12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1474 Karar No: 2016/14613 Karar Tarihi: 24.05.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/1474 Esas 2016/14613 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/1474 E. , 2016/14613 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlular tarafından imza itirazı ile birlikte vade tarihine ilişkin tahrifat iddiasında bulunulduğu, Dairemizin 08.12.2014 tarihli, 2014/23093 – 29641 sayılı bozma ilamı doğrultusunda imza incelemesi yaptırılarak takibin diğer borçlusu ... hakkında pasif husumet yokluğundan istemin reddine; borçlu ... ile yargılama sırasında vefat eden borçlu ..."ın mirasçıları yönünden 6100 sayılı HMK"nun yürürlüğü döneminde açılan davada, HMK"nun 150.maddesi gereği daha evvel bir kez işlemden kaldırılarak yenilenen davanın, yeniden takipsiz bırakılamayacağı gerekçesi ile açılmamış sayılmasına; borçlular ... ve ... yönünden ise alınan bilirkişi raporları doğrultusunda imza itirazının kabulü ile tazminat isteminin reddine karar verildiği görülmektedir. 1) Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK"nun 170/3. maddesi uyarınca, borçlunun imzaya itirazının kabulü halinde takibin "durması"na karar verilmesi gerekirken "iptali" yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. 2) Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK"nun 170/3. maddesi uyarınca; icra mahkemesi, aynı Kanun"un 68/a maddesine göre yapacağı inceleme sonunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığı kanaatine varırsa, itirazın kabulü ile birlikte takibin durdurulmasına ve 4. fıkra uyarınca alacaklının senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, borçlu yararına takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10’u oranında para cezasına hükmeder. Mahkemece, imzaya itirazı kabul edilen borçlular ... ve ... yönünden, alacaklının ciranta olması nedeni ile keşideci borçluların imzasının sıhhatini bilebilecek durumda olduğu ispat edilemediğinden tazminat talebinin reddine karar verilmiş ise de; tarafların beyanları ve senet lehdarı ile takip alacaklısı cirantanın baba-oğul olduğu dikkate alındığında alacaklının, keşideci borçluların imzalarının sıhhatini bilebilecek konumda olduğu, aksinin hayatın olağan akışı ile bağdaşmayacağı kabul edilmelidir. O halde, mahkemece imza itirazı kabul edilen borçlular lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile tazminata ilişkin istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda "1" nolu bentte yazılı nedenlerle, borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda "2" nolu bentte yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.