Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5415
Karar No: 2013/10043

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/5415 Esas 2013/10043 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, maliki oldukları taşınmazlarda davalı murisinin satış senedi ile başka kişilere sattığı ancak dava konusu yerdeki fındıkları toplayarak müdahalede bulunduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. İlk mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi kararı ile bozulmuş ve dosya kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Mahkeme, kadastro tespit tutanağı düzenleyerek, dava konusu taşınmazların tamamı tarafından 1 pay kabul edilerek, parsellerin paydaşları tespit edilmiştir. Ancak, mahkemenin yaptığı araştırma ve inceleme yeterli değildir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman araştırması yapılmamıştır ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ilgili maddelerine uygun şekilde işlem yapılmamıştır. Bu nedenle, dava konusu taşınmaz hakkında tüm deliller toplandıktan sonra bir karar verilmesi gerekmektedir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 5, 26, 27 ve 30/2. maddeleri, kadastro tespit tarihinden önce dava konusu olan taşınmazlar hakkında işlem yapılmasını ve davalarda çekişmeli taşınmazlar sınırında orman olması durumunda Hazine, Orman Yönetimi ve ilgili parsellerin sahiplerinin dahil edilmes
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2013/5415 E.  ,  2013/10043 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar, maliki oldukları tapunun Kasım 1979 tarih, 17 ve 18 no da kayıtlı taşınmazlarında davalı murisinin dava konusu yeri harici satış senedi ile davalı murislerinin, kendi miras bırakanlarına sattığını, ancak davalının dava konusu yerdeki fındıkları toplayarak müdahalede bulunduklarını ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.
    Mahkemece, davalının çekişme konusu yeri kullanımının haksız olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 21/02/2008 gün ve 2008/36 - 2043 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Medenî Kanunun 719, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi uyarınca kapsam belirleneceği kuşkusuzdur. Ancak, böyle bir harita ve kroki yoksa veya uygulanabilir nitelik taşımıyorsa öncelikle tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm gittileri ile birlikte tapu müdürlüğünden istenilmesi, gitti kayıtlarının yüzölçümlerinde veya sınırlarında bir değişiklik varsa dayandığı belgelerin incelenip, doğru ve kanunî bir nedenin bulunup bulunmadığının araştırılması, doğru esasa dayanmıyorsa, ilk tesisindeki sınırlara itibar edilmesi, ayrıca uygulamada yararlanmak üzere varsa komşu taşınmaz kayıtlarının getirtilmesi, böylece yanların dayandığı, usulüne uygun olarak çıkarılmış tüm belgeler toplandıktan, dosya öteki yönlerden de keşfe hazır hale geldikten sonra yöreyi iyi bilen yaşlı ve yansız yerel bilirkişi veya bilirkişiler marifetiyle uygulama yapılması, kayıtlardaki her sınır yerel bilirkişi veya bilirkişilerden sorulup arazi üzerinde tespit edilmesi; gerektiğinde sınırlar hakkında açıklayıcı doyurucu bilgiler alınması, bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağının sağlanması, komşu taşınmaz kayıtlarının da aynı şekilde uygulanarak yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi gerekir. Öte yandan, sınırlar değişebilir nitelikte ise veya tam olarak kapanmayıp açık yönler kalıyorsa, kayda değişmez sınırlarla bağlantı kesilmemek suretiyle miktarına göre kapsam belirlenmesi, ayrıca tapu fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilerden keşifte saptanan bilgi ve bulgulara uygun ve uygulamayı tam olarak yansıtan, infaza elverişli rapor ve kroki alınması zorunludur.
    Hal böyle olunca; öncelikle, taraf delillerinin toplanması, dayanılan tapu kaydında tarafların miras bırakanlarının paydaş olduğu gözetilerek yukarıdaki ilkeler dikkate alınarak, tapuya kapsam tayin edilmesi, infaza elverişli rapor ve kroki alınması, elatma olgusunun mevcut olup olmadığının duraksamaya yer vermeyecek biçimde açıklığa kavuşturulması, tarafların iddia
    ve savunmaları da dikkate alınmak, toplanan ve toplanacak bütün deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı”na değinilmiştir.
    Asliye hukuk mahkemesince, bozma kararına uyulduktan sonra, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışmaları yapılıp taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği gerekçesiyle dosya görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece, dava konusu 145 ada 120 nolu parselin kadastro tespit tutanağının iptaline, dava konusu taşınmazın tamamı aynı yüzölçümü ve niteliği ile birlikte tamamı 1 pay kabul edilerek, 1/2 payın ..., 1/4 payın ..., 1/4 payın ..., dava konusu 145 ada 119 nolu parselin kadastro tespit tutanağının iptaline, dava konusu taşınmazın tamamı aynı yüzölçümü ve niteliği ile birlikte tamamı 1 pay kabul edilerek, 1/2 payın ..., 1/4 payın ..., 1/4 payın ..., dava konusu 145 ada 109 nolu parselin kadastro tespit tutanağının iptaline, dava konusu taşınmazın tamamı aynı yüzölçümü ve niteliği ile birlikte tamamı 1 pay kabul edilerek, 1/2 payın ..., 1/4 payın ..., 1/4 payın ... adına karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman araştırması yapılmamıştır.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5, 26, 27 ve 30/2. maddelerinde kadastro tespit tarihinden önce dava konusu olan taşınmazlar hakkında ne gibi işlem yapılacağı gösterilmiştir. Davacıların davalı aleyhine açtığı dava deniyle dava konusu taşınmaz hakkında malik hanesi ve niteliği boş bırakılmak suretiyle tespit tutanağı düzenlendiğine göre, 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, bu tür davalarda çekişmeli taşınmazlar sınırında orman olması nedeniyle Hazine, Orman Yönetimi ve dava konusu parsellerin edinme sütununda adları geçen Şefik Aktaş ve Zübeyir Aktaş"ı davaya dahil edilip, husumet yaygınlaştırılıp taraf oluşturulduktan sonra 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re"sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmaz hakkında tüm deliller toplandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişiler vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/11/2013 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi