16. Hukuk Dairesi 2014/6128 E. , 2014/13032 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ZİLYETLİĞİN TESPİTİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 89 ada 44 parsel sayılı 5.798,20 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz fundalık niteliği ile davalı Hazine adına tespit ve 1991 yılında tescil edilmiş, 24.03.2010 tarihinde 5831 sayılı Yasa"ya göre yapılan güncelleme listesi ile 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi tapu kaydının beyanlar hanesine işlenmiştir. Davacı ..., taşınmazın uzun yıllardır kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak tapu kayıtlarının beyanlar hanesine adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle 17.08.2012 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın, 3402 sayılı Yasa"nın 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Ek 4. maddesi Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin fiili kullanıcıları ve muhdesat sahipleri adına şerh verilmesi hususunu düzenlemektedir. Ek 4. maddenin 1. fıkrası gereği bu gibi yerlerde kullanım kadastrosu yapılacak ve tutanağın beyanlar hanesine fiili kullanım sahibi adına şerh verilecektir. Aynı maddenin 4. fıkrasında ise bu alanların daha önce tescil edilip edilmemesine bakılmaksızın "fiili kullanım durumlarına göre ifraz ve tevhit" yapılabileceği hükmünü amirdir. Uygulamada güncelleme adını alan bu çalışmalar Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce çıkarılan genelgeler çerçevesinde yapılmaktadır. Ek 4. madde ve bu maddeye istinaden çıkarılan genelgeler çerçevesinde güncelleme işlemleriyle fiili kullanım şerhi sahipleri hakkında değişiklik yapılabilmesi için; Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlarda daha önce uygulama kadastrosu yapılmış ve beyanlar hanesinde lehine kullanıcı veya muhdesat şerhi verilmiş bulunan kişiler varsa ancak bu kişilerden taşınmazın kullanımını devraldığını ispatlayabilen ve güncelleme sırasında taşınmazı fiilen kullanan kişiler lehine tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerh güncellenerek değiştirilebilecektir. Daha önce yapılan kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde ya da edinme sebebi bölümünde fiili kullanıcı ya da muhdesat sahibi olduğu yazılı bulunmayan taşınmazların güncelleme çalışmaları sırasında fiili kullanıcılarının bulunduğunun anlaşılması halinde güncelleme işlemiyle bu kişiler lehine fiili kullanım şerhi verilemez. Bu durumda; taşınmazı fiilen
kullanan kişi lehine kullanım şerhi verilmesi ancak Ek 4. maddenin 1. fıkrası uyarınca yapılacak kullanım kadastrosu ile mümkündür. Somut olayda; 1989 yılında yapılan kadastro sırasında taşınmaz, kullanıcı belirlemesi yapılmaksızın Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, 2010 yılında yapılan güncelleme çalışmaları sırasında da taşınmazın kullanıcı belirlemesi yapılmamış olup, güncelleme çalışmalarından sonra davacı, çekişme konusu taşınmazı, kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra ve 10 yılı aşkın zamandan itibaren fiilen kullanmaya başladığı iddiasıyla adına kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmış olduğuna göre yukarıda açıklanan ilkeler karşısında davacının talebinin ancak kullanım kadastrosu yapılmak suretiyle karşılanabileceği gözönüne alınarak talebin reddi gerekirken, hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz ise de; ret kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan hükmün, gerekçesi açıklanan şekilde DÜZELTİLMEK suretiyle ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.