Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/801
Karar No: 2021/2077
Karar Tarihi: 02.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/801 Esas 2021/2077 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/801 Esas
KARAR NO: 2021/2077
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/12/2018
NUMARASI: 2016/1198 E. - 2018/1347 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresinde 08.03.2013 tarihinde hırsızlık olayı meydana geldiğini ve iş yeri kasasında bulunan ve müşterilerden alınan çekler, ziynet eşyaları ve nakit paranın çalındığını, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu ve 2013/5739 soruşturma nolu dosyasından çalınan çeklerin çalıntı olduğuna ilişkin ilgili banka şubelerine talimat yazıldığını, çalınan çeklerle ilgili Bakırköy 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde “Çek İptali” davası açıldığını ve iptale konu çeklere ilişkin olarak ilgili bankalara müzekkere gönderilerek ödeme yasağı konulduğunu ve anılan mahkemece çeklerin iptaline karar verildiğini, çalınan çeklerden birisinin davaya konu çek olduğunu, çekin arkasına müvekkili şirket tarafından “... A.Ş. emrine ödeyiniz” cirosunun bulunduğunu, fiziken çeki eline alan herkesin çekin çalıntı olduğunu ve ciro zincirinin bozuk olduğunu görmesinin ve anlamasının mümkün olduğunu, çalınan çekin arka yüzü incelendiğinde, çekin arka yüzüne müvekkili tarafından “... A.Ş. emrine ödeyiniz” cirosu, talimatı bulunduğu halde çekin arka yüzünde meşru hamil ... A.Ş.’nin cirosu bulunmadığından ciro zincirinin kopuk olduğunun açıkça anlaşıldığını, müvekkili şirketten sonra, çekin arka yüzünde cirosu bulunan davalıların çekin meşru hamili olamayacaklarını, müvekkili şirketin davalılara hiçbir borcunun bulunmadığını, davalıların dava konusu çeki iktisaplarından ağır kusurlu olduklarından dava konusu çekten dolayı müvekkili şirketin davalılara borçlu olmadığının tespiti ile çek bedelinin tahsil edildiği 28.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont ticari faiziyle birlikte tahsiline/istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile ... Ltd. Şti. arasında 16.05.2013 tarihinde faktoring sözleşmesi imzalandığını, sözleşme çerçevesinde faturadan doğan alacağın 57.007,04 TL’lik kısmının müvekkiline temlik edildiğini, ... Şti., tarafından söz konusu alacakla ilgili olarak 5 adet çeki ve çeklere ait teslim bordrosu ile birlikte müvekkili şirkete verdiğini, davacı tarafından davaya konu edilen 16.000- TL bedelli çekin beyan ettiği çeklerden birisi olduğunu, çekin taraflarınca bankaya ibraz ile tahsil edildiğini, müvekkili şirketin tüm faaliyetlerinin usulüne uygun şekilde ve faktoring mevzuatının gerektirdiği ölçüde gerçekleştirildiğini, davacı tarafın, senedin iktisabında ağır kusurlu veya kötü niyetli olarak hareket ettiklerine ilişkin iddialarının tamamının meşru dayanağı bulunmadığını, davacının iddialarını ispat etmesi gerektiğini, faktoring şirketlerine karşı senetten doğan def'ilerin yöneltilebilmesi için faktoring şirketinin kötü niyetli hareket etmesi gerektiğini, ağır kusur haline maddede değinilmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının, müvekkili yönünden ağır kusurlu hareket ettiği iddiası varit olsa bile, 6361 sayılı kanuna göre manevi unsur kast olarak düzenlendiğinden davacının iddiaları arasında kasıt yer almadığından, iddiaların müvekkiline yöneltilmesinin imkanı bulunmadığını, kaldı ki çek bankaya ibraz ile ödendiğini, bu yönden zaman aşımı süresi geçtikten sonra açılan davanın reddinin gerektiğini, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur. Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 12.12.2018 tarih ve 2016/1198 Esas - 2018/1347 Karar sayılı kararıyla; "...davaya konu çekin dava dışı keşideci ... ile davacı arasındaki ticari ilişkiye istinaden düzenlendiği, keşideci ... tarafından 27/06/2013 tarihinde cari hesap borcuna istinaden davacı şirkete teslim edilmiş olduğu, akabinde davacı şirketin "... A.Ş emrine ödeyiniz " cirosu ile temlik edildiği ancak çekin "... A.Ş yerine davacı şirketten sonra ciranta gözüken ...Şti.'ne geçtiği görülmüştür. Bu itibarla davacı ile kendisinden sonraki ciranta ...Şti. arasında davaya konu çekten kaynaklanan herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı, davacının çekin meşru hamili olduğu ve çekin davalı ...Şti.'ne temlik edilmediği ve ciro zincirinin kopuk olması nedeni ile menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiştir. Davaya konu çekin davacı lehtar şirket tarafından "... A.Ş emrine ödeyiniz " cirosu ile temlik edildiği halde çekin davalı ...Şti. 'ne devredilmiş olduğu, çekteki ciro zincirinin bozuk olduğu açıkca anlaşılmasına rağmen davalı ...'nin çekin iktisabında gerekli dikkat ve özeni göstermediği ve çekin iktisabında ağır kusurlu olduğu kabul edilerek istirdat davasının kabulüne, ödenen çek bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte bu davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine" karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı ... Süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; "Dava dosyasında müvekkilin ağır kusur ile hareket ettiğine dair herhangi bir delil bulunmadığı gibi davaya konu çek ibrazı anında ilgili banka tarafından ödendiğini, bu sebeple müvekkile atfı kabil bir kusur olmadığı gibi esasen çekin tahsil edilmesinde sorumluluğun müvekkile ait olmadığını, Mahkeme tarafından ayrıca davacının hırsızlık vakıasına ilişkin olarak herhangi bir inceleme/değerlendirme yapılmamış olup bilirkişi raporunda belirtildiği şekli ile çekin faktoring işlemine konu edilmesinde müvekkilin usulüne uygun hareket edildiği tespitinde bulunulduğunu, Yine bilirkişi raporunda davacı tarafından ileri sürülen ödeme yasağına ilişkin olarak bankaya bildirimde bulunulduğu iddiası bilirkişi incelemesinde de dikkate değer görülmediğini, zira doğrudan müvekkilin iştiraki olmayan ayrı bir tüzel kişiliği bulunan müvekkil şirketin banka ile bir çatı altında kabulünün mümkün olmadığını." beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit ve istirdat istemine yöneliktir. Davacı, davaya konu çekin kendileri tarafından “... A.Ş. emrine ödeyiniz" cirosu yapıldıktan sonra çalındığını, çekin bu şirket tarafından ciro edilmeden davalılar tarafından ciro edilmesi nedeniyle davalıların çekin meşru hamili olmayacağından bahisle menfi tespit ve çekin ödenmiş olması nedeniyle istirdat isteminde bulunmuş; davalı ... iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, "...davaya konu çekin dava dışı keşideci ... tarafından 27/06/2013 tarihinde cari hesap borcuna istinaden davacı şirkete teslim edilmiş olduğu, akabinde davacı şirketin "... A.Ş emrine ödeyiniz " cirosu ile temlik edildiği ancak çekin "... A.Ş yerine ciranta gözüken ...Şti.'ne geçtiği, davacı ile kendisinden sonraki ciranta ...Şti. arasında davaya konu çekten kaynaklanan herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı, davacının çekin meşru hamili olduğu ve çekin davalı ...Şti.'ne temlik edilmediği ve ciro zincirinin kopuk olması nedeni ile menfi tespit davasının kabulüne; çekin davacı lehtar şirket tarafından "... A.Ş emrine ödeyiniz" cirosu ile temlik edildiği halde çekin davalı ...Şti.'ne devredilmiş olduğu, çekteki ciro zincirinin bozuk olduğu açıkca anlaşılmasına rağmen davalı ...'nin çekin iktisabında gerekli dikkat ve özeni göstermediği ve çekin iktisabında ağır kusurlu olduğu kabul edilerek istirdat isteminin kabulüne, ödenen çek bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte bu davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine"karar verilmiştir. Hüküm davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacının davaya konu çekin lehtarı olduğu, davacının çeki "... A.Ş emrine ödeyiniz" şerhi ile ciro ettikten sonra çekin çalındığını iddia ettiği, çek metni incelendiğinde davacı cirosundan sonra ... A.Ş. cirosunun bulunması zorunluyken, çekin ilk olarak davacıyla ticari ilişkisi bulunmadığı anlaşılan davalı ... tarafından ciro edilerek diğer davalılara devredildiği, çekin son olarak davalı ...'e temlik edildiği ve bu davalı tarafından bankaya ibrazla tahsil edildiği, buna göre davacı cirosundan sonra ciro silsilesinin bozuk olduğunun kabulüyle davalıların çekin meşru hamili olmadıkları anlaşıldığından, mahkemece menfi tespit ve istirdada yönelik hükmün yerinde olduğu görülerek davalı ... vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı ... vekilinin istinaf talebinin HMK'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.092,06 TL harçtan, peşin alınan 273,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 819,05 TL harcın davalı ...Ş'den alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı ... tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.02/12/2021

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi