12. Ceza Dairesi 2021/1614 E. , 2021/6489 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16/06/2020 tarihli ve 2020/4868 soruşturma, 2020/3637 esas, 2020/207 sayılı seri muhakeme usulüne tabi talepnamenin kabulüne ve sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/2 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 250/4. maddeleri gereğince 11 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanununun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kocaeli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/06/2020 tarihli ve 2020/324 esas, 2020/419 sayılı kararını takiben, sanığın aynı suçtan 5237 sayılı Kanunun 179/2 ve 5271 sayılı Kanunun 250/4. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanunun 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Kocaeli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/06/2020 tarihli ve 2020/324 esas, 2020/419 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre,
1- Kocaeli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/06/2020 tarihli ve 2020/324 esas, 2020/419 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede,
5271 sayılı Kanunun 250/9. maddesinde yer alan, "(9) Mahkeme, şüpheliyi müdafii huzurunda dinledikten sonra üçüncü fıkradaki şartların gerçekleştiği ve eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olduğu kanaatine varırsa talepte belirlenen yaptırım doğrultusunda hüküm kurar; aksi takdirde talebi reddeder ve soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyayı Cumhuriyet Başsavcılığına gönderir. Mazeretsiz olarak mahkemeye gelmeyen şüpheli, bu usulden vazgeçmiş sayılır." şeklindeki düzenleme nazara alındığında,
Sanık hakkında Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16/06/2020 tarihli ve 2020/4868 soruşturma, 2020/3637 esas, 2020/207 sayılı talepnamede ve anılan Mahkemece düzenlenen 16/06/2020 tarihli ve 2020/324 esas sayılı seri muhakeme usulü inceleme tutanağında, sanığın 5237 sayılı Kanunun 179/2 ve 5271 sayılı Kanunun 250/4. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının anılan Kanunun 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesine rağmen, anılan Mahkemenin 16/06/2020 tarihli ve 2020/324 esas, 2020/419 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Kanunun 179/2 ve 5271 sayılı Kanunun 250/4. maddeleri gereğince 11 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Kanunun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilerek anılan talepnameden farklı şekilde hüküm kurulmasında,
2- Kocaeli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/06/2020 tarihli ve 2020/324 esas, 2020/419 sayılı ek kararı yönünden yapılan incelemede,
Anılan Mahkemenin 16/06/2020 tarihli ve 2020/324 esas, 2020/419 sayılı kararı ile dosyadan el çektiği gözetilmeden, dosyayı yeniden ele alarak yazılı şekilde ek karar verilmesinde,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesinde yer alan, "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi hâlinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbirine karar verilebilir, denetim süresi içinde dava zamanaşımı durur. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması hâlinde, mahkeme hükmü açıklar. Koşullarının varlığı hâlinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." şeklindeki düzenleme uyarınca, sanığın 16/06/2020 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işleyip işlememesi durumuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, mahkemesince 16/06/2020 tarihli gerekçeli kararın sehven yanlış yazıldığından bahisle dosyanın re"sen ele alınarak yazılı şekilde ek karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 04/01/2021 gün ve 94660652-105-41-17337-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve evrak tevdi kılınmakla;
5271 sayılı Kanunun 250/9. maddesinde yer alan, "(9) Mahkeme, şüpheliyi müdafii huzurunda dinledikten sonra üçüncü fıkradaki şartların gerçekleştiği ve eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olduğu kanaatine varırsa talepte belirlenen yaptırım doğrultusunda hüküm kurar; aksi takdirde talebi reddeder ve soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyayı Cumhuriyet Başsavcılığına gönderir. Mazeretsiz olarak mahkemeye gelmeyen şüpheli, bu usulden vazgeçmiş sayılır." şeklindeki düzenlemeye ek olarak; anılan mahkemenin 16/06/2020 tarihli ve 2020/324 esas, 2020/419 sayılı kararı ile dosyadan el çektiği gözetilmeden, dosyayı yeniden ele alarak yazılı şekilde ek karar verilmesinde; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesinde yer alan, "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi hâlinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbirine karar verilebilir, denetim süresi içinde dava zamanaşımı durur. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması hâlinde, mahkeme hükmü açıklar. Koşullarının varlığı hâlinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." şeklindeki düzenleme uyarınca, sanığın 16/06/2020 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işleyip işlememesi durumuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, mahkemesince 16/06/2020 tarihli gerekçeli kararın sehven yanlış yazıldığından bahisle dosyanın re"sen ele alınarak yazılı şekilde ek karar verilmesinde isabet görülmemiş olup,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Kocaeli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/06/2020 tarihli ve 2020/324 esas, 2020/419 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın kabulüne, kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahalli mahkemesince yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.