15. Hukuk Dairesi 2016/6093 E. , 2018/1045 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesi nedeniyle alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davacı, taraflar arasında 21.12.2011 tarihli ... ... Konağı Resterasyonu işine ilişkin sözleşme bulunduğunu ve bu yerin antik otele dönüştürülmesi konusunda anlaşıldığını, hakedişlerden 29.177,66 TL haksız olarak gecikme cezası kesildiğiini, ve ayrıca ödemelerin geç yapılması nedeniyle faiz alacakları bulunduğunu belirterek, 10.000,00 TL alacağın tahsiline karar verilmesini istemiş, alınan bilirkişi raporunda haksız kesinti miktarının 29.177,76 TL, temerrüt faizi alacağının 7.846,43 TL olarak hesaplandığından söz ederek ıslah dilekçesi ile talebini 27.054,19 TL arttırarak 37.054,19 TL"ye çıkartımış, davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece, yapılan kesintinin haksız olduğu ve geç ödeme nedeniyle temerrüt faizi istenebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava sözleşme tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülgâ BK"nın 355 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu konağın resterasyonu ve otele dönüştürülmesi işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak açılmış alacak davasıdır.
Temerrüt faizi başlangıç tarihi yönünden; muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş (kesin vade bulunması) veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; borçlu temerrüde düşmüş olur (BK 101. ve TBK 117. madde). Kesin vade olmadığı gibi temerrüde düşüren ihtarname de çekilmeden icra takibi yapılmış ise takip tarihinde temerrüt gerçekleşir (11.12.1957 tarih 17/29 sayılı İBK). Temerrüde esas icra takibi de bulunmuyorsa dava tarihinde temerrüt gerçekleşir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davacı alacağın geç ödendiğini bildirerek faiz isteminde bulunmuş, mahkemece 57.115,24 TL"nin geç ödendiği gerekçesiyle 7.876,43 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Oysa sözleşmede kesin vade bulunmadığı gibi, davadan önce davalının temerrüde düşürüldüğüne dair TBK 117/1. madde anlamında bir ihtarnamesi de mevcut değildir. Bu durumda bu kalem istem yönünden davanın reddi gerekirken kabul kararı verilmesi doğru olmamış, kararın temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.