23. Hukuk Dairesi 2016/6740 E. , 2019/5109 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davacı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacı ... yönünden esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, kooperatiften peşin olarak taşınmaz satın aldıklarını, davalının ortak alanlarda yapılan tesislerin gelirlerinden yararlanmaları için kooperatife üye olmalarının gerekli olduğu konusunda ikna ettiğini, başka herhangi bir bedel ödemeksizin üye olmayı kabul ettiklerini, daha sonra kooperatifin ödeme talep ettiğini, haklarında ödeme yapılmaması durumunda icra takibi yapılacağı ihtarı karşısında borcu ödediklerini, ödedikleri miktarı talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili, davacının kooperatif üyesi olduğunu ikrar ettiğini, kandırıldığı yönündeki beyanını kabul etmediğini, davacıdan alınan paranın üye olmasından kaynaklandığını, üye olurken kooperatif tarafından belirlenecek parasal yükümlülükleri yerine getireceğine ilişkin taahhütname imzaladığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; ortak olarak giriş beyannamesi ve taahhütnamde sadece davacı ...’ın isminin yer aldığı, diğer davacının ortaklık ilişkisinin olmadığı sadece tapuda adının geçtiği gerekçesiyle davacı ... yönünden davanın taraf sıfatı yokluğundan reddine, diğer davacı yönünden ise sabit fiyatlı ortak olduğuna dair genel kurul kararı bulunmadığı, davalı tarafından alınan ödemelerin genel kurul kararına dayandığı, davalı ...’ın yaptığı ödemelerin istirdadını isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemiz tarafından yapılan temyiz incelemesi sonucunda, davacı ...’ın peşin ortak olup olmadığı konusunda üye olduğu tarihten önce ve dava tarihine kadar tüm genel kurul kararları üzerinde inceleme yapılarak, üyelik türüne göre sorumlu tutulabileceği borç miktarının belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle eksik inceleme nedeniyle mahkeme kararı bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, tekrar bilirkişi raporu aldırılarak dosya kapsamına göre; incelenen genel kurul kararlarına göre davacının peşin ödemeli ortak olduğuna dair bir karar alınmadığı ve bu konuda yönetim kuruluna bir yetki verilmediği, davacı ...’n normal statülü ortak olduğu gerekçesiyle açılan davanın reddine, davacı ... hakkında taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine ilişkin karar kesinleştiğinden tekrar karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.