Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/19617
Karar No: 2012/3745

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2011/19617 Esas 2012/3745 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi         2011/19617 E.  ,  2012/3745 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, 1948 doğumlu kızı ..."nın akıl hastalığına düçar olduğunu, mahkeme kararı ile kısıtlanmasına ve velayet altına alınmasına karar verildiğini ancak bu karardan evvel kızına ait taşınmazının kooperatif üyeliği devri olarak davalıya satıldığını, satışın mutlak butlanla malul olduğunu bildirerek satış sözleşmesinin iptalini talep etmiş, taşınmazın kooperatifin ferdileşmeye geçmesi ile davalı adına tescil edilmesi üzerine davalı adına tapu kaydının iptali ile kızı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı kısıtlı kızına ait taşınmazın davalıya satışının geçersiz olduğu ileri sürülerek tapusunun iptali ve kızı adına tescili için eldeki davayı açmıştır. Davalı ise, taşınmazı kooperatif hissesi olarak kısıtlıdan gerçek bedeli ödeyerek satın aldığını, satışa avukatı ile birlikte geldiğini, kooperatif başkanının da bulunduğunu, hukuki işlem yapma ehliyetinin bulunmadığına ilişkin bir emareye rastlamadığını, satışa engel bir kaydında bulunmadığını, bilahare ferdileşme ile tapuyu aldığını, satıştan sonra kooperatife bir kısım ödemeler yaptığını, taşınmaza da bazı iyileştirmeler yaptığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Dosyanın incelenmesinde; davacı Zehranın 1958 doğumlu, annesi Mürüvvet tarafından 24.12.1996 tarihinde kısıtlanması için mahkemeye başvurulduğu, Adli Tıp Kurumunun 10.4.2002 tarihli heyet raporuna göre, paranoid şizofreni hastası olduğu ve satış tarihinde de bu hastalığa maruz kaldığı ve hukuki işlem yapma ehliyetinin olmadığının belirtildiği, Datça Sulh Hukuk Mahkemesinin 4.6.1997 tarihli kararı ile kısıtlanmasına, annesinin velayeti altına konulmasına karar verildiği, kararın 14.6.1997 tarihinde kesinleştiği, kısıtlıya ait kooperatif hissesinin satılmaması için kooperatife tedbir yazısı yazıldığı ancak bu yazı kooperatife tebliğ edilemeden, 6.2.1997 tarihli satış sözleşmesi ile 42.735 Dolara satıldığı ve satış bedelinin kısıtlıya teslim edildiğinin belirtildiği, bilahare kooperatifin ferdileşmeye geçmesi ile 29.4.1998 tarihinde taşınmazın tapusunun davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Yine davacı kısıtlının önceki raporlarında hastalığının davranış bozukluğu olarak gösterildiği, belirli sürelerle tedavi gördüğü, ailesinden ayrı yaşadığı, bir süre otelde yaşamını sürdürdüğü, avukat olan dava dışı İsmet Şirin ile birlikte yaşadığı, satış sözleşmesini imzalamaya bu avukat ile birlikte geldiği ve avukatın sözleşmeyi tanık olarak imzaladığı, sözleşmede satış bedelini aldığını beyan ettiği hususları da ... raporları, satış sözleşmesi ve dosya kapsamından açıkça anlaşılmaktadır. Dava dışı avukat İsmet"in ehil olmayan kişiyi suiistimal ile aleyhine hukukça hükmü haiz senet düzenleyerek maddi çıkar sağlama suçundan yargılanıp mahkum olduğu, mahkumiyet kararının 11.Ceza Dairesinin 25.10.2005 tarihli kararı ile zamanaşımı nedeniyle davanın ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu ceza davası dosyası içeriğine göre; Kısıtlının bu avukat ile birlikte yaşadığı, bir otelde kaldıkları, kısıtlının ve avukat sanığın beyanlarına göre de paranın bir kısmının kısıtlının otel ve esnafa olan borçları için harcandığı ifade edilmiştir. Davalı taraf, akıl hastalığı olduğuna dair bir emare taşımayan ve satışa avukatı ile birlikte gelen davacı kısıtlının kooperatif hissesini avukatının da tanık olduğu sözleşme ile satın alıp rayiç değerini bizzat ödediği, bilahare de taşınmaza iyileştirmeler yaptığını savunmuştur. Taşınmazın gerçek değerinin ödendiği savunması davacı tarafça bir itiraza uğramamıştır. Satış bedelinin davalı tarafından davacı kısıtlıya ödendiği, kısıtlının yedine geçtikten sonra onun tarafından İsmet"e teslim edildiği, bir kısmının kendisinin esnafa ve otele olan borçlarının ödenmesi için kullanıldığı kalan kısmın akibetinin bilinmediği, ceza davası dosyası ve banka kayıtları ile sabittir. Buna göre, davacı kısıtlı için satış nedeniyle, kısmen ihtiyaç olgusunun da gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Ayrıca, satış tarihinde kooperatif hissesi niteliğinde olan taşınmazın satışı resmi şekle de bağlı değildir. Bu açıklamalar ışığında hastalığı dışarıdan belli olmayan, eğitimli, birkaç dil bilen kısıtlının bu hastalığa düçar olduğunu bilmeyen ve satışa avukatı ile gelip davalı tarafta güven duygusu oluşturarak taşınmazın gerçek değerini tahsil etmiş olması karşısında, davalının satışta iyiniyetli olduğu, davacı kısıtlıyı zarara uğratacak bir davranışta bulunmadığının kabulü gerekir. Kaldı ki davalı tarafça, taşınmazı satın aldıktan sonra kooperatife ödemeler yaptığı, taşınmazın içine bazı iyileştirmeler yaptığının beyan edilmesi karşısında, satışın iptaline karar verildiğinde satış bedeli yanında bu iyileştirmeler içinde sebepsiz zenginleşeceğinin gözardı edilmemesi gerekir. Herkes hak ve yetkilerini kullanırken hüsniniyetle, hak ve nesafet ilkelerine göre hareket etmesi asıldır. Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 96.35 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 23.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi