19. Hukuk Dairesi 2018/3856 E. , 2020/619 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/277-2018/651
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak, davacı vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekilli Av. ... ile davalı vekili Av. ...’in geldiği görülmüş olmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve davalı vekilinin temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında 02.03.2006 tarihinde beş yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi akdedildiğini, davalının yıllık satış taahhüdü verdiğini, davalının taahhütname ve sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini ve tek yanlı olarak akdi fesih ettiğini ileri sürerek şimdilik 5.000,00 TL kar mahrumiyeti, 5.000,00 TL cezai şart alacağının avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, 17.04.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile müddeabihi arttırarak kar mahrumiyeti için 81.485,00 TL, cezai şart için 20.000,00 TL toplam 101.485,00 TL"nin faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin "Mahkeme karar gerekçesinde davacının cezai şart talep etme hakkı da bulunduğundan bahisle değerlendirme yapılmış ise de hüküm fıkrasında cezai şarta ilişkin karar vermemiş olmakla hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratmış olup, bu husus HMK 297. maddesine aykırılık oluşturduğundan dolayı hükmün bozulması gerekmiştir." gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının eksik çekilen ürün miktarı nedeniyle 57.627,30 USD kar mahrumiyetinin bulunduğu, taahhütnamenin 3. maddesinde, sözleşmenin 13. maddesine dayanılarak istasyonun ne sebeple olursa olsun terk edilmesi, sözleşmenin devamının Termopet"in kusurundan kaynaklanmayan nedenlerle çok zor ya da imkansız hale gelmesi ve Termopet tarafından sözleşmenin haklı sebeple feshedilmesi durumunda 100.000,00 USD cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığı sözleşmenin davalı tarafından haksız feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Hükmü katılma yoluyla temyiz eden davacı vekiline, davalı vekilinin temyiz başvuru dilekçesi 15.10.2018 tarihinde tebliğ edilmiş, katılma yoluyla temyiz dilekçesi ise HUMK"un 432. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 30.10.2018 tarihinde verilmiş olup, davacı vekilinin süresi geçtikten sonra yaptığı temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3- Davalının asgari alım taahhüdünden kaynaklanan tazminata ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacı ile davalı bayi arasında düzenlenen taahhütname başlıklı sözleşme asgari alım taahhüdüne ilişkindir. Bu sözleşmelere göre kar mahrumiyeti (cezai şart) istenilebilmesi için taahhüdünün ihlal edildiği dönemden sonra ihtirazi kayıt konulması ve bundan sonra mal verilmeye devam olunması gerekir. Davacı, önceki dönemlere ait asgari alım taahhüdüne uymamasına rağmen ihtirazi kayıt koymadan yeni mal teslim ederek davalıda haklı bir güven oluşturmuştur. Diğer yandan davacı bayilik sözleşmesini feshettiğinden artık fesihten sonraki dönem için de müspet zarar şeklinde olan kar mahrumiyetini de talep edemez. Bu durumda yalnızca son yıl için sözleşmenin fesih tarihine kadar olan döneme ilişkin taahhüde yönelik sözleşme maddesinin ihlalinden dolayı tazminata karar verilmesi gerekirken tüm sözleşme süresi hesaba alınarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 03.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.