Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/6674 Esas 2013/1696 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6674
Karar No: 2013/1696
Karar Tarihi: 31.01.2013

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/6674 Esas 2013/1696 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2011/6674 E.  ,  2013/1696 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, 01/04/2003-19/08/2005 tarihleri arasındaki aylıkların yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere, temyizin kapsam ve nedenlerine göre davalının tüm,davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, davacının kesinleşen mahkeme kararı üzerine ödenmeyen yaşlılık aylıkları için ödenmesi gereken tarihlerden itibaren aybeay faizlerinin hesaplanması sonucu çıkacak alacaklarından şimdilik 500,00TL"sinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile, 4.535,10TL faiz alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,faiz talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 818 sayılı B.K.113.maddesi uyarınca, asıl borç tediye ile veya sair bir suretle sakıt olduğu takdirde kefalet ve rehin ve sair fer"i haklar dahi sakıt olur.Evvelce işleyen faizleri talep hakkının mahfuz bulunduğu beyan edilmiş veya hal icabından neşet eylemiş olmadıkça bu faizler talep olunamaz.
    Somut olayda, davacının ödenmeyen yaşlılık aylıklarının 23.08.2005 tarihinde ödendiği, davacıya faiz ödemesi yapılmadığı, davacının 09.05.2005 tarihinde birikmiş aylıklarının faizi ile ödenmesi konusundaki hakkını saklı tuttuğu, ayrıca dava dilekçesi ile faiz alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile ödenmesini istediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davacının faiz alacağının dava tarihi itibariyle müddeabihe dönüşmüş olması nedeniyle alacağına dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerekirken faiz talebinin reddi ile faiz talebinin reddi nedeniyle Kurum yararına avukatlık ücretine hükmolunması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1.bendinin silinerek, yerine, “1-Davanın kabulü ile, 4.535,10TL faiz alacağının dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,2.bendinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına,4.bendinin silinerek yerine,"4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan .... gereğince hesaplanan 1.100,00 TL Avukatlık ücretinin davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine," rakam ve sözcüklerinin
    yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden taraflardan davacıya yükletilmesine, 31/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.