Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2015/563
Karar No: 2017/424
Karar Tarihi: 08.03.2017

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2015/563 Esas 2017/424 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2015/563 E.  ,  2017/424 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Taraflar arasındaki “işçilik alacağı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 14. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.06.2012 gün ve 2009/421 E.-2012/535 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 22.Hukuk Dairesi’nin 26.03.2013 gün ve 2013/4678 E.- 2013/6310 K. sayılı kararı ile;
    "...Davacı işçi, toplu iş sözleşmesi hükümlerinin ve çerçeve protokollerinin hatalı ve eksik uygulandığını belirterek, ücret farkı, ikramiye farkı ve ilave tediye farkı alacaklarının ödetilmesi isteğinde bulunmuştur.
    Davalı işveren, alacakların zamanaşımına uğradığını toplu iş sözleşmesinin 40. maddesine uygun olarak yevmiye tespitlerinin yapılarak ücretlerine yansıtıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, istek konusu dönemde eksik ödeme yapıldığının bilirkişi raporu ile belirlendiği gerekçesiyle davaya konu taleplerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı kanuni süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    Hükme esas alınan bilirkişi hesap raporunda kıdem terfi primi eklenmek suretiyle hesaplamaya gidildiği görülmektedir.
    İstek konusu dönemde yürürlükte olan toplu iş sözleşmelerinin tamamında kıdem terfii 33. maddede düzenlenmiştir. Maddenin başlığı “Daimi işçilerin Kıymetlendirme Fişlerine Dayalı Kıdem Terfii” olup, madde içeriğinden de sözü edilen terfi için daimi işçi olarak çalışılması gerektiği açıktır.
    Toplu iş sözleşmesinin 35. maddesinde sendika üyesi olan işçilerin üyeliğin sendikaya bildirilmesinden itibaren daimi işçiler gibi toplu iş sözleşmesinden yararlanacakları yönünde kurala yer verilmiş ise de sözü edilen hükmün, ücret artışı ile diğer sosyal hakları ilgilendirdiği kabul edilmelidir. Zira toplu iş sözleşmesinin 25. maddesinde daimi işçi ile mevsimlik işçi tanımları yapılmış ve 33. maddede kıdem terfi sadece daimi işçiler için öngörülmüştür. Mevsimlik işçinin üyeliğin bildirildiği andan itibaren toplu iş sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanabileceği kabul edildiğinde, toplu iş sözleşmesinde öngörülen daimi işçi ile mevsimlik işçi arasındaki ayrımın sebebi ortadan kalkar. Zira 2822 Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu gereği üyeliğin işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanılacağından, daimi işçilerle mevsimlik işçilerin toplu iş sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanması söze konu olur. Toplu iş sözleşmesinde açıkça daimi işçilerle mevsimlik işçilere ait tanıma yer verilmesi ve 33. maddede açıkça daimi işçilere kıdem terfii öngörülmesi sebebiyle düzenlemenin amaçsal yorumu yapıldığında mevsimlik işçilerin kıdem terfi haklarının olmadığı kabul edilmelidir. Toplu iş sözleşmesinin 35. maddesi hükmü, sendika üyesi olan mevsimlik işçilerin, sözleşmede açıkça daimi işçilere sağlanan haklar dışında kalan hükümleri bakımından sonuç doğurur.
    Yapılan bu açıklamalara göre davacı işçi yönünden mevsimlik statüde çalışılan dönem için kıdem terfi hesabı yapılmamalıdır. Başka bir anlatımla davacının henüz daimi kadroya alınmadığı, mevsimlik işçi olarak çalışılan dönem için kıdem terfi zammı hesabı ile yevmiye tespiti hatalıdır. Sözü edilen durum ileriye dönük olarak yevmiyeyi etkilediğinden zamanaşımına uğramayan dönem hesabını da ilgilendirmektedir. Bu yönlerden bilirkişiden ek hesap raporu alınmalı ve aynı zamanda ıslah talebine karşı ileri sürülen zamanaşımı defi kapsamında denetime elverişli şekilde hesaplamaya gidilerek fark isteklere hak kazanılıp kazanılamayacağı belirlenmelidir.
    Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir..."
    gerekçesiyle oyçokluğu ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDENLER: Davalı ... vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolleri ile toplu iş sözleşmelerinden kaynaklanan fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının tahsiline ilişkindir.
    Davacı vekili Türk-İş ile Hükümet arasında 04.07.2005 ve 26.06.2007 tarihlerinde imzalanan Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolleri ile getirilen zamların geriye dönük uygulanmadığını ayrıca 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13 ve 14 ncü dönem toplu iş sözleşmeleri ve 30.07.1990 tarihli protokol ile getirilen zamların, seyyanen iyileştirme ve kıdem zamlarının eksik uygulandığını ya da hiç uygulanmadığını ileri sürerek fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının davalı ..."nden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili davacıya tüm haklarının eksiksiz ödendiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece çerçeve anlaşma protokollerinden kaynaklanan fark alacak taleplerinin reddine, toplu iş sözleşmeleri ile getirilen zam, seyyanen iyileştirme ve kıdem zamlarının eksik uygulanması ya da hiç uygulanmamasından kaynaklanan alacaklar bakımından istemin kabulüne, 3.875,00 TL ücret farkı, 413,00 TL ilave tediye farkı, 460,00 TL akdi ikramiye farkı alacaklarının faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Davalı ... vekilinin temyizi üzerine hüküm Özel Dairece yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
    Yerel mahkemece, mevsimlik işçilerin üyeliklerinin işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden daimi işçiler gibi yararlanacaklarını düzenleyen toplu iş sözleşmelerinin 35 nci maddesinin kıdem terfiyi düzenleyen 33 üncü maddeden sonra geldiği, bu maddedeki düzenlemeyi de kapsadığı, 35 inci maddenin istisnai bir hükme yer vermediği, işçi aleyhine yorum yapılamayacağı gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir.
    Direnme kararı, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, davacının mevsimlik işçilikte geçen hizmet süresi için kıdem terfi zammı uygulanmasının mümkün olup olmadığı ve burada varılacak sonuca göre fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Toplu iş sözleşmesi işçi kuruluşları ile işveren kuruluşları veya işveren arasında iş (hizmet) sözleşmesine uygulanabilecek çalışma şartlarını belirleyen ya da düzenleyen sözleşmedir. Toplu iş sözleşmesi işçilerle işverenler arasındaki iş ilişkisini değil, sadece bir veya birçok işyerinde, bir işletmede ya da işkolunda uygulanabilecek çalışma/çalıştırma şartlarını düzenlemektedir. Öte yandan toplu iş sözleşmesi onu bağıtlayanlar arasında hukuki ilişkiler doğurmaktadır. (Narmanlıoğlu, Ü.: İş Hukuku II Toplu İş İlişkileri, Yeni Mevzuata Göre Yazılmış 2. Baskı, s:292)
    Toplu iş sözleşmeleri tarafların hakları ve borçları yanında asıl ve ağırlıklı olarak iş sözleşmelerine uygulanacak (normatif) hükümleri içermektedir. Normatif hükümler emredici kanun hükmü gibi kapsamına aldığı iş sözleşmelerine uygulanırlar. Buradan çıkan sonuç ise, iş sözleşmelerinin toplu iş sözleşmesine aykırı olamayacağıdır. İş sözleşmesindeki toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerin yerini toplu iş sözleşmesi hükümleri alacaktır. Toplu iş sözleşmelerine kanunen belirlenen amacı içinde kalmak ve kesin emredici nitelikteki kanun hükümlerine aykırı bulunmamak şartı ile iş sözleşmelerinin yapılmasına, türlerine, şekillerine, çalışma şartlarına ve iş sözleşmelerinin sonaermesine ilişkin hükümler konulması mümkündür.
    Toplu iş sözleşmesi ile taraflar hizmet (iş) sözleşmeleri için belli bir şekil şartı koyabilecekleri gibi, bazı kimselerle sözleşme yapılmamasını ya da yapılmasını, bazı kimselerin öncelikle işe alınmasını kararlaştırabilirler. Yine toplu iş sözleşmesi akdeden taraflar iş sözleşmesinin muhtevasına ilişkin olarak ücret, ücretin ekleri, fazla çalışma, dinlenme hakları özellikle tatil ve izinler ve diğer işçilik hakları konularında düzenlemeler yapabilecekleri gibi iş sözleşmesinin sona ermesi nedenleri, özellikle fesih yetkisinin sınırlanması ve feshe bağlanan kanunu sonuçlar hakkında da toplu iş sözleşmesine hüküm koyabilirler. (Narmanlıoğlu, Ü.: İş Hukuku II Toplu İş İlişkileri, Yeni Mevzuata Göre Yazılmış 2. Baskı, s:357)
    Toplu iş sözleşmesine iş sözleşmelerine ilişkin olmak üzere hükümler konulması mümkün ise de, bu hükümlerin kanunun emredici hükümlerine aykırı olamayacağı açıktır. Ancak burada sözü edilen kanunun emredici hükümlerini mutlak emredici hükümler olarak anlamak gerekir. Örneğin toplu iş sözleşmesi ile kıdem tazminatı tavanının değiştirilmesi mümkün olmayacaktır. Ancak nispi emredici hükümlerin yani işçi lehine konulan hükümlerin aksinin toplu iş sözleşmesi ile işçi lehine değiştirilmesi mümkündür. Örneğin mevsimlik işçilerin yıllık izin hakkı olmadığına dair 4857 sayılı İş Kanunu"nun 53/3 üncü maddesinin aksine bir düzenleme yapılarak mevsimlik işçilere yıllık izin hakkı tanınması toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılabileceği gibi, yine 4857 sayılı İş Kanunu"nun 17 nci maddesindeki ihbar sürelerinin işçi lehine arttırılmasına ilişkin bir düzenleme yapılabilecektir.
    Yukarıda yapılan açıklamalar altında somut olay değerlendirildiğinde; davacının hizmet vasıta şoförü olarak 17.07.1989 tarihinde Eskişehir Çatacık Orman İşletme Müdürlüğünde çalışmaya başladığı, çalışmalarının mevsimlik işçi statüsünde geçtiği, 19.10.2007 tarihinde 5620 sayılı Kanun ile daimi kadroya alındığı anlaşılmaktadır.
    Davacı açtığı bu dava ile 31.12.2004 tarihinde sona eren toplu iş sözleşmesinden sonraki dönemde toplu iş sözleşmesi yapılma sürecinin uzamasından dolayı Türk-İş ile yapılan davalı idareye bağlı işyerlerini kapsayan 04.07.2005 ve 26.06.2007 tarihlerinde imzalanan Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolleri ile getirilen zamların geriye dönük uygulanmamasından ve geçmiş dönem (7, 8, 9, 10, 11, 12, 13 ve 14 ncü dönem) toplu iş sözleşmeleri ile getirilen zam, seyyanen iyileştirme, kıdem zamlarının eksik uygulanması ya da hiç uygulanmamasından kaynaklanan fark alacaklarının tahsilini istemiştir.
    Yerel mahkemece Çerçeve Anlaşma Protokollerinin geriye yürütülmemesinden kaynaklanan fark alacak istemi reddedilmiştir. Reddedilen bu kısım yönünden ise taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır.
    Yerel mahkemece verilen 12.06.2012 gün ve 2009/421 E. 2012/535 K. sayılı karara karşı davalı ... vekili tarafından yapılan temyiz başvurusu üzerine, Özel Dairece 1990-31.12.2004 tarihleri arasında uygulanan toplu iş sözleşmelerinden kaynaklanan fark alacakların hesaplanması sırasında bilirkişi tarafından mevsimlik işçilikte geçen hizmet süresi için kıdem terfi zammı eklenmemesi gerekirken eklenerek yevmiye tespiti yapıldığı belirtilerek karar bozulmuş ise de, bilirkişi Av. ... tarafından düzenlenen 12.03.2012 havale tarihli ilk ve itirazlar üzerine hazırlanan 14.05.2012 havale tarihli ek hesap raporlarında davacının mevsimlik işçilikte geçen hizmet süresi için kıdem terfi zammı eklenmediği, kıdem terfi zammının davacının daimi kadroya geçtiği 2007 yılından itibaren uygulandığı dikkate alındığında yerel mahkemece verilen direnme kararı yerindedir.
    Açıklanan nedenlerle direnme kararı bu nedenle onanmalıdır.
    S O N U Ç : Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 08.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi