Esas No: 2019/250
Karar No: 2021/2067
Karar Tarihi: 02.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/250 Esas 2021/2067 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/250 Esas
KARAR NO: 2021/2067 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/11/2018
NUMARASI: 2017/410 E. - 2018/314 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin ,müvekkili şirkete borçlu olduğunu ve borçlarını ödemediğini bilmesine rağmen aleyhine başlatılan İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı icra takibine karşı haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalının, davacı ile uygun bir bedel karşılığında ,davalının internet sitesi tasarımının,bakımının hosting hizmetlerinin, büyük e- ticaret internet siteleri ile entegrasyonunun sağlanması ve teknik desteğin verilmesi konusunda mutabık kaldıklarını, davacının anlaşmanın kendisine yüklediği tüm edimlerini yerine getirdiğini, gerekli eğitimleri ve teknik desteği de davalı şirket çalışanlarından ...'e verdiklerini, davacının bu anlaşmaya istinaden davalıdan internet tasarımı, hosting hizmeti ve entegrasyonu için 11.000,00 TL+KDV, büyük e- ticaret siteleri için modül bedeli olarak 3.000,00 TL ve önceden kalan 248,00 TL ödenmemiş fatura borcu toplam 16.763,00 TL talep ettiğini, buna ilişkin fatura düzenlediğini, davalının ise 5.000 TL elden para verdiğini, kalan bakiye olan 11.763 ,00 TL'nin ödenmediğini, davalının bu ödemelerin 1.350,00 TL'lik kısmını yine davacının ... bankası hesabına "... MODÜL BEDELİ " açıklaması ile gönderdiğini beyanla, davalının itirazının iptali ve takibin devamına, davalının takip konusu alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; icra takip dosyasında alacak iddiasının somut bir belgeye dayandırılmadığını , her biri başlı başına bir dayanak olabilecek birden çok belgeye atıf yapıldığını, alacak iddiasının dayanağının somut olarak gösterilmediğinden, davalının sebebi belli olmayan alacak iddiasına haklı olarak itirazda bulunduğunu, davacı tarafın alacak iddiasını kabul etmemekle birlikte, gerçek bir alacak var ise ,takip talebinde bu alacağının sebebinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirtilmesi gerektiğini, yapılan icra takibinin usulune uygun olmadığından icra takibine yapılan itirazın haklı ve yerinde olduğunu, itirazın iptali istemiyle açılan iş bu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini , davaya konu uyuşmazlığın ticari alacak iddiasına ilişkin olup, bu konudaki yargılamanın ticaret mahkemesinde yapılması gerektiğini, görevli mahkemenin Ticaret mahkemesi olması nedeniyle ,ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınai Haklar hukuk Mahkemesinde açılan iş bu dava için görev-iş bölümü itirazında bulunduklarını, dosyanın görevli ve yetkili Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini savunmuştur.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 06.11.2018 tarihli 2017/410 E. - 2018/314 K. sayılı kararıyla; "... Toplanan deliller, tanık anlatımları ve alınan bilirkişi raporuna göre davacı ile davalı arasında, davalı şirkete web sayfası tasarlanması ve e-ticaret yapabilecekleri bilgisayar yazılımının hazırlanması konusunda anlaşmaya varıldığının sabit olduğunu, her ne kadar davalı tarafın işin tamamlanmadığını ve programın çalışır hale getirilmediğini savunmuşsa da, davalı tanıklarının bu yöndeki anlatımlarının soyut anlatımlar olduğunu, başkaca delille desteklenmediğini, davacı ve davalı tanıklarının beyanları ve bilirkişi raporu, taraflar arasındaki e-mail yazışmaları ile sitenin tasarımının ve yazılımın tamamlandığı, hatta ürün satışı dahi yapıldığının anlaşıldığını, davacının ticari defterlerine kaydedilen icra takibine konu faturanın davalı tarafın defterlerine kaydedilmediğini, davacıya yapılan 1.350,00 TL'lik ödemenin de davalının ticari kayıtlarında ortaklar cari hesabına kaydedildiğini, her iki tarafın da kabulünde olan ve sözleşme gereğince davacıya ödenen 5.000,00 TL'nin de davalının ticari kayıtlarında yer almadığını, bu durumda davalı defter ve belgelerinin doğru tutulmadığının tespit edildiğini, davacı tarafça düzenlenen fatura içeriği, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamı ile davacının sözleşme gereğince edimlerini yerine getirmesine rağmen, davalı tarafın icra takibine konu olan borcunu ödemediğini, davalının davacı tarafa icra takibinden önce 5.000,00 TL'lik kısmi ödeme yapmasına rağmen internet sitesinin kullanılamaması veya kullanıma kapatılması konusunda davacı tarafa ihtarda bulunmadıkları gibi, bu konuda bir talepte de bulunmamalarının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, davacı tarafın sözleşme gereğince yaptığı işin ücretinin ödenmemesi üzerine internet sitesini kullanıma kapatmış olsa dahi davalının sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirmesi gerektiği" gerekçeleriyle davanın kabulüne, davalının İstanbul Anadolu ...İcra Müdürlüğünün ... Esasa sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, alacak likit olduğundan, asıl alacağın % 20 si olan 2.352,60 Tl icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; alacak iddiasına dayanak olan faturanın davalı müvekkili tarafından kabul edilmediğini, fatura itiraza uğradığından, öncelikli olarak fatura konusu işin yapıldığının yasal delillerle kanıtlanması gerektiğini, davacı tarafın iddiasını ispat edemediğini, mahkemenin tarafların tacir oluşu ve dava değeri itibariyle yazılı delile ispat gerekirken tanık beyanlarına dayanarak hüküm kurmasının hatalı olduğunu, bu koşullarda alacak likit bulunmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de hatalı olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; müvekkilinin işini taraflar arasındaki anlaşmaya uygun şekilde yaptığının bilirkişi raporuyla, davalı şirkette çalışan işçinin tanık beyanlarıyla tespit edildiğini, müvekkilinin ödemelerinin davalı defterlerinde kayıtlı olmadığını, davalı defterlerinde müvekkiline ait kayıt bulunmadığını, müvekkilinin, işin yapılması için gereken bedeli elektronik posta yoluyla davalı tarafa bildirdiğini, davalı tarafın da bu bedeli kabul ederek bir kısım ödeme de gerçekleştirdiğini, bu hususun davalı çalışanı tanık ...’in beyanlarıyla da sabittir. Her iki tarafın da müvekkilinin yaptığı işin bedelini bildiğini, alacağın likit olduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul Anadolu ... İcra Dairesinin ... Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacının davalı aleyhine 11.763,00 TL alacak için ilamsız icra takibi başlattığı, takip dayanağının 07/03/2016 tarihli ve 18.113,00 TL bedelli fatura olarak gösterildiği, ödeme emrinin borçlu/davalıya 24/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 29/03/2016 tarihinde borca ve takibe itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu görülmüştür. İlk derece mahkemesince konusunda bilişim uzmanı ve muhasip bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden 17/05/2018 tarihli raporlarında; davacının bilgisayarında olan, aynı zamanda da dosyaya sunulan e- postalar üstünde yapılan incelemede; davalının davacı ile ticari ilişki içinde olduğunu, davacının ,davalının talepleri doğrultusunda internet sitesini kurduğu / yaptığı ve ...com ayarlamalarını yaptığının tespit edildiğini, ...com alan adlı internet sitesi kayıtlarının incelenmesinde; davalının internet sitesinin yayından kaldırıldığı, ...org kullanılarak yapılan incelemede ise davalının internet sitesinin 13/04/2013 yılından 23/01/2016 tarihine kadar toplam 7 adet arşiv kaydının tutulduğunu tespit edildiğini, incelenen e- posta yazışmalarında ve davacının davalıya yollamış olduğu , tasarım görseli incelenerek 2015 ve 2016 yılı kayıtları incelendiğini, incelenen kayıtlarda internet sitesinin CSS kodlamasının ve görsellerinin arşiv kaydı tutulmadığından tasarımın görüntüsü belli olmamakla birlikte, ara yüzde kullanılan menülerden arşiv kaydında yer alan internet sitesinin davacının, davalı için hazırlamış olduğu tasarımla örtüştüğü, ayrıca internet sitesini Footer bölümünde "Proticaret tarafından desteklenmektedir " ibaresinin yer aldığının tespit edildiğini, davalının internet sitesinin alt sayfalarının arşiv kaydı incelendiğinde, alış-veriş sepeti, stok kontrülü, beden seçenekleri gibi özelliklerin kodlanarak yapılmış olduğunu, davalının internet sitesinin çalışıp çalışmadığı, çalışmıyorsa sebebi ,yapıldığı tespit edilen çalışmalar nedeniyle 07/03/2016 tarihi itibarı ile ne kadar hizmet bedeli istenebileceğinin incelenmesi ile ilgili, davalının internet sitesi yayından kaldırılmış olduğundan, ...org' da bulunan arşiv kayıtları da sınırlı olduğundan internet sitesinin bütün sayfalarının incelenemediğini, incelenebilen kadarıyla ise bir e- ticaret internet sitesinde bulunan alış-veriş sepeti, stok konrolü , beden seçenekleri gibi özelliklerin yapılmış olduğunun tespit edildiğini, serbest piyasa koşullarında ise e- ticaret internet sitelerinin firmalar için yapılacak işin detayına göre alt limit 20.000,00 TL den başladığının görüldüğünü ve belirlenen ücretin serbest piyasa koşullarına göre uygun olduğunun anlaşıldığını, davalı tarafın yasal defterlerinin incelenmesinde 07/03/2016 tarih ... no.lu 18.113,00 TL tutarındaki faturayı iade etmesi nedeniyle kayıt altına almadığı, 2015 yılında ... Bankası'ndan gönderdiği 1.350,00 TL tutarındaki bedelin davacı hesabına kaydedilmesi gerekirken " ortaklar cari " hesabına kaydedildiğini, yine 2015 yılında, davacının 28/10/2015 nolu 5.000,00 TL tutarındaki tahsilat makbuzunun kaydedilmediğini, davalı taraf yasal defterlerinde davacıya ait hiç bir kaydın bulunmadığını, davacı tarafın yasal defterlerinin incelenmesinde; 05/10/2015 tarihinde ... Bankası'ndan gelen 1.350,00 TL lik havalenin ve 30/10/2015 nakit tahsil edilen 5.000,00 TL'nin davalının hesabına alacak, 10/03/2016 tarihinde davalı adına düzenlenen 272959 no.lu KDV dahil 18.113,00 TL tutarındaki faturanın davalının hesabına borç kaydedildiğini, 10/03/2016 tarihinden itibaren hesap hareketinin bulunmadığı ve 31/12/2016 tarihi itibarı ile davacının, davalıdan 11.763,00 TL alacaklı olduğu beyan edilmiştir. Davacı tanığı ... beyanında; kendisinin ... firmasında destek elemanı olarak çalıştığını, spor ürünleri satan davalı şirket için bir internet sitesi hazırladıklarını, özel bir tasarım yaptıklarını, Hosting hizmeti sunduklarını, çalışmalar tamamlandıktan sonra SSL sertifikası aldıklarını, bu sertifikanın alınması için internet sitesinin çalışmalarının tamamlanmış olması gerektiğini, site çalışmaya başladıktan sonra destek hizmetlerine de devam ettiklerini, bu hususun kendisinin mail yazışmalarımda da mevcut olduğunu, kendisinin bu hizmet için taraflar arasında kaç liraya anlaşma yapıldığına dair bilgisi olmadığını, Hosting hizmetinin 3. bir firma olan ... isimli firmadan alındığını, bu firmaya hosting hizmeti için bedel ödenip ödenmediğini bilmediğini, ancak davalı şirket çalışanı ... isimli kişinin bu firmaya aboneliğini yaptığını, Hosting aboneliği için kimin ne kadar ücret ödediğini bilmediğini, Hosting firmasının davacı şirketin sürekli çalıştığı bir firma olduğunu, buraya bilgiler girildikten sonra onun altına internet sitesinin kurulduğunu, davalıya ait bu bilgileri davacı firma adına kendilerinin girdiğini, site çalışmaları öncesinde hosting firmasından davalının başvurusu üzerine alınan hosting hizmetinden sonra site çalışmalarını tamamlayıp işlem bittikten sonra, yine başka bir firmadan SSL sertifikası aldıklarını, Hosting başvurusunun site sahibi tarafından yapılmasının gerektiğini, bu nedenle burda da davalı firma tarafından yapıldığını, ondan sonra kendilerinin çalışmalarını tamamladıklarını, daha önce www...com üzerinden çalıştığı davacı firma ile davalı firma arasında ufak tefek işler yapıldığını, İnternet alan adının site sahibi firma tarafından alınması gerektiğini, kendilerinin buna ait DNS'ler sunucuya yönlendirildikten sonra yaptıkları tasarımları buraya yüklediklerini, davalı tarafın daha önceden www...com isimli internet sitesi bulunup bulunmadığına dair başkaca bilgisi olmadığını, sitenin içeriğinde düzenlemeler yapabilmeleri için şifrelerin kendilerine verildiğini, destek biriminde çalıştığı için davalı tarafın şifreleri kullanılarak internet sitesinin kilitlenip kilitlenmediğine dair bilgi sahibi olmadığını, işin o kısmının hostingle ilgili olduğunu beyan etmiştir. Davacı tanığı ... beyanonda; ... Şirketinde çalıştığını, Çorum'da bulunan bir ajansdan internet sitesiyle ilgili hizmet aldıklarını, ancak ihtiyaçlarına cevap vermediği için davacı şirketle irtibat kurduklarını, toplantı yaptıklarını, kendilerine iki adet modül sattıklarını, hatırladığı kadarıyla iki modül için 3.500,00 TL ödeme yaptık. Daha sonra sitenin ne şekilde hazırlanması ve ihtiyaçları bildirmek için yine toplantı yaptıklarını, bu konuda anlaşmaya varıldığını, sitenin tüm içeriğinin hazırlanması ve kullanıma hazır teslim edilmesi için 14.000,00 TL bedelle anlaşmaya varıldığını, bu paranın 5.000,00 TL'sinin peşin ödendiğini, kalan kısmının iş teslim edildikten sonra ödeneceğini, aslında anlaşmaya göre yarısının peşin ödenmesi gerektiğini, buna rağmen 5.000,00 TL ödeme yapıldığını, davacı şirketin davalı şirket adına Hosting bedelini de ödeyerek başka bir firmadan hosting hizmeti aldığını, İnternet sitesi içeriğinin ve tasarımının tamamlandığını, bu konularda mail yazışmalarının mevcut olduğunu, ancak bu sırada davalı şirketin genel müdürünün değiştiği ve ... isimli bir genel müdür geldiğini, kendilerinin bu arada internet sitesini aktif olarak kullanmaya başladıklarını, hatta ... sitesi üzerinden satışlara da başladıklarını, hatırladığı kadarıyla 20 adet ürün satışlarının olduğunu, bu ürünlerin bedellerinin şirketin hesabına geldiğini, siteye ürünlerini yüklediklerini, ancak yeni genel müdürün e-ticaret olayına çok sıcak bakmadığını, bunun yerine toptan satışların çoğaltılması gerektiğini düşündüğünü, kendisinin kısa bir süre sonra yeni genel müdür ile anlaşamadığından profesyonel bir şekilde işten ayrıldığını, gerek ayrılmadan önce, gerek ayrıldıktan sonra davacı şirkete kalan bedelin ödenmesi gerektiğini sık sık dile getirdiğini, ancak bu ödemenin yapılmadığını, kendisi işten ayrıldığı tarihlerde internet sitesinin kullanılamaz hale getirildiğini öğrendiğini, davacı şirketin ücretini alamadığı için siteyi kullanılamaz hale getirdiğini, davalı şirkette koordinatör müdür olarak çalışan ... ile birlikte davacı şirketle toplantı yaptıklarını, şirket yetkilisi ...'ın sözlü olarak kendilerini bu konuda yetkilendirdiğini, 14.000,00 TL bedelle anlaşma sağladıklarını, buna ilişkin yazılı bir sözleşme yaptıklarını da hatırladığını, sözleşmeyle ilgili ...'a bilgi verdiklerini, onun da da kabul ettiğini, hatta 5.000,00 TL ödemeyi bizzat kendisinin yaptığını beyan etmiştir. Davacı tanığı ... beyanında; davalı firmanın kendileriyle irtibata geçerek kendilerinden bir modül satın aldıklarını, bedelini ödediklerini, ayrıca yeni bir internet sitesi tasarlamaları için talepte bulunduklarını, bir araya gelerek işin nasıl yapılacağı konusunda görüştüklerini, işin 14.000,00 TL+KDV ücreti karşılığında yapılması için anlaştıklarını, 5.000,00 TL peşin ödeme yaptıklarını, daha önceki modül satışıyla ilgili hesaplarından da hatırladığı kadarıyla 200,00 küsür TL bir alacaklarının kalmış olduğunu, talep edilen işin hazırlanması zaman aldığı için çalışmalarının bir-iki ay sürdüğünü, daha sonra işi tamamlayıp 2016 yılının Ocak ayı başlarında davalı tarafa teslim ettiklerini, internet sitesinin çalışmaya başladığını, ancak kalan ücretin taraflarına ödenmediğini, bu konuda görüştükleri ve adını hatırlamadığı şirketin genel müdürü olduğunu beyan eden kişinin kendilerine bu ücreti ödemeyeceklerini, patronun öyle istediğini söylediğini, bu genel müdürün telefonunu kendisine daha önce davalı firmadan çalışan ... isimli kişinin verdiğini, sözleşme yaparken görüştükleri kişilerin daha sonra bu firmadan ayrıldıklarını, davalıya ait internet sitesinin kullanımını kendilerinin durdurmadığını, site için başka bir firmadan hosting hizmeti alındığını, bu hizmet için ödenmesi gereken bedel ödenmediği için hosting firması tarafından sitenin kapatıldığını, kendilerinin hosting firması için aracı olduklarını, davalı taraf kendilerine ödeme yaptığında kendilerinin de hosting firmasına onlar adına hosting bedelini ödeyeceklerini, ancak kendilerine ödeme yapılmadığı için ödeme yapmadıklarını, davalı firma hosting firmasına kendisi abone olmak zorunda olduğu için, kendisi aboneliğini yaptırıp bedelini ödemiş olabileceğini, bu siteyi hazırlarken ..., ... ve davalının kendi kullandığı ... isimli muhasebe programı ile entegre olarak çalıştıklarını, gerekirse bu firmalardan da bilgi alınabileceğini beyan etmiştir. Davalı tanığı ... beyanında; kendisinin 2011 yılından beri davalı şirkette çalıştığını, halen genel müdür olduğunu, daha önce personel temsilcisi olarak çalıştığını, davacı şirket ile bir web sitesi alt yapısı konusunda görüşüldüğünü bildiğini, ancak anlaşmanın tam seyri hakkında bilgi sahibi olmadığını, o tarihte şirkette çalışan ... isimli kişinin davacı şirketle görüştüğünü, bir alt yapı hizmeti verildiğini, ancak tam olarak çalışmadığını, örneğin ... internet sitesi ile entegre çalışması gerektiği halde fotoğrafların ... sitesinde düz çıktığını, davalının sitesinde yamuk çıktığını, normalde davacı şirketin ilgilenmesi gerekirken bu konuyla kendilerinin uğraştığını, ayrıntıları tam bilmemekle birlikte ... beye kurdukları stüdyoda radyo televizyon mezunu olduğundan fotoğraf çekimi konusunda yardımcı olduğunu, davacı tarafın kendilerinden paranın tamamını istediğini, ancak alt yapı tam çalışmadığından, tamamlanmadığından 9.000,00 TL'lik kısmının ödendiğini, 14.000 TL den kalan kısmın ödenmediğini hatırladığını, sitenin çalışmadığını, hiç satış yapılmadığını, çünkü fotoğraf yüklenirken .... tarafından da sitenin tanınması gerektiğini, bu işlemin, CEO çalışmasının yapılmadığını gördüklerini, bu çalışma yapılmadığından da sitenin çalışamadığını, davalı şirketin daha önce web sitesinin hiç olmadığını, davacı şirket tarafından kurulduğunu, ödeme yapılmadığı için siteyi de kullanamadıklarını, çünkü yazılımın kodlarının davacı tarafta olduğunu, davalı şirkete ve yetkililerine verilmediğini, kodların davalıya verilip verilmeyeceği konusunda konuşulup konuşulmadığını bilmediğini, ancak bildiği kadarı ile e-ticarette kodların kısıtlı olarak verildiğini, ancak davalı şirkete hiç verilmediğini,1 ay önce şirketin genel müdürü olduğunu, miktardan dahi emin olmamakla birlikte ödemenin ne şekilde yapıldığını bilmediğini beyan etmiştir. Davalı tanığı ... beyanında; 2013 yılından 2017 Mart ayına kadar davalı şirkette mağaza yöneticisi olarak çalıştığını, mağazanın ayrıca ...com alan adlı web sitesinin de olduğunu, ... isimli kişinin bu web sitesi ile ilgili yönetici olarak alındığını, bir süre sonra sitenin geliştirilmesi gerektiğini söylediğini, davacı şirketten hizmet almaya karar verdiklerini, ... beyle birlikte davacı şirkete gidip görüştüklerini,14.000,00 TL bedelle anlaştıklarını, 5.000,00 TL'nin elden ödendiğini, ödeme yapıldığında kendisinin de yanlarında olduğunu, kalan kısımın da iş bittiğinde ödeneceğini, ancak işin bitirilemediğini, Google kullanılarak giriş yapılamadığını, daha sonra ödeme yapılmayınca da, davacının davalı şirketin web sitesini tamamen kapattığını, bütün arayüz şifrelerinin davacı şirkette olduğunu ve vermediği için kullanılamadığını, 2016 yılında kendisine davacı şirketin mail atarak ödeme yapmamaları durumunda sitenin kapatılacağını bildirdiklerini, daha sonra da sitenin kapatıldığını, hatırladığı kadarı ile siteden hiç satış yapılamadığını, belki deneme amaçlı bir satış yapılmış olabileceğini, ancak kullanıcılar tarafından herhangi bir satış talebinin gelmediğini, deneme amaçlı tek işlemli nakit satış yapılabildiğini hatırladığını, ancak kredi kartlı satışta sanalpost entegrasyonu işlemleri devam ettiğinden yapılamadığını hatırladığını beyan etmiştir.
G E R E K Ç E: İlamsız takibe dayalı itirazın iptali talepli davada, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekilinin istinaf başvurusunda taraflar arasında yazılı anlaşma bulunmadığını, davacının alacağını yazılı belge ile ispat edemediğini, tanık dinlenilmesinin usule uygun olmadığını ve icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini ileri sürmüştür. Dosya kapsamına ibraz edilen ve davalı tarafça itiraz edilmeyen e-mail yazışmalarından, taraflar arasında ...com alan adlı internet sitesinin davalı talepleri kapsamında kurulması ve e-ticaret yapılabilmesi için bir kısım büyük alışveriş siteleri ile bağlantı kurulması konusunda anlaşma bulunduğu anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK 202. Madde gereğince davalı tarafça inkar edilmeyen, e-mail yazışmaları yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmekle, mahkemece davacı ve davalı tanıklarının dinlenilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Kaldı ki yargılama sırasında da, davalı vekili tarafından taraf tanıklarının dinlenilmesine karşı çıkılmamıştır. Mahkemece davacı tanığı olarak dinlenen ve e-mail tarihinde davalı şirket çalışanı olan ... tarafından, davacı çalışanına gönderilen 27 Ekim 2015 tarihli e-mail'de anlaşmanın detaylarının: "Tasarım Hosting Bakım Anlaşması ve Entegrasyon toplam indirimlerle 11.000, 3.000 TL ...+...+... modülleri, 248 TL önceki ödemelerden kalan fatura ödemesi (alınmış tekstil ve kategori modülleri) Toplam 14.000 TL+KDV (istenirse)+248 TL fatura ücreti" yazıldığı, davacı ve davalı tanıklarının ifadelerinde; taraflar arasında işin bedelinin 14.000 TL olarak kararlaştırıldığı söyledikleri, davalı tarafça 5.000 TL peşin ödeme yapıldığı konusunda ihtilaf bulunmadığı, davacı tarafça 1.350 TL daha ödeme yapıldığının kabul edildiği, ancak bakiye bedelin ödenmediğinin anlaşıldığı, davalı tarafça, davacının yükümlendiği hizmeti vermediği ve internet sitesinin çalışmadığı ileri sürülmüştür. İnternet sitesinin kapalı olduğundan, bilirkişiler tarafından denetimi yapılamamışsa da, davalı tarafça verilen hizmetin eksik ve ayıplı olduğuna dair delil sunulmadığı, herhangi bir tespit de yaptırılmadığı anlaşılmıştır. Davacı tanıkları davalı tarafça yıllık hosting ücreti ödenmediği için internet sitesinin çalışmadığını beyan etmişlerdir. Bilirkişiler tarafından incelenen, internet sitesi archive kayıtlarından, site içerisinde görüntülerin tespit edildiği gibi tanık beyanlarından da yaklaşık 20 adet ürün satışı yapıldığının beyan edilmesi karşısında alt yapının çalışmadığına dair davalı iddiasının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Davacı çalışanı tarafından, davalı çalışanı ...'e gönderilen 10 Şubat 2016 tarihli e-mail de, bakiye 9.000 TL ödenmediği için verilen hizmetleri durdurmak zorunda kalacaklarının bildirildiği anlaşılmakla, takibe konu KDV dahil 18.113,00 TL tutarındaki fatura bedelinden davalı tarafça yapılan ödemeler düşüldükten sonra, davalının 11.763,00 TL borçlu olduğu kanaatine varılmakla, davalı itirazının iptali, takibin devamına karar verilmesi ve alacak likit olduğundan inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi yerinde görülmüş, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 803,53 TL nispi harçtan, peşin alınan 200,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 603,00 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 02/12/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.