Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/12607
Karar No: 2012/44
Karar Tarihi: 10.01.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2011/12607 Esas 2012/44 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2011/12607 E.  ,  2012/44 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.02.2010 gününde verilen dilekçe ile yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı arsa sahipleri vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.01.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Av.... ... ile karşı taraftan davacı vekili Av.... ... ve davalı ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davalılar, yapıda eksiklikler bulunduğunu, Borçlar Kanununun 97.maddesine dayanarak yüklenici hakkında nama ifa istemiyle dava açtıklarını, lehlerine hüküm alındığını, mevcut haliyle yapıya iskan izni verilme olanağı bulunmadığını, davalı yüklenicinin yapı denetim kuruluşuna borcu bulunduğunu, yasa uyarınca bu borçtan kendilerinin sorumlu olduğunu, yüklenici edimlerini yerine getirmediğinden onun temlik işleminde bulunduğu davacının da ifa talep edemeyeceğini, açılan davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, yapıdaki eksik işler bedeliyle iskan masrafı olarak hesaplanan 31.317,58 TL’nin depo edilmesi koşuluyla çekişme konusu 5 numaralı bağımsız bölümün davacı adına tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı arsa sahipleri temyiz etmiştir.
    Davadaki istemin dayanağı, davalı yükleniciyle davacı arasında düzenlenen 08.04.2009 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesidir. Bu sözleşmeyle davalılardan yüklenicinin diğer davalı arsa sahipleriyle yaptıkları 15.01.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca kazanacağı kişisel hakkını alacağın temliki yoluyla davacıya temlik ettiği görülmektedir. Bir tanımlama yapmak gerekirse alacağın temliki, alacaklı ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun rızasına ihtiyaç göstermeden yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliği taşıyan şekle bağlı bir akittir. Ne var ki, somut olayda olduğu gibi temlik işlemine sonradan vakıf olan borçlu (davalı arsa sahipleri) temlik alanın ifa talebine muhatap olduğu vakit bu talebe hemen uymak zorunda değildir. Devralan yeni alacaklı (davacı üçüncü kişi), temlik işlemini ve kendisinin yeni alacaklı sıfatını ispat etmiş olsa dahi borçlunun (arsa sahibinin) ona karşı birtakım itiraz ve defilerde bulunma olanağı vardır. Gerçekten, BK m.167’ye göre “borçlu, temlike vakıf olduğu zaman temlik edene karşı haiz olduğu def’ileri temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir”. Buna göre temlik öğrenen borçlu (arsa sahipleri), temlik işlemi olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür def’iler ileri sürebilecekse aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan üçüncü kişiye) karşı da ileri sürebilir.
    Bütün bu açıklamalardan görüleceği üzere somut olayın çözümünde, davalılar arasındaki 15.01.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin davalı arsa sahipleri açısından ifa ile sonuçlanıp sonuçlanmadığına bakmak gerekecektir. Şayet davalı yüklenici, arsa sahiplerine karşı olan edimlerini bütünüyle yerine getirmişse davacıya, davalı yüklenici tarafından temlik edilen şahsi hak gerçek bir hak olacağından hiç kuşkusuz buna dayanılarak davalıların ifa için zorlanmaları mümkündür. Davalı yüklenici edimlerini yerine getirmemişse, ortada gerçek bir alacağın temliki söz konusu edilemeyeceğinden ne yüklenici ne de onun temlik işleminde bulunduğu üçüncü kişi davalı arsa sahiplerini ifaya zorlayamaz.
    Somut uyuşmazlıkta, dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; davalı arsa sahiplerinin Sincan 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/595 esasında kayıtlı davayı açarak Borçlar Kanununun 97.maddesine dayanmak suretiyle nama ifa talebinde bulunduğu, bu istemlerinin mahkemece kabul edilerek 45608 ada 9 sayılı parsel üzerinde yapılan inşaatın 5 ve 16 numaralı bağımsız bölümlerinin davalı namına satılarak inşaattaki eksik imalatın arsa sahipleri tarafından tamamlanmasına ve iskan izni alınabilmesi için gerekli işlemleri yapmak üzere arsa sahiplerine yetki ve izin verilmesine karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine dosyanın Yargıtay’a gönderildiği anlaşılmaktadır. Diğertaraftan 15.01.2004 tarihli sözleşmenin “inşaatın genel şartları” başlıklı bölümünde, inşaatın devamı süresince sigorta primleri, bilumum vergi, harç, resim ve vergi cezaları ile arsa vergisi ve mühendislik ücretlerinin müteahhide ait olacağının kararlaştırıldığı görülmektedir. Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, her ne kadar 3194 sayılı İmar Kanununun değişik 28.maddesi hükmüne göre iskan raporunun alınması için yüklenicinin vergi, sigorta ve bunun gibi borçlarının ödenmesine gerek yok ise de sözleşmedeki belirtilen hüküm yüklenicinin sözleşmeyle üstlendiği vergi, harç, resim ve cezalara ilişkin borçlarını kaldırmaz. Başka bir değişle, yasadaki değişiklik sadece yapıya kullanma izin belgesi verilmesini kolaylaştırmak amacıyla yapılmıştır. Öte yandan, yine anılan sözleşme hükmünde geçen mühendislik giderleri sözcüğüyle yapı sahibiyle yapı denetim kuruluşu arasında yapılan mühendislik hizmet bedellerini anlamak gerekir. Dolayısıyla, burada da 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkındaki Kanununun 5.maddesinin irdelenip değerlendirilmesi, bu sebeple yüklenicinin arsa sahiplerine karşı bir borcu olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması gerekecektir.
    Bütün bu açıklamalardan sonra mahkemece yapılması gereken iş, Yargıtay denetimine gönderildiği anlaşılan Sincan 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/595 esasında kayıtlı dava sonucunu beklemek, mahkeme kararı Yargıtayca onanırsa mahkemece çekişme konusu 5 numaralı bağımsız bölümün satılarak elde edilecek gelirin inşaata harcanacağı hükme bağlandığından davayı reddetmek, aksi halde yukarıda değinilen diğer hususlar üzerinde durmak, eldeki davadaki istemi bütün bunlardan sonra bir hükme bağlamak olmalıdır.
    Değinilen bütün bu yönlerin gözardı edilerek, hukuki konularda da bilirkişi raporuyla bağlı kalınmak suretiyle dava yazılı bazı gerekçelerle kabul edildiğinden karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 900,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı arsa sahiplerine verilmesine,peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 10.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi