Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2020/6399
Karar No: 2021/1940
Karar Tarihi: 31.03.2021

Danıştay 4. Daire 2020/6399 Esas 2021/1940 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/6399
Karar No : 2021/1940

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Mirasçısı ...

VEKİLİ : Av. …

DİĞER DAVACILAR Kendi adına asaleten ... ile ... adına velayeten ...

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından muris adına düzenlenen … tarih ve … ana takip numaralı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu ödeme emrinin davacıların murisi ... adına düzenlendiği, ancak tebligatın eşi ...'e yapıldığı, bizzat davacılar adına düzenlenmiş bir işlemin bulunmadığı, bu durumda, davacılar adına düzenlenmediği anlaşılan dava konusu ödeme emrinin salt davacılardan birine tebliğ edilmesi nedeniyle davacıların menfaatinin zarar görmesi ve davacılar yönünden hukuki bir sonuç doğurması söz konusu olamayacağından, bu ödeme emrine karşı davacılar tarafından kendi adlarına açılan davada ehliyetlerinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacılar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından adına ödeme emri düzenlenen ...'in vefat ettiğinin bilindiği, ölü kişi adına düzenlenen ödeme emrinin hukuk aleminde geçerliliğinin olmadığı, ancak bu ödeme emrinin taraflarına tebliğ edilmesi üzerine dava açmak zorunda bırakıldıkları, idarenin işleminin sakat olduğu, ilk derece mahkemesince verilen dilekçe ret kararı ile ehliyet ret kararının gerekçesinin hukuka aykırı olduğu, davacı tarafından zorunlu dava arkadaşlığını uygulamanın Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 31/03/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davacılar tarafından, muris adına düzenlenen … tarih ve … ana takip numaralı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın ehliyet yönünden reddine dair Vergi Mahkemesi kararı davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 599. maddesinde, kanunen mirasçıların, murisin ölümü ile mirası bir bütün olarak kazanacakları, kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçıların, miras bırakanın ayni haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanacakları ve murisin borçlarından kişisel olarak sorumlu olacakları, 603. maddesinde, mirası kayıtsız şartsız kabul eden mirasçıların alacaklıları ile miras bırakanın alacaklılarının aynı haklara sahip olduğu, 605. ve devamı maddelerde, mirası usulünce ve kanunda belirtilen süre içerisinde reddetmeyen mirasçıların terekenin borçlarından sorumlu olacağı hükme bağlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 12. maddesinde, ölüm halinde mükelleflerin ödevlerinin, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçeceği; ancak, mirasçılardan her birinin murisin vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olacakları kuralı getirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden 24/05/2012 tarihinde vefat eden ...'in 2012 dönemine ilişkin vergi borçları nedeniyle 12/07/2018 tarihinde düzenlenerek murisin miraşçılarından biri olan eşi ...'e tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemiyle mirasçılar tarafından birlikte dava açıldığı görülmektedir.
Bu durumda, belirtilen yasal düzenlemeler gereği davacıların dava konusu ödeme emri içeriği borçlardan hissesi oranında sorumlu olacakları açık olup, dava konusu ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın, davacıların miras hissesi oranında incelenmesi gerekmektedir. Mirasçılar yönünden 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu kapsamında "ihtiyari dava arkadaşlığı"nın bulunmasından dolayı davacıların miras hissesi oranında değerlendirme yapılarak işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken Vergi Mahkemesince yazılı gerekçeyle verilen kararda hukuka uygunluk bulunmadığından, temyiz isteminin kabulü ve Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi