3. Hukuk Dairesi 2019/3985 E. , 2020/337 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar,... İlçesi, ... Köyü ,89 parsel sayılı taşınmazın kendileri adına tapuya kayıtlı olduğunu, dava konusu taşınmazın 1.sınıf tarla vasfında olup buğday ekili iken davalı kuruma ait olan elektrik telinin 17/06/2014 tarihinde kopması nedeniyle çıkan yangın sonucu tamamen yandığını, meydana gelen zarar miktarı ile söz konusu yangının davalıya ait olan elektrik telinden çıktığı hususunda delil tespiti yaptırdıklarını, tarlada sulu buğday ekili olduğunu, meydana gelen yangın sonucu taşınmazlarda ekili bulunan buğdayın tamamının yandığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak üzere, şimdilik 8.570,58 TL tazminatın yangının meydana geldiği 17/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile kendilerine ödenmesine, tespit dosyasında yapılan 1.198,00 TL yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı, dava konusu yangının şirketlerine ait tellerden meydana geldiği iddiasını kabul etmediklerini, eksik inceleme ve araştırma yapıldığını, delil tespitinin yokluklarında yapıldığını,bu nedenle savunma haklarının kısıtlandığını, itfaiye ekibinin psikolojik baskılardan etkilenmek suretiyle kendileri aleyhine rapor tanzim ettiğini, yangının şirketlerine ait tellerden çıktığına dair bilimsel ve somut veri sunulmadığını,davacıların basiretli davranmadığını, buğdayları hiçbir tedbir almadan enerji nakil hattının altına ektiklerini,bu nedenle ağır kusurlu olduklarından illiyet bağının kesildiğini savunarak,davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi neticesinde Dairemizin 21.09.2017 tarih ve 2016/4704 E.- 2017/12416 K. sayılı ilamı ile,""...dava konusu taşınmazın davacı dışında 3. kişiler adına da kayıtlı olduğu,yangında zarar gören yerin davacının hisse miktarını aşmış olmasına rağmen tazminat hesabı yapılan yerin tamamının davacının ekip ekmediği, neye dayanarak ektiği hususu araştırılıp tartışılmadan yangında zarar gören yerin tamamı için hesaplanan tazminat miktarına hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu,yine mahkemece, davanın kısmen kabul-kısmen reddine karar verildiği ve davalı da kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği halde, reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin doğru olmadığı..."" gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ise,davanın kısmen kabulü ile, 6.191,37 TL tazminatın olay tarihi olan 17.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılardan; 516,02 TL sinin ... kızı ... ,172,01 TL sinin ... oğlu ... ,172,01 TL sinin ... kızı ..."e, 172,01 TL"sinin ... oğlu ... ,172,01 TL sinin ... kızı ..."a,172,01 TL sinin ... kızı ... ,172,01 TL sinin ... kızı ..."a, 172,01 TL sinin ... kızı ..."e,172,01 TL"sinin ... oğlu ... ,172,01 TL sinin ... kızı ... ,2.269,57 TL"sinin ... oğlu ... , 206,41 TL"sinin ... oğlu ... , 206,41 TL"sinin ... oğlu ..."e, 206,41 TL"sinin ... oğlu ... , 206,41 TL" sinin ... oğlu ... ,206,41 TL"sinin ... oğlu ..."e, 206,41 TL"sinin ... oğlu ... ,206,41 TL"sinin ... oğlu ..."e, 206,41 TL" sinin ... oğlu ... , 206,41 TL"sinin ... oğlu ..."e tapudaki hisseleri oranında ödenmesine;fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Uyuşmazlık;davalı elektrik şirketine ait elektrik tellerinden çıkan yangın nedeniyle davacıların ürünlerinde meydana gelen zararın tazmini isteminden kaynaklanmaktadır.
Asli müdahale 6100 sayılı HMK"nun 65.maddesinde düzenlenmiştir.Maddenin 1. fıkrasında ""bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi,hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek,yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir"" düzenlemesine yer verilmiştir.Maddenin 2.fıkrasında ise ""asli müdahale davası ile asıl yargılama birlikte yürütülür ve karara bağlanır"" denilmektedir.
Madde metni incelendiğinde de görüleceği üzere asli müdahalenin şartları;görülmekte olan bir davanın bulunması,asli müdahilin dava konusu olan hak veya şey üzerinde bir hak iddia etmesi, asli müdahilin üçüncü bir kişi olması ve asli müdahilin ayrı bir dava açmış olmasıdır.Asli müdahale davası açan kişinin bu dava için ayrı bir harç ödemesi gerekmektedir.Çünkü asli müdahale davası ilk davadan bağımsız ayrı bir davadır.(Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı,Prof.Dr.Baki Kuru-Prof.Dr.Ramazan Arslan-Prof.Dr.Ejder Yılmaz,6100 sayılı HMK"na göre yeniden yazılmış 22.baskı,sf.518 vd.)
Yukarıdaki açıklamalar ışığında eldeki somut olaya bakıldığında ise; Dairemizin bozma ilamı sonrasında davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan 05.03.2018 tarihli dilekçe ile bozma ilamı gereğince dava konusu taşınmazda davacılar dışında tapu maliki olan kişilerin de davaya müdahil olarak katılmalarının sağlanmasının talep edildiği,davacılar vekilince bu kişilere ait vekaletnamelerin de dosyaya ibraz edildiği,mahkemece ilgili taşınmazda davacılar dışında hak sahibi olan ve bu kişilerin asli müdahil olarak davaya kabulü ile yargılamaya devam edilerek yargılamanın sonuçlandırıldığı ve eldeki temyize konu hükmün kurulduğu anlaşılmaktadır.
Ne var ki,mahkemece asli müdahil olarak kabul edilen davacılar yönünden asli müdahale harcının yatırılmamış olması nedeniyle müdahale talepleri yönünden inceleme konusu yapılamayacak olmasına rağmen bu kişiler yönünden de inceleme yapılıp yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.01.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.