10. Hukuk Dairesi 2021/1833 E. , 2021/10574 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Asıl dava, Kurum işleminin iptali, davacının murisinden dolayı 4/1-b kapsamında ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine; birleşen dava, davacının murisinin 2926 sayılı Kanun kapsamında...Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, asıl davada, ölüm aylığı bağlanmasına ilişkin istemin reddine, birleşen davada, açılan davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davacı tarafından ölüm aylığı bağlanmasına ilişkin istemin reddine, dosya ile birleşen ... 13. İş Mahkemesine ait 2012/531 Esas sayılı dosyada, davacı tarafından açılan davanın kabulü ile, davacının murisinin 01.12.1985-31.03.1990 tarihleri arasında...Bağ-Kurlu olarak çalıştığı ve 1775 gün sigortalılık süresinin bulunduğunun tespitine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli bulunmamış, bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir.
Ayrıntıları Dairemiz bozma kararında belirtilmekle; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.05.2011 gün ve 2011/10-230-319 ile 29.02.2012 gün ve 2011/10-769 Esas 2012/107 Karar sayılı kararlarında da açıkça belirtildiği üzere davacının tarımsal faaliyetinin kesintisiz sürüp sürmediğinin tespiti için mahkemece;
1-Çekişmeli dönemde davacının nerede oturduğu; Nüfus Müdürlüğü, İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı ve Muhtarlık kayıtları esas alınarak belirlenmeli,
2-Dönem içinde Ziraat Bankası, Kooperatif veya Birlikler aracılığıyla "Tarımsal Amaçlı Kredi" kullanıp kullanmadığı araştırılmalı,
3-Dönem içinde ürün teslimatından dolayı prim kesintisi yapılıp yapılmadığı veya sigortalılık iradesini ortaya koyacak şekilde prim ödemesinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı,
4-25.04.2006 gün 26149 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5488 sayılı...Kanunun 19. maddesi uyarınca Çiftçi Kayıt Sistemine dahil edilerek doğrudan gelir desteği alıp almadığı ve bu bağlamda davacının hangi ürünleri ekerek bunları nerelere sattığı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun "Zirai kazanç, zirai faaliyet, zirai işletme, çiftçi ve mahsulün tarifi" başlıklı 52, " Zirai kazançta vergileme" başlıklı 53, ve "Vergi Tevkifatı" başlıklı 94 vd. maddeleri ile 213 Vergi Usul Kanununun " Vergi kesenlerin sorumluluğu" başlıklı 11. maddesi kapsamında zirai kazançlarından dolayı vergi ödeyip ödemedikleri araştırılmalıdır. Konu ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.12.2010 gün ve 2010/10-580-647 sayılı kararında da açıkça belirtildiği üzere " Tevkifat yapma ve kurum hesaplarına aktarma yükümü, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 94/11.maddesinde öngörülen çiftçilerden satın alınan zirai mahsuller için yapılan ödemelerden gelir vergisine mahsuben tevkifat yapma yükümüne paralel olarak getirilmiştir. Bakanlar Kurulu Kararı kapsamındaki gerçek ve tüzel kişiler, tarımsal faaliyette bulunan bu kişilerden satın aldıkları ürün bedellerinden tevkifat yapmakla yükümlüdürler." Tevkifat suretiyle vergilendirilen çiftçiler yaptıkları satış ve hizmetleri dolayısıyla müstahsil makbuzu almak ve saklamak zorundadırlar.
5-Tarımsal faaliyeti kapsamında ilaç, gübre ve sulama parası ödeyip ödemediği, varsa bunların fatura ve belgelerinin nelerden ibaret olduğu, Ziraat Odası, Kooperatif veya Birliklere üyeliği varsa bu kuruluşlara düzenli bir şekilde aidat ödeyip ödemediği araştırılmalı, tarımsal faaliyete elverişli tapulu taşınmazının bulunup bulunmadığı, tarımsal faaliyetin taşınmaz kiralanması yoluyla gerçekleştirildiğinin savunulması halinde; taşınmazların, kimden hangi yıllar için kiralandığı, kiracının; kiralama yoluyla faaliyetini yürütmeye elverişli alet ve edavatının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, traktörünün bulunduğunun ileri sürülmesi halinde, traktörün hangi tarihte satın alınıp ilgilisi adına trafiğe tescil edildiğini gösteren fatura ve trafik tescil belgesinin celp edilmeli,
6-Hayvan yetiştiriciliği bulunduğunun ileri sürüldüğü hallerde, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.06.2011 gün ve 2011/10-306-365 sayılı kararında da belirtildiği üzere 16.05.1986 tarihinde yürürlüğe giren 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanununun 22.maddesi kapsamında hayvanlarına ilişkin menşe şehadetnamesinin bulunup bulunmadığı tespit edilerek, büyük ve küçükbaş hayvanlarına ilişkin istatistik bilgileri ve bu hayvanlara ilişkin yapılması zorunlu bulunan periyodik aşılara ilişkin bilgiler İlçe...Müdürlüklerinden sorulmalı, köy muhtarı ve ihtiyar heyeti üyeleri gibi tarımsal faaliyetin varlığını yakından bilebilecek durumdaki tanıklar dinlenilerek sigortalılık olgusunun varlığı hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Ayrıca 2926 sayılı Kanunun 6. maddesinde belirtilen şekilde sigortalılığın sona erip ermediği araştırılmalı ve bu bağlamda çekişmeli dönemde 506 sayılı Kanun kapsamında SSK sigortalılığı ya da 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı varsa ve bu sigortalılık süresi makul süreyi aşmışsa, HGK.nun 14.02.2007 gün, 2007/21-73-71 sayılı ve 14.03.2012 gün, 2011/10-804-152 sayılı kararları göz önünde bulundurularak sigortalılığın sona erdiği olgusu da dikkate alınmalıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının murisi ...’ın 506 sayılı yasa kapsamında toplam 215 gün sigortalılığı bulunduğu, 29.11.1985 tarihli bildirgeye göre, ...’ın 01.12.1985 tarihi itibarıyla 2926 sayılı kanuna tabi olarak kayıt ve tescilinin Muhtarlık tarafından yapılan onay uyarınca resen yapıldığı, 01.12.1985 tarihli...Bağ-Kur tescili aynı tarihte terk verildiği, 01.09.2005-11.07.2006 arasında toplam 310 gün 2926 sayılı yasa kapsamında sigortalılığı bulunduğu, 29.03.2011 tarihli...Bağ-kur ekstresi uyarınca, Kurumca kabul edilen sürelere göre, 31.03.2011 tarihi itibariyle borcunun bulunmadığı, Kurum kayıtlarına 22.09.2004 tarih 38982 varide no ile intikal eden Muhtar Recep Damgacı ve Aza H.Elmacı imzalı ilmuhaberde, ...’ın ... ilinde ikamet ettiği, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyetinin olmadığı belirtildiği, ilmuhaberde ... ilinde ikamet ettiği belirtilmesi karşısında, davacının hangi tarihten itibaren ...’da ikamet ettiği araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Öte yandan, Mahkemece, aylık bağlama koşulları gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti için prim ödemesi sağlanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca varılması yerinde olmamıştır.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,20.09.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.