Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1477
Karar No: 2022/5350
Karar Tarihi: 06.06.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/1477 Esas 2022/5350 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2022/1477 E.  ,  2022/5350 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
    İLK DERECE MAHKEMESİ : Kızılcahamam Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında Kızılcahamam Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı ... tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davalı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kullanım kadastrosu sırasında, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 132 ada 63 parsel sayılı 1476,26 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, Başkent Elektrik Dağıtım AŞ lehine 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 7. maddesine göre belirtme olduğu, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1980 yılından beri 1/8 er hisse ile ..., ... ... ve ... ile 4/8 hisesi Kamil oğlu ... kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak, arsa vasfıyla ... adına 05.06.2012 tarihinde tespit ve 16.07.2012 tarihinde tescil edildikten sonra, 6292 sayılı Kanun uyarınca 04.10.2013 tarihinde tamamı ...’e satılarak bu kişi adına tescil edilmiştir.
    Asıl davada davacı ..., ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 132 ada 63 parselin 1/2 hissesinin kendisine ait olduğunu, halen davalı ile birlikte kullandığını, taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/b maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığını, hak sahipliği tespiti için yapılan çalışmalarda hata yapılarak taşınmazın tamamının davalı kullanımında olduğunun belirlendiğini, davalının kendisini oyalayarak hakkını vermediğini, diğer tespit maliklerinin ise muvafakat vererek davalı adına satışı yaptırdıklarını, davalı ve diğer hissedarların adına kullanıcı olduklarına ilişkin şerhin iptalini isteyemediğini ileri sürerek, taşınmazın davalı adına olan ½ hissesinin iptali ile kendi adına tesciline; birleşen davada davacı ... vekili ise, 132 ada 63 parsel için yapılan kullanım kadastrosu çalışmalarında taşınmazın 1980 yılından beri 1/8'er hisseyle ... evlatları ..., ... ve ..., 4/8 hisse ile de Kamil oğlu ...’ün kullanıcı olduğunun belirlendiğini, ... evlatları ..., ... ve ...’ün 1/8'er hisseye karşılık satın alma haklarını davalı ...’e devrettiklerini, ... tarafından 14.09.2019 tarihinde yapılan başvuru ile 4/8 hissenin satın alınmasının talep edildiğini, ancak davacı İdare tarafından sehven düzenlenen ve dilekçe ekinde de sunulan tebligatla taşınmazın tamamının davalıya satıldığını ve adına tescil edildiğini, daha sonra idarece talep edilmesine rağmen davalının 4/8 hisseyi devre rızaen muvafakat etmediğini belirterek, sehven satılıp tescil işlemi yapılan taşınmazın 4/8 hissesinin tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
    Asıl davada verilen davanın kabulüne, ... ili ... ilçesi ... Mahallesi ... Mevkii 132 ada 63 parsel numaralı taşınmazın davalı adına olan tam payının 1/2' sinin iptali ile iptal edilen 1/2 payın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince, Hazine tarafından dava konusu 132 ada 63 sayılı parsel hakkında aynı iddiayla davalı aleyhine mahkemenin 2019/235 Esas sayılı dosyası ile tapu iptal ve tescil davası açıldığı, iş bu dava ile arasında hukuki irtibat bulunduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini de etkileyeceği ve birlikte değerlendirilip karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nin 353/1-a.6 maddesi gereğince, Kızılcahamam Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.09.2018 tarih ve 2017/136 Esas, 2018/183 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
    Gönderme kararı sonrası dava dosyası mahkemenin 2019/300 Esas sırasına kaydedilmiş ve Mahkemece, davaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda; davacı ... tarafından davalı ... aleyhine açılan ve mahkemenin 2019/300 Esas sayılı dava dosyasıyla birleşen 2019/235 Esas sayılı davanın kabulü ile tamamı davalı ... adına kayıtlı olan ... ili ... ilçesi ... Mahllesi ... Mevkii 132 ada 63 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesinin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile iptal edilen 1/2 hissenin davacı ... adına kayıt ve tesciline, İİK'nin 28. maddesi uyarınca, gerekli şerhin verilmesi için hüküm özetinin, Çamlıdere Tapu Müdürlüğüne gönderilmesine; davacı ... tarafından davalı ... aleyhine açılan davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hükmün davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince, Kızılcahamam Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.02.2021 tarih ve 2019/300 Esas, 2021/33 Karar sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nin 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Asıl ve birleşen dava, 6292 sayılı Kanun gereğince satışı yapılan taşınmaza yönelik olarak açılan tapu iptali ve tescile ilişkindir.
