11. Hukuk Dairesi 2018/2046 E. , 2019/3671 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 03/03/2015 tarih ve 2014/108-2015/45 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin dünyaca ünlü bir GSM operatörü olduğunu, davacıya ait 2011/78444 sayılı “o2 technologies” ibareli başvurunun davalı tarafından 556 s. KHK’nın 7/1-b maddesi gereğince kısmen reddedildiğini, kısmen reddedilen mal ve hizmet sınıfları üzerinde kazanılmış hak sahipliği bulunduğunu, kısmi redde gerekçe gösterilen 2011/48637 ve 2011/46298 sayısı markaların, zaten müvekkillerine ait 2001/19593 ve 2002/13719 nolu “o2 internet” ibareli markalar gerekçe gösterilerek reddedildiğini, redde mesnet 181048 ve 189818 sayılı markaların ise tescil tarihi itibariyle kullanılmadığını, 2001/19255 sayılı redde mesnet markanın daha önce Telsim A.Ş. adına tescil edilmiş olduğunu, söz konusu şirketin 24.05.2006 tarihinde TMSF tarafından el konularak tüm iktisadi varlıklarının bütünüyle davacıya satıldığını, Telsim A.Ş.’ye ait markalar davacıya devredilmesi gerekirken yaşanan bazı karışıklıklar nedeniyle bir kısım markaların devredilemediğini ve halen Telsim A.Ş. adına kayıtlı gözüktüklerini, devir süreçlerinin uzun olması nedeniyle Telsim A.Ş. adına kayıtlı markaların yasal süresi içerisinde yenilenmediğini ve bu sürenin bitimine müteakip müvekkillerinin yeni başvurular ile uzun süreçler yerine kısa sürede marka koruması sağlandığını ileri sürerek davalı TPMK YİDK kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; açılan davanın yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacıya ait tescili istenen ‘’O2 technologies” markasında, ""Technologies"" sözcüğünün ""O"" ve hatta ""2"" işaretlerine göre oldukça küçük yazılmış olması nedeniyle bu ibarenin markada tali unsur olduğu, ""O2"" ibaresinin ise markaların ayırt edici unsuru olduğu, redde mesnet gösterilen markalar 2011/48637, 2011/46298, 181048 ve 189818 sayılı markaların da genel olarak O2 ibaresinden meydana geldiği, 2001/19255 sayılı markanın davacı markasıyla tüm unsurları itibarıyle aynı olduğu, bu durumda marka ibarelerinin 7/1-b kapsamında aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu ve markaların aynı veya ayırt edilemeycek kadar benzer emtia sınıfları olduğu, bu sebeple 556 sayılı KHK’nın 7/1-b şartlarının oluştuğu, davacı yan adına tescilli emsal markalardan 2001/19593, 2002/13719, 2001/03737 sayılı markaların varlığı tespit olunmuş ise de dava konusu başvurunun davacı adına tescilli önceki tarihli markalardan ziyade dava dışı Telsim A.Ş. adına kayıtlı markası ile bire bir ayniyet gösterdiği, davacı yanın redde mesnet gösterilen markalardan 181048 ve 189818 tescil sayılı markaların kullanılmadığı ileri sürülmüş ise de, marka sicilinde kayıtlı olduğu sürece üçüncü kişilere karşı marka sahibi adına hak doğuracağı, BDDK Başkanlığı’nın cevabi yazısında “kurulun ihaleyi onaylaması anında Telsim Varlıklarının mülkiyeti ile birlikte tüm fayda ve zararlar ihaleyi kazanana geçer” ibaresinin yer aldığı bununla birlikte aynı yazıda “bu kapsamda belirtilen marka/marka başvurularının; kurumumuz lehine konulan hacizler/tedbirler ile diğer tüm kurum, kuruluş ve şahıslara ait tüm takyidatlardan (haciz, ihtiyati haciz, tedbir, rehin vs) terkin edilerek, takyidatlardan ari olarak ihaleyi kazanan Vodafone Telekomünikasyon A.Ş. adına tescilinin yapılması ve neticeden tarafımıza bilgi verilmesi hususunda…” içeriğine yer verildiği, belge ekinde devri gerçekleştirilecek markalar listesine yer verildiği ancak 2001/19255 sayılı markanın, söz konusu markalar arasında yer almadığının görüldüğü, yapılan araştırmalarda hali hazırda söz konusu markaya ilişkin hak sahibinin halen Telsim A.Ş tüzel kişiliğine ait olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 13/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.