12. Hukuk Dairesi 2016/11670 E. , 2016/14459 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, İİK"nun 150/e maddesi gereğince 2 yıllık süre içerisinde ipotekli taşınmazın satışının istenilmemesi sebebiyle takibin düştüğünü ileri sürerek 04.06.2015 tarihli ihalenin feshini talep ettiği, mahkemece icra emirlerinin borçlulara 23.12.2009"da tebliğinden itibaren 2 yıllık satış isteme süresi dolmadan alacaklı vekilince avansı da yatırılmak suretiyle 05.12.2011"de satış talebinde bulunulması ile satış isteme süresinin kesildiği ve başka bir alacaklı tarafından başlatılan takipte ipotekli taşınmazlardan birinin satılmış olması nedeniyle işbu takipte satışının fiilen imkansız olmasından dolayı satış isteme süresinin durmaya devam ettiği gerekçeleriyle ihalenin feshi isteminin reddine karar verildiği görülmüştür.
İcra emrinin tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan İİK"nun 150/e maddesinde; "Alacaklı, taşınır rehnin satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren nihayet bir sene içinde, taşınmaz rehnin satışını da aynı tarihten itibaren nihayet iki sene içinde isteyebilir. Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmez ise takip düşer" hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayın incelenmesinde; borçlu hakkında başlatılan .... İcra Müdürlüğü"nün 2009/21687 Esas sayılı takip dosyasında, icra emrinin borçluya 23.12.2009 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihten itibaren 2 yıllık süre içerisinde avansı da yatırılmak suretiyle alacaklı tarafından 05.12.2011"de satış istendiği anlaşılmakta ise de; .... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 13.01.2010 tarih ve 2010/22-25 sayılı kararı ile şikayetçi ..."e gönderilen hesap kat ihtarnamesi tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle adı geçen yönünden söz konusu takibin iptaline karar verildiği, bu karar üzerine alacaklı tarafından usulüne uygun olarak ihtarname tebliği yaptırılarak borçlu hakkında .... İcra Müdürlüğü"nün 2012/3656 Esas sayılı dosyasında yeni bir takip başlatıldığı ve alacaklının talebi üzerine icra müdürlüğünün 15.3.2012 tarihli kararı ile bu iki takibin birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, .... İcra Müdürlüğü"nün 2009/21687 Esas sayılı takibi, şikayetçi borçlu yönünden iptal edilmiş olduğundan, iptal kararından sonra alacaklı tarafından yapılan satış talebi adı geçen borçlu yönünden sonuç doğurmayacağından, mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesi yerinde olmayıp, şikayetçi borçlu açısından İİK"nun 150/e maddesi gereğince satış isteme süresinin, borçlu hakkında yeniden başlatılan ve birleştirilmesine karar verilen .... İcra Müdürlüğü"nün 2012/3656 Esas sayılı dosyasında gönderilen icra emri tebliğ tarihinden itibaren başlatılacağının kabulü gerekir.
Bununla birlikte, İİK"nun taksitle ödeme başlıklı 111. maddesinde aynen; "Borçlu, alacaklının satış talebinden evvel borcunu muntazam taksitlerle ödemeyi taahhüt eder ve birinci taksidi de derhal verirse icra muamelesi durur. Şu kadar ki borçlunun kafi miktar malı haczedilmiş bulunması ve her taksidin borcun dörtte biri miktarından aşağı olmaması ve nihayet aydan aya verilmesi ve müddetin üç aydan fazla olmaması şarttır. Borçlu ile alacaklının borcun taksitlendirilmesi için icra dairesinde yapacakları sözleşme veya sözleşmelerin devamı süresince 106 ve 150/e maddelerindeki süreler işlemez. Ancak bu sözleşme veya sözleşmelerin toplam süresinin on yılı aşması halinde, aştığı tarihten itibaren süreler kaldığı yerden işlemeye başlar. Taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi ve süreler kaldığı yerden devam eder" düzenlemesine yer verilmiştir. .... İcra Müdürlüğü"nün 2012/3656 Esas sayılı dosyasında, icra müdürlüğünce verilen 15.03.2012 tarihli birleştirme kararından sonra, borçlu tarafından farklı zamanlarda verilen ödeme taahhütleri bulunmasına rağmen mahkemece bu taahhütlerin İİK"nun 111. maddesi kapsamında geçerli olup olmadığı ve aynı Kanun"un 150/e maddesi gereğince satış isteme süresini durdurup durdurmayacağı hususunda bir inceleme yapılmaması da yerinde görülmemiştir.
Ayrıca, şikayete konu takip beş adet taşınmaz hakkında başlatılmış olup, bunlardan bir tanesinin başka bir takip dosyasında satılmış olması, İİK"nun 150/e maddesi gereğince işleyen süreyi durdurmaz.
O halde mahkemece, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca, varsa tarafların delilleri toplanarak ve İİK"nun 111. maddesi gereğince, borçlu tarafından birleştirilen takip dosyasında verilen ödeme taahhütlerinin söz konusu maddeye uygun geçerli bir ödeme taahhüdü olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle, İİK"nun 150/e maddesi kapsamında inceleme yapılarak, satış talebinin süresinde olmadığının anlaşılması halinde ihalenin feshine, aksi halde şikayetin reddine karar vermek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.