    1. Davacı ... tarafından açılan asıl dava yönünden; Bilindiği üzere, bilindiği üzere, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın / taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescil edilmelerine esas olan hukuki işlem, idari işlem niteliğinde 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazinenin satış işlemi olup, Hazinenin satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe 3. kişi adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın/taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescilinden sonra tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır.
    Somut olaya gelince; davacı tarafından eldeki dava 11.07.2017 tarihinde açılmış olup dava konusu 132 ada 63 parselin tamamı 6292 sayılı Kanun uyarınca 04.10.2013 tarihinde davalı ...’e satılarak tapuda adına tescil edilmiştir. Davacı, eldeki bu davayı davalıya yapılan satış işleminden sonra açtığına ve dosya kapsamından da idari işlem niteliğindeki satış işleminin idarece geri alındığı ya da idari yargıda iptal edildiği anlaşılamadığına göre, eldeki davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, asıl dava yönünden, açıklanan gerekçeyle ret kararı verilmesi gerekirken, birleşen davada dava konusu taşınmazın 1/2 hissesinin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile iptal edilen 1/2 hissenin davacı ... adına kayıt ve tesciline karar verildiği ve bu nedenle asıl davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    2. Davacı Hazinenin açtığı birleşen dava yönünden; Her ne kadar davacı Hazine tarafından, davalı ... aleyhine, dava konusu 132 ada 63 parsel taşınmazın 1/2 payının tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açılmış ise de, dosya içeriğine, toplanan delillere, tapu kaydına ve satış akdine göre, devir işleminin 6292 sayılı Kanun'un 6. maddesi uyarınca davacı Hazine tarafından, davalı ...' e satış şeklinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazın 1/2 payının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle açılan eldeki davanın dinlenebilmesi için 6100 sayılı HMK'nin 114/ 1- h maddesi uyarınca davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması gerekmekte olup, anılan Kanun'un 115. maddesinde düzenlenen hüküm gereğince hukuki yararın mevcudiyeti dava şartı olup mahkemelerce resen dikkate alınması gerekmektedir.
    Somut olayda; çekişmeli taşınmazın yapılan kullanım kadastrosu tutanağında 1/2 payın kullanıcısı olarak görünen ... tarafından, davacı Hazine aleyhine, idari işlem niteliğindeki 6292 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın satışına ilişkin işlemin iptali talebiyle açılmış bir dava bulunmadığından, davacı Hazine yönünden eldeki davayı açmakta güncel bir hukuki yararının bulunmadığının kabulü gerekir.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, davacı Hazinenin dava açmakta güncel bir hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın 1/2 hissesinin, 6292 sayılı Kanun gereğince 3402 Kadastro Kanunu'nun Ek:4 maddesi kapsamında yapılan kadastro çalışması sırasında kullanıcısı olarak belirlenen ve lehine tespiti yapılan ... yerine davalıya satışı işleminin yolsuz olduğu, bir başka ifade ile taşınmazın 1/2 hissesinin yanı sıra kalan 1/2 hissesininde davalı adına satılarak tescil edilmesinin gerçek hak durumunu yansıtmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf isteminin esastan reddine ilişkin kararı 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddeleri uyarınca kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi hükmünün BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 06.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi