Esas No: 2021/1540
Karar No: 2021/1400
Karar Tarihi: 02.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1540 Esas 2021/1400 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1540 Esas
KARAR NO: 2021/1400
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 24/09/2021
NUMARASI: 2021/266 Esas
DAVANIN KONUSU: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 02/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesi ile, davacılar hakkında İİK 287. Madde uyarınca geçici mühlet kararı verilmesini, şartlar oluştuğu takdirde kesin mühleti kararı verilmesini ve akabinde konkordatonun tasdikini talep etmiştir. Davacı vekili geçici mühlet kararının 2 ay süreyle daha uzatılması talepli 07.07.2021 tarihli dilekçesinde, "... Bankalar nezdinde bulunan teminat çeklerinin tahsil edilmesi ile birlikte müvekkili şirket hesabına aktarılması, bankalar tarafından tahsil edilen çek tutarlarının müvekkili şirkete iade edilmesini " talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, 16.04.2021 tarihli ara kararla davacı şirket hakkında 16.04.2021 tarihi saat 11:30'dan itibaren 3 AY GEÇİCİ MÜHLET kararı verildiği, geçici mühlet kararının 2 ay süreyle uzatılmasına karar verildiği, 08.07.2021 tarihli celse 3 nolu ara kararı ile de "Bankalarda bulunan teminat/ müşteri çeklerinin davacı şirkete iadesi talebiyle daha önce bu sebeple yapılan ödemelere konulan blokelerin kaldırılması taleplerinin reddine," karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Ara karar davacı vekili tarafından yasal süresi içerisnde istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mühlet içerisinde şirket tarafından bankalara verilen ve dökümü dilekçede belirtilen teminat çeklerinin nakde dönüştürülmesi durumunda söz konusu tutarların müvekkili şirket hesabına aktarılmasının konkordato projesinin amacına ulaşmasında hayati önem taşıdığını, teminat çeklerinin icra edilmesi ve veya nakde dönüştürülmemesi halinde konkordato projesinden beklenen yararın elde edilemeyeceğini, henüz vadeleri gelmeyen çekler ile 16.04.2021 tarihinden 03.07.2021 tarihleri arasında vadesi gelmiş ve banka tarafından kredi geri ödemesi olarak tahsil edilenler çeklerin toplam tutarının 4.645.153,00 TL olduğunu, müvekkili şirketin kitap-yayın-dağıtım sektöründe faaliyet gösterdiğini, kitap sezonunun eylül ayında başladığını, siparişler ve anlaşmaların Ağustos ayında gerçekleştiğini, müvekkili şirketin, tahsil edilen çek bedellerini alamaması durumunda, yeni sipariş veremeyeceğini, aynı zamanda konkordato projesinin gerçekleşmesini sağlayamayacağını, konkordato müessesesinde, borçlunun mevcudunun muhafaza edilmesi ve özellikle bankalar tarafından borçluya ait banka hesabında yer alan mevduat üzerinde blokenin engellenmesi amacıyla, İİK. 287 hükmü uyarınca tedbir kararı alınabileceğini, konkordato projesinin nihai sonuca ulaşması halinde teminat olarak verilen senedin lehdar tarafa iade edilmek durumunda kalınacağını, bu nedenle hakkında konkordato kararı verilmiş olan müvekkili şirkete teminat olarak verilen çekler hakkında ve henüz tahsil edilmemiş çeklerin konkordatoya başvurana iade edilmesine yönelik tedbir kararı verilmesi gerektiini, takas mahsup yasağı kapsamında ilgili bankaların konkordato mühleti içerisinde tahsil edilen miktarı borca mahsup etmesinin söz konusu olamayacağını, tahsil edilmiş yada henüz tahsil olmamış teminat senetlerinin bedellerinin müvekkili hesaplarına ödenmemesi halinde müvekkilinin eylül ayında başlayacak eğitim dönemine yayın yetiştirme ihtimalinin kalmayacağını belirterek ilk derece mahkeme arar kararının kaldırılmasına, davacı şirket lehine düzenlenen muhatap bankaya ibraz edilen teminat/müşteri çeklerinin davacı şirkete İADESİNE, ödenmiş olan bankalar nezdinde bulunan teminat çeklerinin tutarlarınına konmuş olan blokelerin Kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, İİK 285 vd maddelerinde düzenlenen konkordato talebidir. İhtiyati tedbirin reddine ilişkin