Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9157
Karar No: 2013/15947
Karar Tarihi: 20.12.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/9157 Esas 2013/15947 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/9157 E.  ,  2013/15947 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.01.2009 gününde verilen dilekçe ile yüklenicinin temlikine ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin davalı ... İnşaat yönünden kabulüne dair verilen 16.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 26.11.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı ... Yapı Turizm ve ... vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ... 1. Noterliğinin 13.06.2007 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanılarak yüklenici ... Ltd. Şti’den dava konusu 1825 parselde yapılacak inşaatta 1. Blok, 4. kat, 18 ve 20 no’lu dairelerin temlikine ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
    Davalı yüklenici ... Ltd. Şti. yargılamaya katılmamış ve savunmada da bulunmamış, diğer davalılar arsa sahibi ... ve yüklenici ... Yapı Ltd. Şti. vekili ise davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; tescil isteğinin reddine, tazminat isteminin davalı yüklenici ... Ltd. Şti. yönünden kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizin 17.05.2011 tarihli bozma ilamı ile ve ilamda belirtilen nedenlerle bozulmuştur.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya katılan dava konusu taşınmazların son kayıt malikleri ... ve ... vekili iyiniyetli kayıt maliki olduklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin reddine, davalılar ..., ... Yapı Turizm Tic. Ltd. Şti. ile tapuda malik görünen davalılar ... ve ... hakkındaki davanın reddine, davalı ... İnşaat Turizm Tic. Ltd. Şti. yönünden tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Somut olayda, dosyada yer alan bilgi ve belgelerden;
    Davalı arsa sahibi ... adına tapuda kayıtlı görünen 1.684,32 m2’lik 284 sayılı parsel üzerine 9 adedi arsa sahibine, 11 adedi yükleniciye ait olmak üzere toplam 20 daireli arsa payı karşılığı inşaat yapımı için dava dışı Cengiz ... ile 26.07.2005 tarihli sözleşmenin yapıldığı, dava dışı Cengiz ...’ın arsa sahibinin onayı ile yapımını üstlendiği işi 28.03.2006 tarihinde davalı ... Ltd. Şti’ne devrettiği, sonrasında arsa sahibi ...’ın vekili Fırat Diren’in talebi üzerine 1824 parselin ifraz suretiyle 1.072,80 m2 olarak 1825 ve 611,52 m2 olarak da 1826 parsellere ayrıldığı anlaşılmaktadır.
    Bu ifraz işlemi sonrasında davalı arsa sahibi ile ... Ltd Şti arasında 1.072,80 m2’lik 285 sayılı parsel üzerine 2 bloktan oluşacak 1. blokta 20 adet, 2. blokta 15 adet daire olmak üzere toplam 35 daireli arsa payı karşılığı inşaat yapımına ilişkin 22.03.2007 tarihli sözleşmenin yapıldığı, bu sözleşmenin de taraflarca iradi olarak 14.09.2007 tarihinde feshedildiği, tarafların karşılıklı olarak birbirlerini ibra ettikleri görülmektedir.
    Yine 14.09.2007 tarihinde arsa sahibinin bu sefer diğer davalı ... Yapı Ltd. Şti. ile işin kalan kısmını yapmak üzere arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenledikleri, 285 parsel üzerine yapılacak toplam 35 daireden önceki yüklenici ... Ltd. Şti. ile yapılan ve 14.09.2007 tarihinde feshedilen sözleşmede olduğu gibi 1. blokta 9 adet, 2. blokta 8 adet olmak üzere toplam 17 adet dairenin arsa sahibine, dava konusu dairelerin de içinde bulunduğu geri kalan 18 adet dairenin de davalı yüklenici ... Yapı Ltd. Şti’ne bırakıldığı anlaşılmaktadır.
    Davaya konu bu sözleşmeler dışında, arsa sahibi olarak Cengiz ... ve ... ... ile yüklenici ... Yapı Ltd. Şti. adına ... ... arasında aynı yerdeki bir başka taşınmaz olan dava dışı (öncesi 126 ... 8 parsel) 126 ... 14 parsel ile ilgili arsa payı karşılığı inşaat yapımına ilişkin 11.04.2007 tarihli sözleşmenin de yapıldığı görülmektedir.
    Ayrıca dosyadaki diğer belgelerden, yüklenici ... Yapı Ltd. Şti’nin imzaladığı tüm sözleşmelerde ve ticaret sicili gazetesinde adresi olarak
    görünen “... Cad. No:63/A ...” adresinin ... şirketi ortak ve yetkililerinin annesi Münevver ...’ın yeğeni ... ...’ın emlakçılık faaliyeti gösterdiği adres olduğu ve yine sözleşmelerde imzası bulunan ve davalı yüklenici ... Ltd. Şti. adına hareket eden , ... ...’ın anneleri ...’ın üzerine kayıtlı telefonun da yüklenici ... Yapı Ltd Şti tarafından kullanıldığı hususları da sabittir.
    Bütün bunlar yanında, yukarıda tarihleri belirtilen “Kalıp ve Demir İmalatı Kontrol Tutanağı”, “Beton Döküm Tutanağı” ,“Kalıp ve Demir İmalatı Kontrol Tutanağı” başlıklı tutanaklarda yapı müteahhidi sıfatıyla davalılardan son yüklenici ... Yapı Ltd. Şti’nin ismi ve yetkilisinin imzalarının bulunması, bu tutanakların tarihlerin tümünün ... Yapı Ltd. Şti’nin arsa sahibi ... ile yaptığı 14.09.2007 tarihinin öncesini taşıması, yargılamanın başlangıcında ... Yapı Ltd. Şti’nin inşaat işini devraldığı 14.09.2007 sözleşme tarihinde yüklenici ...’ın inşaat seviyesini % 7 oranında terk ettiğini savunmasına rağmen, bozma sonrası yargılama sırasında davalı ... Yapı Şirketi tarafından bu sefer inşaatın % 20 sevisinde devralındığının savunulması, kaldı ki ... Belediye Başkanlığının 03.02.2011 tarihli yazısına göre “…31.12.2007 tarihinden önceki yapılan tüm imalatların ... Ltd Şti’ne ait olduğunun…” belirtilmesi, yine ... İlk Kademe Belediye Başkanlığının 04.09.2008 tarihli yazısından 27.03.2008 tarihinde dava konusu inşaatın
    mühürlenmesinin sebebinin “…1825 parseldeki inşaatın % 80 seviyesine gelmesine rağmen yapı denetim hak ediş bedellerinin % 20 seviyesine kadar ödenmesi…” olarak gösterilmesi ve davacı tanıklarının da bu hususlara ilişkin beyanları birlikte değerlendirildiğinde davalı ... Yapı Ltd. Şti’nin inşaat seviyesini % 20 oranın da üzerinde devraldığı anlaşılmaktadır.
    Tüm bu hususlar göstermektedir ki yüklenici şirketler arasında sıkı bir işbirliğinin bulunduğu ve şirketler arasındaki bu ilişkilerin davacıyı zararlandırmak amacıyla 14.09.2007 tarihi öncesinde ve sonrasında danışıklı işlemler yapılmak suretiyle gerçekleştirildiği açıktır.
    Dava konusu taşınmazların son kayıt malikleri ... ve ...’ın TMK’nın 1023 ve 1024 maddeleri gereğince iyiniyetli kayıt malikleri olup olmadığı hususuna gelince;
    Dava konusu taşınmazların tapu kaydından, önceki kayıt maliki davalı ... Yapı tarafından; 1. blok, 4. kat, 20 no’lu bağımsız bölümün davalı ...’a, aynı blok ve kattaki 18 no’lu bağımsız bölümün de davalı ...’a 16.02.2009 tarihinde satış suretiyle temlik edildiği görülmektedir.
    Davacı da, tapu iptali tescil istemine ilişkin davayı açtığı 27.01.2009 tarihinde her iki taşınmaz için ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş, bu isteği kabul edilerek ihtiyati tedbir şerhi 20 no’lu bağımsız bölüm tapu kaydına
    12.02.2009, 18 no’lu bağımsız bölüm kaydına da 27.02.2009 tarihinde işlenmiştir. Bir başka deyişle, davalı ... 20 no’lu bağımsız bölüm tapu kaydını üzerindeki şerhle birlikte, diğer davalı ... ise 18 no’lu bağımsız bölümü üzerinde dava açıldığına dair bir şerh olmadan temlik almıştır.
    6100 sayılı HMK’nın 389 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir esas hakkındaki hükme kadar taraflar açısından davanın uzamasından kaynaklanan sakıncaları gidermek ve geçici hukuki koruma sağlamak, böylelikle davacının açmış olduğu davayı kazanması halinde dava konusu olan şeye kavuşmasını daha dava sırasında güvence altına almak amacıyla başvurulan geçici hukuki korumalardandır.
    Davalı ... ihtiyati tedbir şerhinden sonra tapu kaydını şerhle birlikte devralan üçüncü kişi olup, TMK’nın 1023 ve 1024. maddeleri gereğince de dava konusu 20 no’lu taşınmazı iktisap ettiği tarihte tapu kütüğündeki tedbir şerhini bildiğinden iyiniyet iddiasında bulunamaz.
    Gerçekten de; Türk Medeni Kanunu’nun 1020. maddesi hükmü gereğince “tapu sicilinin açıklığı prensibi” uyarınca tapuyla ilgili işlem yapan herkesin kaydı araştırması halin icabı ve hayatın olağan akışı gereği olduğundan hiç kimse tapu sicilindeki bu kaydı bilmediğini ileri süremez.
    Diğer taraftan dosyadaki nüfus kayıtlarından ve davalılar ... ve ...’ın ... C. Başsavcılığının 2009/5801 Hz. no’lu dosyasında
    şüpheli sıfatı ile verdikleri ifadelerinden; her iki davalının da kardeş olup, taşınmazları ... Yapı Ltd. Şti"nden temlik aldıkları tarihte ...’ın 24, ...’ın 22 yaşında üniversite öğrencisi olmaları, davalı ... Yapı Ltd. Şti. ortaklarından ... ... ve kardeşi ... ... ile akrabalıkları yanında ... ... ile ...’ın 03.07.2011 tarihinde evlenmesi hep birlikte değerlendirildiğinde kayıt maliki ...’in de mülkiyeti, yükleniciden temlik alınan hakkın bertaraf edilmesi kastiyle ve davalı yüklenici şirketler arasında danışıklı işlemleri de bilerek kötüniyetle kazandığı, ayni hakkın yolsuz olarak tescil edildiğini bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi olduğu anlaşılmaktadır.
    Açıklanan tüm bu hususlar gözetilerek davacının her iki taşınmaza yönelik mülkiyet aktarımına ilişkin isteminin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 990 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı ...’a verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi