21. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/3173 Karar No: 2019/7676 Karar Tarihi: 11.12.2019
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/3173 Esas 2019/7676 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2019/3173 E. , 2019/7676 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA
Asıl ve birleşen dava bakımından; davacı iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporl dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R 1-Dosyadaki temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2-Dava, sigortalının iş kazasında sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, Asıl dava için 35.000 TL manevi tazminat alacağının olay (29/06/2007) tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, Birleşen dava dosyasında ise bakiye maddi tazminat alacağının 3.737,56 TL olduğunun kabulü ile Yargıtay Bozma İlamından sonra yapılan ıslah talebi yerinde görülmediğinden, talep gibi 1.000,00 TL maddi tazminat alacağının olay (29/06/2007) tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine yönelik hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda; davalı aleyhine açılan 3737,56 TL istemli maddi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verildiğinin anlaşılmasına göre; davalı şirket tarafından tanzim edilen ve dosyaya ibraz edilen vekaletname doğrultusunda davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı olmuştur.Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuksal olgular gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı, yürürlükteki HMK 370/2. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hükmün B. fıkrası kapsamında olacak şekilde aşağıdaki paragrafın eklenmesi ile; “Karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13.maddesi gereğince 2725 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,” miktar ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA,temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 11/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.