3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/8689 Karar No: 2019/1196 Karar Tarihi: 28.01.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/8689 Esas 2019/1196 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkemede bakılan bir davadaki sanıkların, katılan kişinin hayatını tehlikeye sokacak şekilde yaralama suçunu işlediği ve ceza alması gerektiğine karar verildi. Ancak mahkemenin, cezanın belirlenirken TCK'nin orantılılık ilkesine ve hakkaniyete uygun şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğini dikkate almaması, sanıkların cezalarının arttırılması gereken bir durumda hapis cezasına hükmedilmesi, olayın başlangıcındaki haksız hareketin belirlenmeyip haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması gibi eksik ya da yanlış uygulamaları nedeniyle kararın bozulması ve yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu karar, 5237 sayılı TCK'nin 86/1. ve 87/1-d maddeleri, TCK'nin 3. ve 29. maddeleri, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarihli kararı ve 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri ile ilgilidir.
3. Ceza Dairesi 2018/8689 E. , 2019/1196 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Bakırköy Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen rapora göre; sanıkların eylemi nedeniyle katılanın, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma ve hayat fonksiyonlarını orta (3.) derecede etkileyen kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı olayda, birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanıklar hakkında, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK"nin 86/1. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken, TCK"nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gereğince, hakkaniyete uygun ve sonuca etkili şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2) Sanıkların 5237 sayılı TCK"nin 86/1. maddesi uyarınca tayin edilen cezalarının, katılanı yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde yaralamaları nedeniyle TCK"nin 87/1-d maddesi uyarınca bir kat artırılması, hükmedilen cezanın 3 yıldan az olması halinde TCK"nin 87/1-son maddesi uyarınca 3 yıla çıkartılması gerekirken, yazılı şekilde doğrudan 3 yıl hapis cezasına hükmedilmesi, 3) Olayın başlangıcına ilişkin ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasında farklı anlatımlar bulunduğu gözetilerek, mahkemece ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı hususunun şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmeye çalışılması, bu hususun tespit edilememesi halinde Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih, 2002/4 - 238 Esas ve 2002/367 sayılı kararı gereğince şüpheli kalan bu halin sanık lehine değerlendirilmesiyle TCK"nin 3. maddesinde yer alan orantılılık ilkesi de nazara alınarak TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
4) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı açısından CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanıkların kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 28.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.