13. Hukuk Dairesi 2019/262 E. , 2020/2856 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
... Bölge Adliyesi Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının davacı vekilince murafaasız, davalı vekilince murafaa talepli olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Murafaa için belirlenen günde duruşmalı temyiz eden davalı ...Ş. vekili avukat ... ile temyiz eden davacı ... vekili avukat ... geldi. Hazır olan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra kararın açıklanması başka güne bırakıldı. Yapılan incelemede temyiz dilekçesinin süresinde verildiğinin anlaşılması üzerine, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, dava dışı ... Genel Müdürlüğü ile 27/08/2001 tarihli vekalet sözleşmesi akdedildiğini, ... Genel Müdürlüğü Gaz Dairesi Başkanlığı bünyesinde olan doğalgazın şehir içi dağıtımının 5669 sayılı Kanun kapsamında 01.09.2007 tarihi itibariyle davalı ...ye devredildiğini, Kanun"un geçici 3. maddesi (e) bendi gereğince ... Genel Müdürlüğü adına tarafından takip edilen dosyaların ... Doğalgaz A.Ş."ye devrolunduğunu, ... döneminden kalan 2001-2003 yıllarındaki dava ve icra takipleri için 24.12.2007 tarihli vekalet sözleşmesi imzalandığını, davalı ...Ş. tarafından 09.12.2013 tarihli ihtarname ile vekalet sözleşmesinin 10.maddesi (d) fıkrasındaki ""...... Gaz"ın diğer avukatlarınca takip edilen dava ve icra takipleri ile ... Gaz"ın taraf olduğu konularda meydana gelen ihtilaflarda karşı tarafın vekil ve danışmanlığını yapamaz.."" şeklindeki hükmüne aykırı davranıldığı ve ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/413 E., ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 3/45 D.İş, ... 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/480 E. sayılı dosyalarında ... Genel Müdürlüğü ile ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının avukatlığını yapması nedeniyle Avukatlık Kanunu"nun 38. maddesi ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 36. maddesine aykırı davrandığı gerekçesiyle vekalet sözleşmesinin feshedildiğinin tarafına bildirildiğini, vekalet akdinin haksız feshedildiğini, davalının doğmuş vekalet ücretlerini ödememek için sözleşmeyi feshettiğini ileri sürerek; ... 2. Tüketici Mahkemesinin 2007/733E., ... 3. İcra Müdürlüğünün 2009/8078 Esas sayılı dosyalarından doğan akdi ve kanuni vekalet ücretleri ile ... 2. Tüketici Mahkemesinin 2010/752 E., ... 31. İcra Müdürlüğünün 2002/6528 Esas. sayılı dosyalarından doğan akdi vekalet ücretinden şimdilik 6.000,00 TL"nin, 24.12.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ve akdi vekalet ücretinin KDV"si ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, 03.03.2017 havale tarihli ıslah dilekçesiyle talep miktarını artırarak, 69.267,00 TL akdi ve kanuni vekalet ücreti ile 13.238,24 TL KDV"nin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne; ödeme sebebi ile temerrüt tarihi 24/12/2013 ile ödeme tarihi 28/03/2017 arasında 16.462,65 TL faiz işlediği resen hesaplandığından, ödemenin önce faiz sonra anaparadan mahsubu sonucu bakiye 16.462,65 TL"nin 28/03/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısım için davanın konusuz kalması dikkate alınarak karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş; tarafların istinaf talebi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf talebinin kısmen kabulüne, davalı tarafından yapılan azlin haklı olduğu, bu durumda azil tarihinde sonuçlanan işler nedeniyle davacının ücrete hak kazandığı, ancak akdi vekalet ücret hesabının sonuçlanan işlerde dava değeri üzerinden yapılması geretiği kabul edilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, davacının 03/03/2017 tarihli ıslah dilekçesi de dikkate alınarak dava tarihi itibariyle 69.267,00 TL akdi ve kanuni vekalet ücreti ile 13.238,24 TL KDV olmak üzere toplam 82.505,24TL alacağın 24/12/2013 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (yargılama sırasında 28/03/2017 tarihinde davalı tarafça yatırıldığı anlaşılan 56.105,20-TL"lik kısım yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, haksız azil nedenine dayalı vekalet ücretinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı ile davalı arasında 24.1.2007 tarihinde kurulan vekalet ilişkisi 9.12.2013 tarihli davalı tarafından yapılan fesih işlemi ile sona ermiş olmakla, davacı yapılan feshin haksız olduğunu iddia ederek vekalet ücretlerinin tahsilini istemiş, ilk derece ve Bölge Adliye Mahkemesince isabetli olarak azlin haklı olduğu kabul edilmiştir.
Avukatlık Kanununun, 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcuttur. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre de haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Somut olayda azil haklı olduğundan davacı azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen dava ve takiplerden dolayı vekalet ücreti talep edemez. Esasen ilk derece mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin kabulü de bu yöndedir. Uyuşmazlık azil tarihinde sonuçlanan işlerde hangi miktar dikkate alınarak akdi vekalet ücretinin hesap edileceği noktasındadır.
Avukatlık Kanunu"nun 164/4 maddesinde “…Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir…” hükmü düzenlenmiştir. O halde azil tarihinde sonuçlanan ... 2. Tüketici Mahkemesi’nin 2007/733 Esas ve 2010/752 Esas sayılı dosyalarında hükmedilen miktarlar üzerinden akdi vekalet ücretinin hesabı yapılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle dava değerleri üzerinden akdi vekalet ücreti belirlenerek yazılı şekilde karar verilemsi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, 2.540,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda dökümü yazılı 18,50 TL. kalan harcın davacıdan alınmasına, peşin alınan 4.479,97 TL harcın istek halinde davalıya iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 26/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi