Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı vekili, davacının davalı işveren nezdinde, 01/01/1986 tarihinde işe başladığı halde Kuruma işe giriş tarihinin 10/11/1997 tarihi olarak bildirildiğini, 10/11/1997 ile 01/01/2000 tarihleri arasındaki sigorta primlerinin de eksik yatırıldığını, bu nedenle 01/01/1986 ile 01/01/2000 tarihleri arasında bildirilmeyen ve eksik bildirilen sürelerin tespitini talep etmiş, mahkemece davacının kısmen kabulü ile, 10/11/1997 ile 31/12/1997 tarihleri arasında 51 gün, 01/01/1998 ile 30/11/1998 tarihleri arasında 330 gün ve 15/03/1999 ile 30/06/1999 tarihleri arasında 105 gün olmak üzere devamlı suretle hizmet akdi ile çalıştığının tespitine, karar verilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi kapsamında uygulama alanı bulan 506 sayılı Yasanın 79/10 maddesidir. 506 sayılı Yasanın 6. maddesinde ifade edildiği üzere “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve feragat edilemez”. Anayasal haklar arasında yer alan... yaşama geçirilmesindeki etkisi karşısında, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğunun gözetilmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan ... hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re"sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında dava konusu somut olayda; mahkeme huzurunda dinlenen bordrolu tanıkların, davalı işyerinin yılda birkaç ay bakıma girdiğini beyan etmeleri nazara alındığında, öncelikle davalı işyerinin mahkemenin kabul kararı verdiği tarihlerde bakıma girip girmediği, bakıma girdiyse bakımın hangi tarihlerde gerçekleştiği, usulünce saptanmalı, mahkemece kabul edilen sürede işyerinin bakıma girdiğinin tespiti halinde, davacının bu sürede davalı işyerinde hangi işlerde çalıştığı, bu çalışmalarının ne kadar süreyle yapılabileceği, buna göre çalışmasının tam zamanlı çalışmayı gerektirip gerektirmediği ve süresi yöntemince araştırılmalı, davacının davalı işveren nezdindeki çalışmalarının sezonluk çalışma olup olmadığı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.