2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/8896 Esas 2014/26087 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/8896
Karar No: 2014/26087
Karar Tarihi: 19.12.2014

2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/8896 Esas 2014/26087 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık M.S.'nin, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan yargılandığı dava, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraatle sonuçlanmıştır. Sanığın, Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 1. derece doğal sit alanı olarak tescilli bölgede bulunan kadastro harici bırakılan tapusuz arazide arpa ektiği ve ilaç attığı tespit edilmiştir. Ancak, mahkeme, sanığın eyleminin fiziki müdahale niteliği taşıdığını ancak inşai bir müdahale niteliği olmadığını ve bu nedenle atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığını belirterek beraat kararı vermiştir.
2863 sayılı Kanun, doğal ve tarihi sit alanlarının korunması hakkındadır. Bu kanun, sit alanlarının korunması, tahrip edilmesinin önlenmesi, sit alanındaki yapıların onarılması ve sit alanında yeni yapıların yapılmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektedir. Kanunun 3. maddesi, sit alanlarının korunması amacıyla yapılan her türlü müdahalenin izne tabi olduğunu belirtmektedir. Kanunun 7. maddesi ise koruma kurullarının oluşumunu ve görevlerini açıklamaktadır.

12. Ceza Dairesi 2014/8896 E. , 2014/26087 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname no : 12 - 2013/349338
Mahkemesi : Çay Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 15/07/2013
Numarası : 2012/415-2013/365
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kolluk kuvvetleri tarafından, olay günü Akşehir Gölü kıyısında yapılan kontrollerde, sanık M.. S.."ın, Sultandağı ilçesi, Akşehir gölü kıyısında ve Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 01/07/1992 tarih ve 1368 sayılı kararı ile 1. derece doğal sit alanı olarak tescilli bölgede bulunan kadastro harici bırakılan tapusuz araziyi, önceki tarihlerde sürüp arpa ektiğinin ve olay günü de araziye traktör ve traktöre bağlı makine ile ilaç attığının tespit edildiği, çevre mühendisi ile ziraat mühendisi bilirkişilerin ortaklaşa tanzim ettikleri 24/04/2013 tarihli raporda, sanığın gerçekleştirdiği eylemler nedeniyle, doğal yapının tahrip edildiğinin, bu tahribin bölgede yetişen endemik ve epidemik bitkilerin doğal ortamlarında yetişmelerini engellendiğinin, bu durumun da ekosistem, çevre ve doğal yaşama zarar verdiğinin belirtildiği, bu itibarla atılı suçun sabit olduğunun anlaşılması karşısında, mahkemece, “eylemin fiziki bir müdahale niteliği taşıdığı kabul edilebilir ise de, inşai bir müdahale niteliği olmadığı, yasa metninde fiziki ve inşai müdahalenin birlikte gerçekleştirilmesinin cezai yaptırıma bağlandığı, sanığın eyleminde inşai bir müdahale niteliği bulunmadığı ve yalnızca fiziki müdahalenin de mevcut yasa hükmü karşısında cezai yaptırıma bağlanmamış olması nedeniyle atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı” şeklindeki dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanığın beraatine ilişkin hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.