Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5074
Karar No: 2020/5110
Karar Tarihi: 17.09.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/5074 Esas 2020/5110 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı vekili, hissedar oldukları taşınmazın ortaklığının giderilmesini aynen taksim mümkün olmaması halinde satış yolu ile talep etmiştir. Mahkeme ilk hükümde davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar vermiş, bu karar bir kısım davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay, iddia olunan muhdesatların paydaşlara ait olduğu belirlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmediği gerekçesi ile hükmü bozmuştur. Sonrasında dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıların muhdesat oranları belirlenerek ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilmiştir. Ancak davalıların paylarını satış işlemi ile devrettikleri tespit edildiğinden, hükümde bu paydaşlar yönünden davanın reddi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca hüküm, muhdesatın paydaşlara oranla verileceği kısmında tapuda yazan hisselerin esas alınması yerine mirasçılık belgesinde yazan hisselerin esas alınması nedeniyle infazda tereddüt oluşturabileceği için bozulmuştur.
Kanun maddeleri detaylı ve açıklayıcı şekilde:
- 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesi: Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakk
14. Hukuk Dairesi         2019/5074 E.  ,  2020/5110 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.05.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.07.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ortak vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, 258 ada 8 parsel (eski 649 parsel) sayılı taşınmazda hissedar olduklarını, taşınmaz üzerindeki ortaklığın mümkünse aynen taksim mümkün olmaması halinde satış yolu ile giderilmesini talep etmiştir.
    Bir kısım davalılar yargılama aşamasındaki beyanlarında ortaklığın aynen taksim yolu ile giderilmesini talep etmişlerdir. ... vekili ise taşınmaz üzerindeki yapıların müvekkiline ait olduğunu, aynen taksim talep edildiğini beyan etmiştir.
    Mahkemece, ilk hükümde davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiş, Dairemizin 19.12.2016 gün 2016/6880 Esas, 2016/10479 Karar sayılı ilamı ile; ""taraflara hak iddia ettikleri muhdesatlar ayrıntılı şekilde açıklattırılmalı, diğer paydaşlar yönünden uzlaşma sağlanamadığı takdirde HMK"nın 165. maddesi gereğince görevli mahkemede dava açması için uygun bir süre verilmeli ve iddia olunan muhdesatların paydaşlara ait olduğu anlaşıldığı takdirde taşınmazın bulunan toplam değerinin ne kadarının arza, ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir"" gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile ..., ... mirasçıları ile ... yönünden yapılara ait muhdesat oranları belirlenerek ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, bu nedenle reddi gerekmiştir.
    2- Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde mahkeme kararının infazı için satış memuru görevlendirilmesi gerekli olmakla, “satış memuru olarak yazı işleri müdürünün görevlendirilmesi” ibaresi yeterli olup, isim belirtilmemesi gerekmektedir.
    Paydaşlığın (Ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (Muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (Ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın (Muhdesat) arzın paydaşlarına (Ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
    Somut olaya gelince; UYAP sisteminde bulunan Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) kayıtları üzerinden yapılan güncel sorgulamaya göre; davalı ..., ..., ... ve ...’nın davaya konu taşınmazdaki paylarını 18.10.2016 tarihinde davalı paydaş ...’ya satış işlemi ile devrettikleri anlaşılmaktadır. Mahkemece güncel tapu kaydı getirtilerek payını satış işlemi ile devredenler yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Kabule göre de, hükümde öncelikle muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahiplerine, geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara dağıtılması yönünde hüküm kurulması gerekirken, hükmün 2. bendinde satış bedelinin “tapu kaydındaki ve mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında hissedarlara dağıtılması” ibaresi ile hüküm oluşturulduktan sonra, 2. bendin altında (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde muhdesat paylarının “mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında verilmesi” ibaresi ile karar verilmesi infazda tereddüt oluşturmuştur. Ayrıca hükmün (b) ve (c) bendinde payını satış işlemi ile devreden ..., ..., ... ve ...’ya ... mirasçıları olarak muhdesatdan pay verilmesi ile hükümde satış memurunun ismen gösterilmesi de doğru görülmemiş; hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bent uyarınca davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 17.09.2020 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
    KARŞI OY
    ... mirasçıları davalılar ..., ..., ... ve ...’nın davaya konu taşınmazdaki paylarını yargılama devam ederken satış işlemi ile davalı ...’ya devrettikleri, mahkemece hüküm fıkrasının (b) bendinde muhdesat sebebiyle satış bedelinin %0,8291’nin ... mirasçılarına, (c) bendinde %11,1473 oranında satış bedelinin ...’ya ödenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Taşınmazda artık pay sahibi olmayan davalılara hükümde muhdesat bedeli ödenmesi yönünde mahkemece hüküm kurulması doğru görülmemiş ise de bu hususlar yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, hükmün (b) bendinde yer alan “... mirasçılarına” ibaresi ile (c) bendinde yer alan “...” ibaresinin çıkarılarak yerlerine “...” ibaresinin eklenerek hükmün düzeltilerek onanması düşüncesinde olduğumdan, çoğunluk görüşüne katılamıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi