22. Hukuk Dairesi 2017/22407 E. , 2019/11156 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının ...Şirketine ait işyerinde mikser operatörü olarak işe başladığını bu şirketin tüm işçileri ve malzemeleri ile birlikte davalı şirkete devredildiğini, iş sözleşmesinin 13.09.2012 tarihinde davalı işveren tarafından feshedildiğini, feshin haklı bir sebebe dayanmadığını, davacının haftanın yedi günü çalıştığını, ayrıca fazla çalışma yapmasına rağmen bu çalışmalara ait ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının alacaklarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti :
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Taraflar arasında davalı şirketin, davacının dava dışı ...Beton Ltd. Şti. bünyesindeki çalışmalarından doğan alacaklarından sorumlu olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davacı, 23.07.2011 tarihinde dava dışı şirkete ait işyerinde mikser operatörü olarak çalışmaya başladığını, bu çalışması devam ederken işyerinin davalı şirkete devredildiğini ileri sürmüş; davalı ise, dava dışı şirket ile aralarında herhangi bir bağ bulunmadığını, işyeri devrinin söz konusu olmadığını savunmuştur. Mahkemece dava dışı şirket ile davalı şirket arasındaki ilişkinin ne olduğu değerlendirilmeksizin işyeri devri olduğu gerekçesiyle tüm çalışma süresinden davalı şirketin sorumluluğuna karar verilmiştir. Hizmet cetveline göre, davacı 23.07.2011- 08.02.2012 tarihleri arasında dava dışı ...Ltd. Şirketinde, 24.03.2012- 13.09.2012 tarihinde ise davalı ... İnşaat Nakliyatçılık Sanayi Pazarlama Ticaret Limited Şirketinde çalışmıştır. Davacı, somut olayda işyeri devri sebebiyle aynı işyerinde kesintisiz çalıştığını ileri sürmüş ise de, hizmet cetveline göre davacının 08.02.2012-24.03.2012 tarihleri arasında çalışması görülmemektedir. Ticaret sicil kayıtlarına göre her iki şirketin ortakları birbirinden farklıdır. Her ne kadar mahkemece davalı şirket ile dava dışı şirket işyeri devri olduğu sonucuna varılmış ise de, dosya kapsamına göre, bu konuda yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Davalı şirketin, dava dışı şirket bünyesinde geçen çalışmalardan sorumlu tutulabilmesi için bu şirketler arasında işyeri devri (işçiler, araçlar, demirbaş ve makinalar vb devredilip devredilmediği), işçi devri, geçici iş ilişkisi vb gibi bir ilişki veya davacının her iki şirketçe birlikte istihdamı yahut tüzel kişilik perdesinin aralanması amacıyla hareket edildiğinin, böylece şirketler arasında organik bağ bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Bu itibarla davalı şirket ile dava dışı şirket arasında açıklanan türde bir bağ olup bulunup bulunmadığı titizlikle araştırılarak, tüm deliller yeniden bir arada değerlendirildikten sonra varılacak sonuca göre, davalı şirketin dava dışı şirket bünyesindeki çalışmalardan sorumlu olup olmadığına karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, işyerinde mikser operatörü olarak çalışan davacı, haftada yedi gün 06.00-07.00 saatleri ile 22.00 saatleri arasında çalışarak fazla çalışma yaptığını ileri sürmüş, mahkemece davacı tanıklarının beyanlarına göre günde üç saat haftada yirmi bir saat fazla çalışma yapıldığı kabul edilerek, fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmıştır. Dosya kapsamına göre, davacı tanıklarının davalı işveren aleyhine aynı taleplerle dava açtıkları, bu sebeple işveren ile husumetli oldukları anlaşılmaktadır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda salt husumetli tanık beyanı itibar edilerek sonuca gidilemez. Bu itibarla, davacının fazla çalışma iddiası ile ilgili olarak davalı tanıklarının beyanlarına itibar edilerek sonuca gidilmesi gerekir. Mahkemece, bu husus göz önüne alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
3-Davacının hafta tatili çalışması ile ilgili uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya kapsamına göre, davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilerek hafta tatili alacağının kabulüne karar verilmiş ise de, davacı tanıklarının davacı ile menfaat birliği içinde olup, işveren ile husumetli olduğu sabittir. Husumetli tanık beyanlarına dayanılarak, hafta tatili çalışmasının ispatlanması mümkün değildir. Davalı tanıkları, işyerinde haftanın altı günü çalışıldığını ifade etmiştir. Dosyada davacının hafta tatili çalışması iddiasını kanıtlayan başka bir delil bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davacının hafta tatili alacağı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.