Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/52582
Karar No: 2014/2262
Karar Tarihi: 29.01.2014

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2011/52582 Esas 2014/2262 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2011/52582 E.  ,  2014/2262 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : FATSA 1. ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
    TARİHİ : 04/10/2011
    NUMARASI : 2007/700-2011/694

    DAVA :Davacı, mesai ücreti, tasarruf teşvik için kesilen ücret alacağı ile işveren payı ve nema alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A)Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin belediyede çalışarak emekli olmaya hak kazandığını, belediyenin çeşitli birimlerinde görev yapan müvekkilinin belediyeye bağlı itfaiye kısmında 2 yıl kadar hafta sonu ve bayram tatilleri yapmaksızın itfaiye işçisi olarak çalıştığını, hak kazandığı mesai ücretlerinin kendisine ödenmediğini, çalıştığı dönem içerisinde 3417 sayılı yasa hükümleri uyarınca maaşından kesinti yapıldığını, ancak yapılan kesintiler ve ilgili yasanın 3. maddesi gereği ilave edilmesi gereken işveren paylarının yasanın 4. maddesinde belirtilen hesaba yatırılmadığını, müvekkilinin hesabına yatırılması gereken paraların nemasıyla birlikte kendisine ödenmesi istemini içeren talebi olmasına rağmen müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadığını iddia ederek 500 TL mesai ücreti, T. T. Fon hesabına yatırılması gereken 500 TL maaş kesintisi, 500 TL işveren payı ve 1.000 TL nema olmak üzere alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    B)Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, davacının fazla mesai yaptığına ilişkin iddiasını kabul etmediklerini, davacının fazla mesaisinin bulunmadığını, davacının fazla mesaisi var ise zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, belediyenin tasarruf teşvik kesintilerinin bir kısmını SGK’nun ilgili banka hesabına yatırdığını, yatırılan kısımlarla ilgili belediyenin bir sorumluluğunun kalmadığını, yatırılmayan kısımlarla alakalı da müvekkili belediyenin hazine ile anlaşması olduğunu, yapılan uzlaşma nedeniyle yatırılmayan kısımların SGK uhdesine geçtiğini, dilekçe ekinde hazine ile yapılan ve resmi gazetede uzlaşmanın bir suretinin bulunduğunu, 1.000 TL kesintiden bahsedilmiş ise de, bu tutarda bir kesintinin söz konusu olmadığını savunmuştur.
    C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti.
    Mahkemece, 2.068,91 TL fazla mesai ücretinin 500 TL’sinin davacının emekli olduğu 14.06.2007 tarihinden itibaren, 1.568,91 TL’sinin ıslah tarihi olan 27.07.2010 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline, tasarruf teşvik kesintisi ve nema alacağına dair davanın reddine karar verilmiştir.
    D)Temyiz:
    Karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    E)Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Dava, tasarrufu teşvik kesintisi, katkı payları ve nema alacaklarının tahsiline karar verilmesi isteğine ilişkindir.
    Resmi Gazete"nin 14/10/2011 gün ve 28084 mükerrer sayısında yayımlanan Uyuşmazlık Mahkemesinin 20/12/2010 tarih ve 156–328 sayılı kararında da belirtildiği üzere, tasarrufu teşvik kesintilerinin ilgililerin iradeleri dışında, idarenin kamu gücü kullanılarak yapılması, konunun kamu hukuku alanına ilişkin olması gözetildiğinde, tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nemaların tahsili istemiyle anılan idarelere karşı açılan davaların görülmesi ve çözümünde idari yargı yeri görevlidir.
    Görev hususu dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınmalıdır.
    Bu durumda, anılan alacak kalemleri bakımından tefrik kararı verilip, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde belediye açısından davanın husumet yokluğundan reddine dair hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    F)Sonuç:
    Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi