16. Hukuk Dairesi 2017/286 E. , 2020/4340 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan temyize konu 110 ada 39 ve 127 ada 5 parsel sayılı 5.012,86 ve 2.359,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 110 ada 39 parsel sayılı taşınmaz davalı ... adına, 127 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ise ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların murisinden intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak, tapu iptali ve payı oranında adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 110 ada 39 ve 127 ada 5 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının 1/3 payının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, temyize konu taşınmazların davacının murisi ...’dan intikal ettiği ve terekenin taksim edilmediği, taşınmazların muris İlyas mirasçısı.... tarafından, kadastro tespiti öncesinde İlyas terekesine karşı 3. kişi konumundaki ... ve ...’a satıldığı, iştirak halinde mülkiyette bir paydaşın 3. kişiye yapmış olduğu satışın geçerli olmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacının davalılar ... ve ... adına tespit ve tescil edilen temyize konu taşınmazların, kök muris ....’dan intikal ettiğini ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediğini ileri sürerek, kendi miras payına yönelik olarak dava açtığı ve çekişmeli taşınmazların tapu kayıt malikleri olan davalılar ... ve ..."ın, muris .... terekesine göre 3. kişi konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Terekeye dahil bir taşınmaz hakkında, bir mirasçı diğer mirasçılar aleyhine tek başına miras payı oranında adına tescil istemi ile dava açabilirse de, 3. kişiye karşı miras payının adına tescili istemiyle dava açması hukuken mümkün değildir. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp, haklarının terekenin tamamını kapsadığı ve TMK"nın 702. maddesine göre topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği açıktır. Mirasçılardan birinin terekeye karşı 3. kişi konumunda olan birisi aleyhine kendi payı hakkında açtığı dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına açılmadığından, davaya, diğer mirasçıların katılması (icazet vermesi) veya terekeye temsilci atanması suretiyle devam edilmesine de olanak yoktur.
Hal böyle olunca; Mahkemece, belirtilen gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılmak suretiyle esasa girilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.