4. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/149 Karar No: 2019/2078 Karar Tarihi: 04.04.2019
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/149 Esas 2019/2078 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2019/149 E. , 2019/2078 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/09/2000 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19/02/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kurum vekili, 17 Kasım 1994 tarihinde ...... İli ...... Bağlı ...... Mevkiinde teröristlerce düzenlenen saldırıda ......"ın evinin eşyalarıyla birlikte yakıldığını, ......"ın öldürüldüğünü ve çocuğu ......"ün kaçırıldığını, olayla ilgili ...... ve ailesi tarafından davacı kurum hakkında tazminat davası açıldığını, kesinleşen karar üzerine davacılara tazminat ödemesi yapıldığını, evi yakanlardan birisinin de davalı olduğunu belirterek oluşan zararın tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; ...... 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2000/7 esas sayılı dosyasında verilen ve kesinleşen karardan anlaşılacağı üzere eylemi gerçekleştirenlerden birinin davalı ... olduğu ve kesinleşen idare mahkemesi kararı gereğince davacı idarenin ödediği tazminatı, fiili gerçekleştiren davalıdan rücu kuralları çerçevesinde talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, mahkemece ...... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/94 esas sayılı dosyasında, aynı olay nedeniyle......ın öldürülmesi nedeniyle ...... İdare Mahkemesinin 1999/166 esas sayılı dosyasıyla yapılan yargılamada 325.000.000 TL maddi, 75.000.000 TL manevi tazminata karar verildiği belirtilerek bu miktarın icra dosyasına ödendiği iddiasıyla ikinci bir davanın açıldığı ve 20/01/2009 tarihli 7. celsede bu dosyanın temyize konu davayla birleştirilmesine karar verildiği ancak, mahkemece, birleşen davayla ilgili olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi uyarınca (1086 sayılı HUMK 388. maddesi); tarafların kimlikleri ile varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadlarının karar başlığında gösterilmesi; hükmün sonuç kısmında ise, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu yön, kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece; açıklanan bu yasal düzenleme gözetilmeksizin, asıl ve birleşen dava iki ayrı dava olmasına rağmen, birleşen dava hakkında bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 04/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.