ara karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İhtiyati tedbir, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun onuncu kısım, birinci bölümünde, "Geçici Hukuki Korumalar" üst başlığı altında, ihtiyati tedbirin şartlarını düzenleyen 389 vd maddelerde yer almıştır. HMK 389. maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği ve ya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hallerde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Mahkemece, gecikme nedeniyle bir sakınca ya da ciddi bir zararın doğacağı konusunda talepte bulunanın haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi halinde sakınca veya zararı ortadan kaldıracak şekilde tedbire karar verilebilir. İİK 287/1. fıkrada, 297. maddenin ikinci fıkrasındaki hallerde dahil olmak üzere, mahkemenin, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı belirtilmiştir. Bu hükmün lafzından da anlaşılacağı üzere, malvarlığının muhafazası için alınabilecek tedbirler sınırlı değildir. Konkordato talebi üzerine kanunda öngörülmeyen muhafaza tedbirleri dışında, mahkemece verilebilecek İhtiyati tedbirlerin amacı, konkordato talep eden borçlunun malvarlığı veya işletmesinin bütünlüğünün korunması ve konkordatonun amacına ulaşmasının sağlanmasıdır. Ancak, yasanın açık düzenlemelerine aykırı düşecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi de kabul edilemeyecektir. Somut olayda, davacı talebinin, maddi hukuk alanında sonuçlar doğuran ve borçlu konkordato talep eden şirkete nazaran üçüncü kişi konumunda olanların maddi hukuktan doğan talep ve def-i haklarını etkileyen tedbirler olarak değerlendirilebilir. Konkordato talebinde, gerek geçici mühlet ve gerekse kesin mühlet süresi içerisinde, üçüncü kişilerin sahip oldukları hakları ve yüklendiği borçları etkileyeceğinden bu konuda tedbir kararı verilemez. Açıklanan nedenlerle ve özellikle davacı borçlu şirketlerin ihtiyati tedbir talepleri, konkordato ile ilgili İİK 285 vd maddelerde ki açık düzenlemelerine uygun düşmediğinden ve bu anlamda ilk derece mahkemesi ara kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılarak istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK' nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1- f bendi ve aynı yasanın 391/3. fıkrası gereğince kesin olmak üzere üye Hakim ...'nın muhalefetiyle oy çokluğu ile karar verildi.02/12/2021.
Muhalefet Şerhi; 28.02.2018 tarihinde kabul edilip, 15 Mart 2018 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, “İcra Ve İflas Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun “un 13 vd maddelerinde, 2004 sayılı İİK ‘nun “ Konkordato İle Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması “ üst başlığını taşıyan on ikinci babında değişiklikler yapılmış, İflasın ertelenmesi kaldırarak konkordato yeni bir içeriğe kavuşturulmuştur. Geçici mühlet başlığını taşıyan 287/1. Fıkrada, mahkemenin konkordato talebi üzerine 286. maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhal geçici mühlet kararı vereceği ve 297’ nci maddenin ikinci fıkrasındaki haller de dahil olmak üzere borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı düzenlenmiştir. İİK 287/son fıkrada “ Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz “ ifadelerine yer verilmiştir. Her ne kadar 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 394/5. fıkrasında, itiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmişse de, 2004 sayılı İİK ‘daki ihtiyati tedbire karşı kanun yoluna başvurulamayacağına dair düzenleme özel yasaya ilişkin olduğu gibi, yasanın kabulü de sonraki tarihlidir. Bu durumda, davacı borçlu için mahkemece oluşturulan geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati tedbir kararına karşı yasa yoluna başvurulamayacağının kabulü gerekecektir. Bu sebeple davacı vekilinin istinaf başvurusunun İİK 287/son maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim.02/12/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.