Esas No: 2021/22
Karar No: 2021/2045
Karar Tarihi: 02.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/22 Esas 2021/2045 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/22 Esas
KARAR NO: 2021/2045 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/09/2020
NUMARASI: 2010/139 E. - 2020/151 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
Marka (Manevi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 02/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin uzun yıllardan beri Türkiye'de kalorifer radyatörü üretimi alanında faaliyet gösterdiğini, ... numaralı "..." markasının da tescilli sahibi olduğunu, davalının ise www...com.tr isimli internet sitesinde "..." markası ile radyatör ürünleri sattığını, bu durumun bilirkişi marifetiyle tespit edildiğini, davalıların kullandığı ibarenin müvekkilinin tescilli markası ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, davalının bu eyleminin müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin tescilli markasına tecavüz teşkil eden fillerin tespitine, durdurulmasına ve men'ine, www...com.tr alan adlı internet sitesine erişimin engellenmesine, 5.000,00 TL manevi tazminatın ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; "..." ibareli markanın müvekkili şirket ortaklarının İngiltere'de kurdukları ... LTD ve ... LTD isimli şirketler tarafından İngiltere ve OHİM nezdinde tescil edildiğini ve halen tüm dünyada kullanıldığını, söz konusu markanın Türkiye'de de tescil ettirilmek istenmesi üzerine talebin TPMK tarafından reddedildiğini ve davacının tescilinin öğrenildiğini, davacının bu zamana kadar sessiz kaldığını, davalının iyi niyetli olarak yurt dışında tescil sahibi olduğu markalara ait ürünleri web sitesinde sergilediğini, müvekkilinin Türkiye'de satış yapmadığını, davacının marka hakkına tecavüzde bulunmadığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 29.09.2020 tarihli 2010/139 E. - 2020/151 K. sayılı kararıyla; "...Davalının, davacının tescilli markasının asıl unsuru "..." ibaresini markanın tescilli olduğu 11.sınıfta kayıtlı radyatörler emtiasının tanıtımında www...com.tr isimli internet sitesinde kullanıldığı, 556 sayılı KHK 9/2-e bendi gereğince "markanın kullanımına ilişkin hakkı ve meşru bir bağlantısı bulunmaksızın, markanın aynısını, internet sitesinde ürün tanıtımında ticari etki yaratacak biçimde kullandığından" davacının markadan kaynaklanan haklarına tecavüz ettiği kanaatine varıldığı" gerekçesiyle;" Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, Davalıya ait www...com.tr alan adlı internet sitesinde davacının ... tescil numaralı "..." markası ile iltibas yaratacak kadar benzer olan "..." ibaresini kullanmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun TESPİTİNE, Marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin DURDURULMASINA VE ÖNLENMESİNE, Davalıya ait www...com.tr alan adlı internet sitesinden ... ibaresinin KALDIRILMASINA, 3.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacının fazlaya ilişkin 1.500,00 TL manevi tazminat talebinin REDDİNE, Hüküm özetinin masrafı davalıdan alınmak suretiyle karar kesinleştiğinde Türkiye'de yayınlanan tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına" karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; www...com.tr internet sitesinde direkt satış yapılmadığını, davacının bahsettiği arama el koyma kararında dava konusu marka ile ilgili bir faturanın ele geçmediğini,“...” markasının müvekkili şirket ortaklarının İngiltere'de kurdukları ... Ltd. Ve ... Ltd. Tarafından İngiltere ve OHIM nezdinde tescil edildiğini ve kullanıldığını, müvekkilinin ... markası altında ürettikleri ürünün dizaynının tasarım tesciline sahip olduğunu. -Haksız fiil sorumluluğu için kusur ve zarar koşulunun arandığını, davacının zararının bulunmadığını. Manevi tazminat verilmesi için tecavüz eyleminin varlığının şart olduğunu, tecavüzün gerçekleşmesi için ise “kusurun” şart olup, markayı taklit etme amacının olmasının zorunlu olduğunu, marka taklidi yoksa tecavüzün de bulunmadığını, müvekkillerinin taklit amaçlarının hiçbir zaman olmadığını, müvekkilinin kendisine ait olan ve yıllardır üretip sattığı markayı satmak amacı ile hareket ettiğini, gerçek hak sahipliği ve tescillere dayandığını, manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişi haklarına yapılan bir saldırı nedeniyle manevi acı duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevinci azalan ya da yok olan kimsenin manevi zarar uğramış olması gerektiğini(Yasaman/...), somut olayda bu koşulların oluşmadığını. -Ankara'daki davalar sonuçlanana kadar marka üzerindeki hakların çekişmeli olduğunu, müvekkilinin açtığı davalara kadar ve davalardan sonra 04/03/2010 tarihine kadar davacının hiçbir şekilde markaların kullanımına itiraz etmediğini, davacının markalarını tescil ettirdiği 2005 tarihinden dava tarihine kadar sessiz kalıp daha sonra dava açmasının dava açma hakkının kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğunu. - Dosyaya sunulan Kartal FSCHM 2011/158 E. sayılı dosyasında “internet sitesi üzerinde” yapılan tespit sonucunda davada verilen raporda; 2003 yılından itibaren yurtdışında bu markaların var olduğunu ancak tanınmış marka olmadığı için korunamayacağını belirtmişse de, Paris Konvansiyonunun 1. Mükerrer 6.maddesi ve TRIP’S 16.maddesi tarafından korumasından, davacının üretimini yaptığı markaları bildiğinden, Topluluk içinde kamuya sunulan markanın Türkiye’de de korunacağından bahsedilmediğini. -Davacının marka başvurularının kötüniyetli olduğunu. -Kararın kesinleşmesinin beklenildiği sırada internetten alınan bir tespit bulunmadığı, bilirkişi raporuna da itiraz ettiklerini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili istinafa cevap ve katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; davalının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden bu fiillerinin Ankara 4.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2010/3 D.İş sayılı dosyasıyla tespit edildiğini, dosya üzerinden yapılan bilirkişi incelemesinde davalının www...com.trinternet sayfasında yapmış olduğu yayın ve açıklamaların müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden fiiller olduğunun tespit edildiğini, benzer nitelikte davaların mahkemelerce kabul edilerek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından onandığını, davalının istinaf başvurusunun reddi gerektiğini.-Dava dilekçesinde 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, mahkemenin kısmen kabul kararı vererek 3.500 TL manevi tazminat davalı şirketten tahsiline karar verdiğini ancak manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yazılmasının sehven unutulduğunu beyanla; kararın "3.500 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline" şeklinde düzeltilmesine dair karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosya içerisinde bulunan Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarının incelenmesinde; ... numaralı "..." markasının 6, 11 ve 35.sınıflarda davacı ... adına 22.02.2008 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır. Mahkemenin 2015/81 Esas sayılı davası ile davacılar ... LTD ve ... LTD şirketlerinin ...'ye karşı, dava konusu markanın hükümsüzlüğü ile ilgili açtıkları davanın bekletici mesele yapılmasına karar verildiği, yapılan yargılama sonucunda 09/07/2012 tarihli 2015/81 Esas, 2015/151 Karar sayılı kararla, davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'nin 12/04/2017 tarihli 2015/13424 Esas-2017/2090 Karar sayılı kararıyla onandığı ve tashihi karar talebinin reddine karar verilerek kesinleştiği görülmüştür. Dosya içerisinde bulunan Kartal Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi'nin 2011/158 Esas sayılı dosyasına ibraz edilen bilirkişi raporu 14. Sayfasında; 25-29 Nisan 2004 tarihinde ... fuarına katılım gösterileceğinin ilan edildiği ... ibareli kataloğun İngilizce olup içeriğinde "...", "...", "...", "...", "...", "...", "...", "...", "..." "...", "...", "..." markalarına yer verildiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince bilişim uzmanı bilirkişi ile ve marka vekilinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan 08.10.2019 tarihli raporda; www...com.tr isimli internet sitesinde inceleme yapıldığı, incelenen internet sitesi ürün katalogları içerisinde "..." markasının kullanımının inceleme tarihi itibariyle şu aşamada tespit edilemediği yönünde görüş bildirmiştir. İlk derece mahkemesince alınan 28.07.2020 tarihli bilirkişi heyet ek raporunda; Ankara 4. FSHHM nin 2010/3 Değişik iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda tespiti yapılan davalı kullanımının incelendiği, daha önce alınan tespit bilirkişi raporları ve dosyaya sunulan internet sitesinin içeriğine ait görseller incelendiğinde, davalının ... markası altında internet sitesinde ticari tanıtım yapıldığı, davacının ... sayılı ... markasının radyatörler emtiasında da tescilli ve işler durumda olduğu, www...com.tr alan adlı web sitesinde "..." ibaresinin kalorifer radyatörleri için markasal kullanıldığı, alan adının davalı adına tescil edildiğinin tespit raporunda tespit edildiği, by korle ibaresinin İngilizcede , TARAFINDAN anlamına geldiğini, bu ibarenin ayırt ediciliğinin bulunmadığını, davacının markasının asıl unsurunun davalı tarafından birebir kullanıldığını, markalar arasında yüksek düzeyde benzerlik bulunduğunu, ilgili tüketici kesiminin ortalama tüketici olduğunu, mal ve hizmetlerde de birebir örtüşme bulunduğunu ve halk tarafından karıştırılma ihtimalinin bulunduğu davalı tarafça davacıya ait "..." markasının marka hakkına tecavüz oluşturacak şekilde tescilli olduğu ürünler üzerinde kullanıldığı yönünde görüş bildirmiştir. Ankara 4. FSHHM nin 2010/3 Değişik iş sayılı dosyası ve dosyada alınan bilirkişi raporu örneğinin dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmakla, bilirkişi raporunun örneği ve ekleri Dairemizce UYAP üzerinden celp edilerek incelenmiştir.
G E R E K Ç E: Markaya tecavüzün tespiti, meni, refi ve manevi tazminat talepli davada, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar vermiş, davalı vekili ve katılmalı olarak davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde yazılı sebepler ve kamu düzeni ile ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekili katılmalı istinaf dilekçesinde; manevi tazminat talebinin faiziyle tahsilini talep etmelerine rağmen, mahkemenin ,manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yazılmasının sehven unutulduğunu beyanla, faiz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece kısa kararda, davacı vekilinin faiz talebinin kabulüne karar verilmesine rağmen, gerekçeli kararda faiz talebi hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmadığı, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin katılmalı istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davalı vekili hükmedilen 3.500 TL manevi tazminat talebine karşı istinaf başvurusunda bulunmuşsa da; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2 maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanun'un 41. Maddesiyle HMK'ya eklenen Ek-Madde 1'de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2020 yılı için 5.930,00 TL olduğundan, dava değerinin kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, davalı vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir. Markaya tecavüze yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde, davalı vekili müvekkillerinin kusurunun ve davalının zararının bulunmadığını ileri sürmüşse de, markaya tecavüz fiilinin oluşması yönünden kusur şartı aranmamaktadır. ... LTD ve ... LTD şirketlerinin ...'ye karşı, dava konusu markanın hükümsüzlüğü davasının mahkemenin 09/07/2012 tarihli 2015/81 Esas, 2015/151 Karar sayılı kararıyla reddedildiği ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 04/11/2015 tarihli kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmakla, “...” markasının, davalı şirket ortakları tarafından İngiltere'de kurulan şirketlere ait olduğu ve ihdas edilerek ilk kez kullanıldığı ve davacı markasının kötüniyetli tescil edildiğine yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu ile, davalı tarafça “...” markasının, davacının markasının tescilli olduğu kalorifer emtiasının, davalıya ait internette yayınlanan kataloglar vasıtasıyla, markanın kapsadığı ürünlerin satışının teklif, tanıtımı ve satışa arz edilmesinde kullanıldığının tespit edildiği, Dairemizce celp edilerek incelenen Ankara 4.FSHHM'nin 2010/3 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ekinde sunulan davalının internet sitesi çıktılarından, davacı markasının tescilli olduğu radyatör emtiasının tanıtım ve satışa arzında ... markasının kullanıldığının anlaşıldığı, davacı markasının asli unsurunu “...” ibaresi oluşturmakla markaya tecavüz teşkil ettiği (bkz. Benzer mahiyette Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 20/01/2020 tarihli, 2019/2485 Esas-2020/577 Karar sayılı onama kararı) anlaşılmakla davalı vekilinin markaya tecavüz fiilinin bulunmadığı yönündeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin, davacı tarafın sessiz kalmak suretiyle dava açma hakkını yitirdiğine dair istinaf sebebinin incelenmesinde, davanın 26/07/2010 tarihinde açıldığı ve davacının davalı tarafın ... markasını kullanarak kalorifer emtialarının satışını ve tanıtımını yaptığını daha önceden bildiği ve sessiz kalarak dava açma hakkını kötüye kullandığına dair dosya kapsamında delil bulunmadığından, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebebi de haklı görülmemiştir. Ancak mahkemece yargılama sırasında alınan rapor tarihinde internet üzerinde yapılan incelemede, internet sitesindeki kataloglarda, davaya konu ... markasının kullanılmadığı belirtilmesine ve internet sitesi içeriğinden bu markanın kullanımına ilişkin görsellerin çıkartılmasına yönelik talebin konusuz kalmasına rağmen bu talebin kabulüne karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen reddine, davacı vekilinin faize ilişkin istinaf talebinin kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne,3.500 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacı tarafın davalıya ait www...com.tr alan adlı internet sitesinden ... ibaresinin kaldırılmasına, yönelik talep konusuz kalmakla, bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, hükmün diğer kısımlarının aynen tekrarına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-Davacı vekilinin katılmalı istinaf başvurusunun KABULÜNE, -Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 29.09.2020 tarihli 2010/139 E. - 2020/151 K. sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, A)-Davalıya ait www...com.tr alan adlı internet sitesinde davacının ... tescil numaralı "..." markası ile iltibas yaratacak kadar benzer olan "..." ibaresini kullanmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun TESPİTİNE, B)-Marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin DURDURULMASINA VE ÖNLENMESİNE, C)-Davalıya ait www...com.tr alan adlı internet sitesinden ... ibaresinin kaldırılmasına yönelik talep konusuz kalmakla, bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, D)-3.500,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline davacıya ödenmesine E)-Davacının fazlaya ilişkin 1.500,00 TL manevi tazminat talebinin REDDİNE, F)-Hüküm özetinin masrafı davalıdan alınmak suretiyle karar kesinleştiğinde Türkiye'de yayınlanan tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına, 4- İlk derece yargılaması yönünden; A)-Alınması gereken markaya tecavüz ve haksız rekabet davaları yönünden ayrı ayrı 59,30 TLx2=118,60 TL maktu harç ile ve manevi tazminat yönünden 239,08 TL olmak üzere toplam 357,68 TL harçtan peşin alınan 74,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 283,43 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine'ye gelir kaydına, B)-Davacı vekiline markaya tecavüzün tespiti ve önlenmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, C)-Davacı vekiline manevi tazminatın kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Ç)-Davalı vekiline manevi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, D)-Davacı tarafından yatırılan 74,25 TL peşin harç ve 17,15 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 91,40 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, E)-Davacı tarafından yapılan 1.642,00 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%85) 1.395,70 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%15) 246,30 TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına, F)-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılaması yönünden; a-Tarafların istinaf talepleri kabul edildiğinden, istinaf peşin harçlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine, b-İstinaf yargılaması için davacı avansından kullanıldığı anlaşılan 16,00 TL'nin 1/2 oranında 8,00 TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c-İstinaf yargılaması için davalı avansından kullanıldığı anlaşılan 54,00 TL'nin 1/2 oranında 27,00 TL'sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, d-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, e-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince ilgili tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 02/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.