Esas No: 2022/165
Karar No: 2022/5392
Karar Tarihi: 07.06.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/165 Esas 2022/5392 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Giresun'un Dereli ilçesi Pınarlar Köyü'nde bulunan bir taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tescili ve tespit gibi davalı gerçek kişiler adına tescili konusunda açılan kadastro tespitine itiraz davasında, mahkeme kararı verilerek davalar reddedilmiş ancak Yargıtay tarafından bozulmuştur. Bozma ilamında, yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı belirtilerek yeni bir keşif yapılması, rapor alınması ve tapu kaydının uygunluğunun araştırılması gerektiği ifade edilmiştir. Yapılan yeni keşif sonrasında, müdahil Orman İdaresinin davasının kabul edilmesi gerektiği fakat mahkemece kabul edilmediği belirtilmiş ve bu nedenle kararın bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır. Kararın gerekçesinde ise 6831 sayılı Kanun'un 17/2 maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/A maddesi detaylı bir şekilde anlatılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün müdahil Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Mahkemenin verdiği karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle: ''Davalı ... vekilinin 115 ada 23 sayılı parselin krokide (C), (D) ve (E) harfleriyle gösterilen bölümlere yönelik, müdahil davacı ... Yönetimi vekilinin aynı parselin krokide (A) ve (B) harfleriyle gösterilen bölümlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, dava konusu 115 ada 23 sayılı parselin krokide (C), (D) ve (E) harfleriyle gösterilen bölümlerinin orman vasfıyla Hazine adına, aynı parselin krokide (A) ve (B) harfleriyle gösterilen bölümlerinin ise tespit gibi davalı gerçek kişiler adına tesciline karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak raporu hazırlayan üç kişilik orman bilirkişi kurulu 115 ada 23 sayılı parselin krokide (C), (D) ve (E) harfleriyle gösterilen bölümlerinin 1960 tarihli memleket haritasında yeşil renk ile boyalı yapraklı orman alanı, krokide (A) ve (B) harfleriyle gösterilen bölümlerin ise, yerleşim alanı ve tarım alanı olarak gösterildiğini beyan etmişlerdir. Ancak, raporlarına ekli aplikeli gösterimde 115 ada 23 sayılı parselin tamamının 1960 tarihli memleket haritasında yeşil alanda kaldığı görülmektedir. Yani, bir başka anlatımla, memleket haritasında krokide (A) ve (B) harfleriyle gösterilen bölümlerin tarım alanı olduğuna dair bir belirtme bulunmadığı gibi bu bölümlerde krokide (C), (D) ve (E) harfleriyle gösterilen bölümler gibi yeşil alanda kalmaktadır. Hükme dayanak yapılan raporu hazırlayan bilirkişiler asıl raporlarında, 1955 tarihli ... fotoğrafını kullanmamış, Dairenin iade kararıyla alınan 06.06.2014 tarihli ek raporlarında 1955 yılı çekim tarihli ... fotoğrafını kullanmış iseler de, sonuç olarak beyanları asıl raporları ile aynı olup asıl raporda kullanılan 1973 yılı çekimli ... fotoğrafı ve 1960 yılı çekimli memleket haritası ile uyumludur. Zira, 06.03.2013 tarihli ek rapora ekli aplikeli gösterimde, 115 ada 23 sayılı parselin krokide (C), (D) ve (E) harfleriyle gösterilen bölümlerinin görünümü ile orman sayılmayan yer olduğu ifade edilen krokide (A) ve (B) harfleriyle gösterilen bölümlerinin görünümü bu gösterimde aynı olmasına rağmen bu husus raporda tartışılmamış ve asıl rapordaki beyan tekrarlanmakla yetinilmiştir. Ayrıca, dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanun'un 17/2 maddesi kapsamında orman içi açıklık niteliğinde olup olmadığı irdelenmemiş, ayrıca, yine yargılama sırasında, davalı gerçek kişiler, toprak tevzi kaydına dayandıkları halde, dayandıkları 27.07.1943 tarihli ve 33 sıra numaralı dava dışı ... ... adına oluşturulan toprak tevzi kaydı gereğince tapu kaydı oluşturulup oluşturulmadığı araştırılmamış, tapu kaydı oluşturulmuş ise bu kayıt getirtilmemiştir. Yetersiz araştırma ve inceleme, çelişik rapor ve krokiye dayanılarak hüküm kurulamaz. O halde, mahkemece, 1955 tarihli ... fotoğrafı ve 1960 tarihli memleket haritası ile 15 numaralı Toprak Tevzi Komisyonunun 27.04.1943 tarihli ve 33 tevzi defteri numarası verdiği taşınmaz hakkında oluşmuş tapu kaydı varsa bu tapu kaydı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisi yardımıyla keşif yapılarak yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, ayrıca davalı tarafın dayandığı toprak tevzi kaydına göre oluşturulmuş tapu kaydı varsa, bu kaydın haritası harita mühendisi bilirkişi eliyle kadastro paftasıyla ölçekleri eşitlenip çakıştırılmak suretiyle uygulanmalı, kaydın kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmeli, tapunun dayanağı tevzi haritasının uygulama kabiliyetinin bulunmaması halinde ise, kaydın gayri sabit hudutlu ve miktarı ile geçerli olduğu gözetilmeli, ayrıca taşınmaz eski tarihli ... fotoğrafı ve memleket haritasına göre orman sayılan yerlerden olmadığı ve dayanak tapu kaydının taşınmazı uyduğu belirlendiği takdirde, tapulu yerlerin 6831 sayılı Kanun'un 17/2. maddesi kapsamında orman içi açıklığı sayılmayacağı düşünülmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirip oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi'' gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonunda; davacı ve birleşen dosya davacılarının davalarının reddine, dahili davacı ... İdaresinin davasının reddine, Giresun ili Dereli ilçesi Pınarlar Köyü 115 ada 23 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti gibi tesciline, karar verilmiş; hüküm, müdahil Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece müdahil Orman İdaresinin davasının reddine karar verilmiş ise de 15 numaralı Toprak Tevzi Komisyonunun 27.04.1943 tarihli ve 33 tevzi defteri numaralı kaydının tapuya bağlanmadığının anlaşıldığı, ayrıca taşınmazın 1955 ve 1973 tarihli ... fotoğraflarında büyük bir bölümünün yapraklı ağaçlardan oluşan karışık meşcere yapısında olduğu, çevresi ile birlikte orman bütünlüğü içinde kaldığı, bozma kararından sonra yapılan ilk keşif ve üçlü orman bilirkişi kurulundan alınan raporda da taşınmazın orman bütünlüğü içinde orman sayılan yerlerden olduğu ve bu raporun dosya içeriğine uygun olduğu, mevcut konumu itibariylede taşınmazın çevresinin orman olduğu ve orman parseli ile çevrili olduğu, taşınmazın bu haliylede orman bütünlüğü içinde kaldığı anlaşılmakla Orman İdaresinin davasının kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenle müdahil Orman İdaresi vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 07.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.