Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1433
Karar No: 2021/1818
Karar Tarihi: 02.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1433 Esas 2021/1818 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1433
KARAR NO: 2021/1818
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/05/2019
NUMARASI: 2017/888 Esas 2019/547 Karar
DAVA: Şirket Ortaklığından Ayrılma, Kar ve Sermaye Payı Alacağı
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/12/2021
İlk derece mahkemesince verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirketin davalılar ... ile ... ile birlikte kurulduğunu, ancak şirketin kurulduğu tarihten sonra davalı ortakların tutumları nedeniyle kendisinin şirketten dışlandığını, davalıların aynı faaliyet alanında başka bir şirket kurarak faaliyetlerine devam ettiğini, şirket ortakları arasında güven ilişkisinin sarsıldığını, müvekkilinin uzun zamandan beri şirket faaliyetlerine katılamadığını belirterek müvekkilinin şirket ortaklığından ayrılmasına ve şirket kurulduğu tarihten itibaren dağıtılmayan kar payı ile ayrılma akçesinin kendisine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, davacının herhangi bir şekilde şirketten dışlanmadığını, davacının kendi isteğiyle şirketten ayrıldığını, şirketteki kararların birlikte alındığını, davacıya hakkının verilmemesi gibi bir durumun olmadığını, davacı tarafından şirketten defalarca para çekildiğini, davalının şirketin işçilerini kendisi tarafından kurulan firmaya çekmeye çalıştığını, davalının şirketin diğer ortağına hakaret ettiğini, şirketin hali hazır gayrı faal olduğu hususunun doğru olduğunu, şirketin borçları nedeniyle sermayesini tükettiğini, bu bağlamda davacının talep edebileceği herhangi bir ayrılma akçesi bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı ile davalılar ... ve ...'in birlikte kurulan davalı ... Ltd Şti'nin ortaklar arasında meydana gelen geçimsizlik ve güven ilişkisinin sarsılmasından dolayı gayrifaal hale geldiği, davalılar ... ve ... tarafından dava konusu şirketle aynı konuda faaliyette bulunan ... Ltd. Şti'nin aynı adreste kurulduğu, davacının ortağı olduğu şirketten çıkmasını istemekte haklı olduğu, ancak şirketin karar tarihine en yakın tarihte borca batık olduğu, bu nedenlerle davacıya ödenebilecek herhangi bir çıkma payı bulunmadığı, şirketin kar payı dağıtılmasında yetkili olan genel kurul tarafından TTK 616/1-e maddesi kapsamında alınan bir karar bulunmadığı, şirketin kârı da söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının şirket ortaklığından çıkmasına, kar payı ve çıkma payı istemi yönünden davanın reddine, davalılar ... ve ... yönünden davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; limited şirketlerde ortaklardan birinin şirketten ayrılması durumunda ayrılma akçesi belirlenirken davacının dava açtığı tarihteki şirket değerinin esas alınması gerektiği, 2016 yılında kurum karının 41.234,31-TL, 2017 yılı ilk üç çeyreğinde 18.396,14-TL olduğunu, ancak davanın açılmasından sonra 2017 yılının kalan son çeyreğinde kurum zararının 62.390,62-TL olarak kayıt altına alındığını, kurulduğundan itibaren kar eden şirketin davanın açılmasından sonra zarar etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalıların, davalı şirketin bulunduğu adreste aynı konuda faaliyet gösteren başka bir şirket kurduklarını, davalıların kötüniyetli olarak davalı şirketin içini boşalttıklarını, ortaklık payı ve kar payı alacağı ile ilgili eksik inceleme yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK.'nun 638. maddesi uyarınca haklı sebeplerle ortaklıktan çıkma, sermaye ve kar payının ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ortaklıktan çıkma talebi yönünden davanın kabulüne, kar payı ve sermaye payı ödenmesi talebi yönünden davanın reddine dair verilen karara karşı istinaf kanunyoluna davacı tarafından müracaat edilmiştir. TTK'nun 638/2. maddesi gereğince her ortak haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. TTK'nun 641. maddesine göre ise ortak şirketten ayrıldığı takdirde esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkına haizdir. Somut olayda davacı ayrılma akçesinin belirlenmesinde davanın açıldığı tarihin esas alınması gerektiğini ileri sürmektedir. Ancak, ortaklıktan çıkma payının, şirketin karar tarihine en yakın tarihteki mal varlığının gerçek değeri saptanarak buna göre belirlenmesi gerekir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 04/10/2017 tarihli, 2016/2571 E. 2017/5023 K. Sayılı içtihadı). Davalı şirketin gayrifaal olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda şirketin borca batık olduğu ve bu nedenlerle davacıya herhangi bir kâr payı ve ayrılma akçesi ödenemeyeceği tespit edilmiştir. Diğer taraftan TTK 616/1-e maddesi gereğince kar payı dağıtılmasında yetkili organ olan genel kurulda kâr payı dağıtılmasına ilişkin herhangi bir karar alınmadan kâr payı dağıtılması da mümkün değildir. Bu itibarla mahkemece sermaye payı ve kâr payı ödenmesine yönelik talep bakımından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK 'nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.02/12/2021

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi