MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


Dava dilekçesinde suya vaki elatmanın önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin tapulu arazisinden çıkan suyun davalı köy tarafından müdahale edilerek davalı köye içme suyu olarak götürüldüğünü müvekkilinin tarlasını sulayamadığı ileri sürülerek suya vaki müdahalenin önlenmesi istemiştir.Davalı köy tüzelkişiliği ve sonradan davaya davalı yanında asli müdahil olarak katılan ... (... Su ve Kanalizasyon İşletmesi) cevaplarında, dava konusu suyun eski Y.S.E. tarafından köye içme suyu olarak tahsis edildiğini, uzun zamandan beridir köyün içme suyu olarak kullanıldığını, müdahalenin sözkonusu olmadığı ileri sürülerek davanın reddini dilemişlerdir.Mahkemece; davalı köy Tüzelkişiliğinin 27.04.2004 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 5216 sayılı Yasanın geçici 2.maddesinin 1.fıkrası ile ... Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisine alındığını ve tüzelkişiliği sona ererek ... Büyükşehir Belediyesine bağlı mahalle haline geldiğini bu nedenle davalı köyün taraf ehliyetinin son bulduğunu su nizasının muhatabının ... olduğunu, bu nedenle davalı ... Köyünün tüzelkişiliği bulunmadığından usulden reddine, ..."nin davalı yanında müdahale talebinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda; davalıların savunmalarında belirtildiği şekilde dava konusu suyun davalı köye tahsisine ilişkin YSE, Köy Hizmetleri vs. kuruluşlar tarafından alınmış bir tahsis kararı bulunup bulunmadığı araştırılıp tesbit edilmeli şayet tahsis kararı var ise tahsis kararı iptal edilinceye kadar geçerli olacağından davanın idari yargının görev alanına girip girmeyeceği araştırılıp davalının yanında tartışılmadan yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
Kabule görede; ..."nin müdahilliğine karar verilmiş, ancak esasa ilişkin (suya vaki müdahale bulunup bulunmadığı) bir karar verilmemiş olması da doğru değildir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.