10. Hukuk Dairesi 2020/11968 E. , 2021/10569 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2018/1977-2020/1220
İlk Derece
Mahkemesi : İzmir 12. İş Mahkemesi
No : 2016/269-2018/279
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir
İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili ile fer"i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mah. 10. Hukuk Dairesince davalı vekili ile fer"i müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının fer"i müdahil SGK Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, davacının 01.04.1997–31.01.2001 tarihleri arasındaki Kuruma bildirilmeyen günlerinin tespitine, sigortalılık başlangıç tarihinin 01.04.1997 olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı şirket vekili, davanın reddini istemiştir.
Feri müdahil Kurum vekili, davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, davacının davasının kabulüne; bilirkişi ..."ın 25/05/2018 tarihli rapor içeriği de dikkate alınarak davacının davalı işveren yanında 01/04/1997-31/01/2001 döneminde toplam 1380 gün hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretli olarak çalıştığı, 1380 gün eylemli çalışmasının kuruma bildirilmediğinin tespitine, karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesi, İzmir 12. İş Mahkemesi"nin 12.07.2018 tarih, 2016/269 Esas ve 2018/279 Karar sayılı kararına yönelik davalı vekili ile fer"i müdahil SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Feri müdahil Kurum vekili, davanın kamu davası olduğunu, karar tesis edilir iken, gerekli kanıtlar toplanılmaksızın eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, çalışmaya ilişkin iddiaların gerçek ve fiili olduğuna dair kesin deliller olmadan karar verildiğini, davanın reddi gerekir iken, kısmen kabulüne karar verilmiş olması hukuka uyarlı olmadığını belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri olup, anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinde, davacının davalı şirket adına kayıtlı .... sicil nolu “Seracılık” işyerinde, 01.02.2001-30.05.2001, 10.08.2001-31.12.2001, 08.03.2002 – 30.06.2010 tarihleri arasında bildirimleri olduğu, bordro tanıklarının dinlendiği, Mahkemece, davacının davalı işveren yanında 01/04/1997-31/01/2001 döneminde çalıştığının tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Eldeki davada, celp edilen İzmir 14.İş Mahkemesi"nin 2015/398 Esas–2016/539 Karar sayılı dosyasının yargılaması sırasında, 23.06.2016 tarihli celsede, davacının tanık sıfatıyla alınan ifadesinde, “1997-2011 yılları arasında davalı işyerinde çalıştığını, ancak ilk yıllarda yaz aylarında bazen çalışmadığı” beyanı karşısında, ilk yıllarda hangi aylarda çalışmadığı hususu davacıya açıklattırılarak, bordrolu tanıkların yeteri kadarının beyanlarına başvurulmalı, davacının yaz aylarında çalışmadığı aylar belirlenerek ayrıştırılmalı, bu dönem verilecek tespit hükmünde dışlanmalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, fer"i müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1. Maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 20.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.