Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2222
Karar No: 2021/1753
Karar Tarihi: 02.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2222 Esas 2021/1753 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2222 Esas
KARAR NO: 2021/1753 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2016/296 Esas - 2019/13 Karar
TARİH: 15/01/2019
KARAR TARİHİ: 02/12/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin almış olduğu bir ihale için askeriyeye teslim etmek üzere 25/02/2015 tarihli sözleşme ile davalıdan ... satın aldığını ve bedeli olan 22.800,00 TL’yi ödediğini, ancak malların tesliminden sonra askeriye tarafından yapılan muayene sonucu evsaf ve kalite yönünden niteliklere uygun olmadığı yönünde rapor düzenlendiğini ve malların taraflarına iade edildiğini, durumun 12/05/2015 tarihli ihtarname ile davalıya bildirildiğini ve malların iadesi ile ödenen bedelin istirdatının talep edildiğini, ayrıca kredili teminat mektubu bedeli 2.861,85 TL’nin kesin olarak hazineye gelir kaydedildiğini ve müvekkilinin 1 yıl ihalelere katılmama cezası aldığını, bu nedenle müvekkilinin ticari itibarının da zedelendiğini, müvekkili zararlarının ayıplı mal satışından kaynaklandığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu ürünlerin davalıya iadesine, mal bedeli 22.800,00 TL’nin 25/02/2015 tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsiline, hazineye irad kaydedilen 2.861,85 TL’nin 03/06/2015 tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsiline, müvekkilinin 1 yıl ihalelere girmeme cezası alması nedeniyle uğradığı zarara karşılık 5.000,00 TL maddi tazminatın ve 5.000,00 TL manevi tazminatın 01/07/2015 tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının yasal sürede ayıp ihbarında bulunmadığını, malı teslim aldıktan sonraki 8 gün içinde herhangi bir inceleme de yaptırmadığını, davacının müvekkilinden ... direksiyon pompası talep ettiğini ve müvekkilinin ...,... ve ... olmak üzere 3 farklı marka seçeneği sunduğunu, davacının ... markayı seçtiğini ve sipariş miktarının fazla olması nedeniyle özel olarak İngiltere ... firmasından sipariş edildiğini, davacının ürünlerin istenilen değerde olmadığını bildirmesi üzerine üretici firmanın da test yaptığını ve ürünlerin bozuk olmadığına dair rapor gönderdiğini, durumun davacıya bildirildiğini, müvekkilinin üretici değil ithalatçı olduğunu, davacının sipariş ettiği malların farklı evsaf ve kalitede üretiminin söz konusu olmadığını, davacının marka seçiminde hata yapmış olabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 15/01/2019 tarih ve 2016/296 Esas 2019/13 Karar sayılı Kararı ile; "Davalı şirketin ihale ile ilgisi bulunmadığı anlaşılmaktadır.Dosyadaki birim fiyat teklif cetveli ve zaten dosya içeriğinden davacının sipariş ettiği malların orijinal olmadıkları bilinmektedir.Davacı tarafından sipariş edilen direksiyon pompalarının özellikleri de bilinmektedir. Davacının uzun süre davalıya ayıp ihbarı olmamıştır.Ancak teknik şartname ve ihale şartlarından davacının sipariş ettiği direksiyon pompalarının özelliklerini bilmesi ve teslim aldıktan yasal süresi içerisinde muayene görevini yerine getirmesi veya getirtmesi gerekmekteydi.Bilirkişi raporuna mahkememizce itibar edilmemiştir.Şöyle ki raporda direksiyon pompalarının fabrika verilerine yani üretilişteki teknik özelliklere sahip olup olmadıkları belirtilmemiştir. Zira orijinal olmayan bir malın orijinali ile kıyas yapmak sureti ile ayıplı olduğu belirlenemez.Ancak dosyamız bakımından yeniden bilirkişi raporu alınmasının yargılamaya yenilik katmayacağı ve ... sebebi itibari ile gerek bulunmadığından yeniden bu hususta rapor aldırılmamıştır. Malların davacıya 25.02.2015 tarihinde teslim edildiği ancak davacının 12.05.2015 tarihinde davalıya ayıp ihbarı ile ihtarname gönderdiği anlaşılmıştır. Elektronik posta yolu ile taraflar arasında görüşmeler gerçekleştiği ancak en erken elektronik posta tarihinin 24.04.2015 tarihi olduğu görülmektedir. Davacı şirketin faaliyet konusu dikkate alındığında pompaları teslim aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde muayene etmek suretiyle bu muayene sonucunda arızalı olduğunun tespiti durumunda satıcı olan davalıya bildirmekle yükümlüdür. Anılan şekilde yapılan muayene ile tespitin yapılamaması halinde TBK 223/2. maddesinin uygulanması gerekir. Somut olay bakımından davacı ayıp iddiasının malı teslim aldığında yapacağı veya yaptıracağı muayene ile belirlemesi gerekmekte idi. Satın alınan malın teknik özellikler uygun olup olmadığı ve ayıplı olup olmadıklarını yapacağı veya yaptıracağı inceleme sonucu belirlenebileceği ortada olup TTK 23. maddesi yollamasıyla TBK 223. maddesinin uygulama alanı bulmadığı değerlendirilmiştir. Biran için aksi düşünülse dahi yani olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayan bir ayıp olarak kabulü gerekse dahi derhal satıcı olan davalıya bildirim yapılması gerekirken bu gereğin yerine getirilmediği açıktır.Çünkü ... Ana Bakım Merkezi Komutanlığı muayenesi 12.03.2015-20.03.2015 tarihleri arasında yapıldığı gibi davalının dava dışı kurum ihalesine veya satışa ilişkin bir tarafı yoktur.Süresinde ayıp ihbarının yapılmaması halinde satılanın bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılması gerekir ve alıcı ayıba bağlı haklardan yararlanamaz. Açıklanan nedenlerle davacı tarafın süresi içinde yaptığı bir ayıp ihbarı bulunmadığından taleplerini davalıya karşı ileri süremeyeceği, ayıba bağlı haklardan yararlanamayacağı sonucuna varılmakla davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur." gerekçeleri ile; "Davacının maddi ve manevi taleplerine ilişkin davanın reddine," karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Açık ayıp niteliğinde olmayan ve 8 günlük inceleme süresinde tespit edilemeyen yani kullanımla ortaya çıkan ayıplar yönünden ayıp ihbar süresinin TBK 223.m. uyarınca tespitinin gerektiğini, müvekkilince teslimle birlikte mallar üzerinde muayene ve inceleme yapılmışsa da ayıbın tespit edilemediğini, testlerin 20/03/2015 tarihinde tamamlandığını ve raporun müvekkiline 31/03/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin ise 01/04/2015 tarihli e-posta ile davalıya ayıp ihbarında bulunduğunu, Manevi tazminat talepleri ile hazineye gelir kaydedilen tutar ve 1 yıl süreyle ihalelere katılamamaktan doğan maddi zarar talepleri yönünden ayıp ihbar koşulu aranmadığını belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, satın alınan malların ayıplı olduğu iddiasıyla ayıplı mal bedelinin iadesi, uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı ayıp iddiasını, kendisinin ihale kurumu olan Balıkesir ... Ana Bakım Merkez Komutanlığınca düzenlenen rapora dayandırmış olup, söz konusu raporda ürünün malzeme, marka ve modelinin idari şartnamede belirtilen ana malzemenin fonksiyonlarını yerine getirmesini, çalışmasını ve amacına yönelik kullanılmasını sağlamadığı belirtilmiştir. Davalı, davacının müvekkilinden ... defender direksiyon pompası talep ettiğini ve müvekkilinin de ...,... ve ... olmak üzere 3 farklı marka seçeneği sunduğunu, davacının yine ... araçlara uygun ama daha düşük kalitede ve fiyatta olan ... markayı seçtiğini ve sipariş miktarının fazla olması nedeniyle özel olarak ... firmasından sipariş edildiğini, ürünün orijinal ürün olmadığının davacı tarafça satış anında bilindiğini savunmuştur. Bilirkişi kök raporunda ürün araç üzerinde denenmeden herhangi bir tespit yapılamayacağı belirtilmiş, söz konusu incelemenin yapılabilmesi için davacı vekilince ... araç servisi adresi bildirilmiş ancak mahkemece yazılan talimat yazısında söz konusu adreste ürünün araç üzerinde test yapılarak denenmesi yönünde bir talepte bulunulmamış ve bilirkişi tarafından herhangi bir test yapılmadan ek rapor düzenlenmiş, ek raporda mevcut testlere göre ürünün tarafların anlaştıkları üründen farklı bir ürün olmadığı, ancak orijinalinden istenen performans testlerini sağlamadığı için ayıplı olduğu belirtilmiştir. Dosya kapsamında mevcut ihale konusu birim fiyat teklif cetvelinden ihale makamınca davacıdan talep edilen ürünün ... marka ürün olduğu anlaşılmaktadır, Balıkesir ... Ana Bakım Merkez Komutanlığınca düzenlenen rapor içeriğinden de ürünün ayıplı olduğu değil istenilen vasıflarda olmadığı sonucuna varılmaktadır. Davalı da davacının düşük fiyatlı olması nedeniyle ... marka orijinal olmayan ürün tercih ettiğini ileri sürmüştür. Dolayısıyla davacının iddiasının esasında ayıplı mal satıldığı yönünde değil sözleşmeye aykırı ifada(aliud ifa) bulunulduğu yönünde olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu faturada da ürünün ... markalı olduğu bildirmiş, davacı tarafça da bu hususta bir itiraz ileri sürülmemiş, ancak davalının ihale şartlarına uygun malı bilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. Ne var ki davalının davacı ile dava dışı ihale makamı arasındaki sözleşme şartlarını bilmesi beklenemez. Ek raporda da tarafların anlaştıkları üründen farklı bir ürün satışının söz konusu olmadığı belirtilmiştir, yine ek raporda orijinalinden istenen performans değerini sağlamaması nedeniyle ayıplı olduğu kabul edilmişse de bu tespit kabul edilemez, zira farklı fiyatta ve markada olan ürünlerin farklı kalitede olacağı, aynı performansı sağlamayacağı kuşkusuzdur. Ürünün araç üzerinde denenmesi suretiyle incelenmesinin de sonuca etkisi olmayacağından bu yönde inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir. Bu itibarla somut olayda aliud ifa veya ayıplı ifanın söz konusu olmadığı, davacı taleplerinin dayanaksız olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. İlk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararı sonucu itibariyle doğru ise de, Dairemizce hükmün gerekçesinde değişiklik yapılmış olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulen kabulü ile, hükmün kaldırılmasına ve yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın reddi yönünde yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun USULEN KABULÜ ile; İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 15/01/2019 tarih ve 2016/296 Esas - 2019/13 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve Dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurularak; 1-Davacının maddi ve manevi taleplerine ilişkin davanın REDDİNE, İLK DERECE YÖNÜNDEN: 2-Dairemiz karar tarihi itibariyle alınması gereken toplam 118,60.TL karar harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 609,02.TL harçtan mahsubu ile bakiye 490,42.TL'nin talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan Dairemiz karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT' ne göre alacak ve maddi tazminat üzerinden hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan Dairemiz karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'ne göre reddedilen manevi tazminat üzerinden hesap ve takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Artan gider avansı varsa talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 7-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 8-Davacı tarafından yatırılan 44,40.TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 9-Davacı tarafından sarf edilen istinaf yargılama giderlerinin haklılık durumuna göre davacı üzerinde bırakılmasına,10-Artan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK' nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay' da temyiz yolu açık olmak üzere 02/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi