(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2013/4977 E. , 2013/10085 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, miras yolu ile intikal, taksim ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle dava dilekçesinde sınırları yazılı taşınmazın adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davacının, yargılama oturumunda alınan beyanından, niza konusu taşınmazı ecrimisil ödemek suretiyle fer"i zilyetliğinde bulundurduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından hüküm temyiz edilmekle, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 26/03/2009 gün ve 2009/217-1391 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Davanın salt ecrimisil ödenmiş olması nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Dava konusu taşınmaz bölümünün, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2003/159 Değişik İş sayılı dosyası ile belirlendiği, dava dilekçesinde açıklanmıştır. Söz konusu dosya arasında bulunan teknik bilirkişinin 22.12.2003 tarihli rapor ve krokisinde uyuşmazlık konusu taşınmazın, Baklalı Köyünde tesbit dışı bırakılan yerlerden olduğu belirtilmiştir. TMK."nun 713/3. maddesinde, tescil davalarının Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliklerine yöneltileceği hükme bağlanmıştır. Mahkemece; öncelikle, ... Köyü tüzel kişiliğinin davaya dahil edilmesi suretiyle taraf teşkilinin sağlanması, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışmalarının ne zaman yapıldığı ve uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümü, tesbit dışı bırakılan yerlerden ise tesbit dışı bırakılma nedeninin ve tarihinin de sorulup belirlenmesi gerekir. Ondan sonra taraflara delillerini sunmak üzere süre ve imkan tanınması, niza konusu taşınmazın bulunduğu yerde keşif icrasıyla yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın öncesi itibariyle niteliği, davacıya ne şekilde ve ne zaman intikal ettiği, ne surette tasarrufta bulunulduğu, imar ve ihyaya muhtaç yerlerden ise imar ve ihya işlemlerinin ne zaman başlayıp bittiği hususlarının sorulması ve taşınmazın niteliğinin sorulup belirlenmesi bakımından ziraatçı bilirkişiden denetime elverişli ve gerekçeli rapor alınması, davalı taşınmaz bölümünü, çevresini ve keşfi izlemeye elverişli krokinin teknik bilirkişiye hazırlatılması gerekir. Öte yandan, TMK."nun 713/1. maddesine göre, tescil davaları, tapusuz taşınmazların tescili amacıyla açılır. Dava konusu taşınmazın tapuda kayıtlı olup olmadığının Tapu Müdürlüğünden sorulması ve tüm dosya kapsamı değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir.
Hazine, 13.11.2012 günlü dilekçeyle,dava konusu yerin zeytin bahçesi niteliğiyle Hazine adına tescili talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine ve 16.10.2012 günlü fen bilirkişisi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 36114,08 m² ve (C) ile gösterilen 382,01 m²"lik yerlerin zeytin bahçesi niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) harfi ile gösterilen 2537,74 m²"lik bölümün dava dışı 15381 ada 2 parsel sayılı taşınmazın sınırları içinde kaldığı belirlendiğinden bu bölüme yönelik taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1953 yılında tapulama çalışmaları yapılmış, dava konusu yer tapulama harici bırakılmıştır. Bölgede orman kadastrosu çalışmaları yapılmamıştır.
Dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna ve davacının çekişmeli yeri fuzulî işgalde bulunması nedeniyle 01.01.1980- 31.12.1984 tarihleri arası, 1995 yılı ile 2003 - 2010 yılları arası ecrimisil ödediği, ecrimisil ihbarnamesinde başka parsel numarası yazılı bulunduğundan, davacı tarafından 2003 yılında açılan tesbit davası sonrası yanlış tarlaya ödeme yaptığı, aslında kullandığı yerin tesbit dışı bırakılan çekişmeli taşınmaz olduğu ileri sürülerek geri ödeme istendiği, 01.11.2012 günlü ziraatçı bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın toprağının sığ, taşlı, kayalık olduğu, üzerinde 7- 8 yaşlarında dikili zeytin bahçesi bulunduğu, ne zaman imar ve ihya edildiğinin tesbitinin mümkün olmadığının bildirildiği, her ne kadar mahkemece Hazinenin karşı tescil talebinin kabulüne denilmemiş ve çekişmeli taşınmazların yeri, mevkii belirtilmemiş ise de dava konusu (A) harfi ile gösterilen 36114,08 m² ve (C) harfi ile gösterilen 382,01 m²"lik yerlerin zeytin bahçesi niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği ve 16.10.2012 günlü fen bilirkişi raporunun kararın eki sayıldığı anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişiye yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 14.11.2013 günü oy birliği ile karar verildi.