20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/13078 Karar No: 2019/3009
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/13078 Esas 2019/3009 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, bir taşınmazın tapu kaydında tarla olarak geçmesine rağmen orman olarak tespit edilmesi sonrasında ortaya çıkan hukuki çekişmeyle ilgilidir. Mahkeme, taşınmazın orman olarak tescil edilmesine ilişkin yapılan ikinci kadastro tespitinin geçersiz olduğuna karar vermiştir. Ancak, taşınmazın bir kısmı orman sayılmayan yerlerden oluştuğundan, bu bölümün tahdit dışına çıkarılması gerektiğine hükmetmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise 766 sayılı Tapulama Kanunu ve 6831 sayılı Orman Kanunu'dur.
20. Hukuk Dairesi 2016/13078 E. , 2019/3009 K.
"İçtihat Metni"
......
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli taşınmaz ...... yüzölçümüyle tarla niteliğiyle .... adına tapuda kayıtlı iken toplam 6.365,09 m2"lik yüzölçümündeki kısım 03.12.2012 tarihinde komisyon tarafından "orman" olarak tespit edilmiştir. Dava dilekçesinde davacı; dava konusu ..... mevkinde kain vede 14,625,00 m²"lik taşınmaz tarla vasfındaki yerin bir kısmını yani 6,837,40 m²"lik miktarı yapılan yeni kadastro tespit çalışmaları sonucunda orman yeri olarak tespit edildiğinden bu yerin tapulu olduğu gibi atalarından kalan yer olduğu, yanlış ve haksız kadastro tespitinin iptali ile tapuda olduğu gibi adına kayıt ve tesciline (orman yeri tespit edilen 6837,40 m²"lik yerin) ve tapuda görüldüğü gibi 14625,00 m² olarak kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; dava konusu taşınmazın 1948 tarihli hava fotoğraflarına göre öncesinin orman olmadığı, öncesinin orman olduğuna, ormandan elde edildiğine ilişkin herhangi bir bulgu, belge ve emare olmadığı, ormanlık alanın 4785 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra oluştuğu, yüzölçümünün üç hektardan az olduğu, orman içi açıklığı olmayıp, taşınmaz tapulu olduğundan, 6831 sayılı Kanunun 1. maddesinin 2. fıkrası (G) bendi ve 20/11/2012 gün ve 28473 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin 17. maddesinin (D) bendi uyarınca "orman sayılmayan yerlerden" olduğuna kanaat getirilmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 1-Orman kadastro komisyonu tarafından yapılan 03/12/2012 tarihli çalışma ikinci kadastro mahiyetinde olduğundan geçersizliğine, 2-Dava konusu; ....... mah/köy 299 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfı ile 14625,00 m² yüzölçümü ile tapu kaydındaki gibi davacı adına tespit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Yörede 1973 yılında 766 sayılı Kanuna göre tapulama çalışmalarının yapıldığı ve 08.08.1975- 08.09.1975 tarihleri arasında ilân edildiği, 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ve değişik 2/B madde uygulama çalışmalarının yapıldığı ve 03.12.2012 tarihinde askı suretiyle ilan edildiği tespit edilmiştir.
....... Tapulama çalışmaları, 766 sayılı Tapulama Kanununa; orman kadastrosu ise, 6831 sayılı Orman Kanununa tabidir. Her iki kanun özel nitelikli olduğundan, biribirilerine ikinci kadastro sayılamazlar. Mahkemece ikinci kadastro nedeni ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Dava konusu 299 sayılı parselin bilirkişi raporu krokisinde (C) harfi ile gösterilen bölümün 03.12.2012 de yapılan orman kadastro sırasında tahdit içinde bırakılmış ise de bu kısmın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiğinden mahkemece ikinci kadastro nedeni ile değil orman kadastrosuna itiraz ve orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesi ile bu bölümün tahdit dışına çıkarılmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken hükümdeki gösterildiği şekilde karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/05/2019 günü oy birliği ile karar verildi.