MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının kendisini davadışı borçlulara yönelik başlattığı bir icra takibinde vekil olarak temsil ettiğini, bu takip dosyasından alacağı tehsil ettiği halde kendisine ödeme yapmadığını, bu iddiasının reddiyat makbuzları ile de sabit olduğunu, sözkonusu icra takibinden tehsil edilenin istirdadı için davadışı borçluların kendisine dava açarak kazandıklarını ve kendisi hakkında icra takibi başlattıklarını, ancak davalı dosyadan tehsil ettiğini davacıya ödemediğinden bu borcu kapatamadığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 7.000,00 TL maddi, 1.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 7.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2.Davacı, davalının vekalet görevini kötüye kullanarak davacıyı vekil olarak temsil etiği icra dosyasından alacağı tahsil ettiği halde kendisine bu tahsil edilen meblağı ödemediğini beyanla zararının tazminini istemiş, davalı ise parayı çektiğini ancak davacıya ödediği savunmuştur. Davalının ikrarı ve reddiyat makbuzları incelendiğinde davalının parayı icra dosyasından tehsil ettiği sabit olup, herne kadar davalı bu parayı davacıya ödediğini savunmuş isede davalının delil olarak sunduğu icra takip kartının aslı getirtilerek, mahkemece incelenmesi neticesinde belgenin imzasız ve tarafları bağlayıcı nitelikte olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda davalı savunmasını yazılı bir deil ile ispatlayamamıştır. Ne var ki, davalının, delilleri arasında açıkça yemin deliline de dayandığından, mahkemece, davalıdan davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenle hükmün davalı lehine BOZULMASINA, peşin alınan 104.00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 22.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.