15. Ceza Dairesi 2017/10949 E. , 2020/213 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, suçu bildirmeme
HÜKÜM : Beraat
Sanıklar ..., ..., ..., ...’ın, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraatine ilişkin hükümler, O yer Cumhuriyet Savcısı, katılan vekili, sanıklar ..., ... , ... müdafii tarafından, sanık ...’in suçu bildirmeme suçundan beraatine ilişkin hüküm katılan vekili ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ...’in ... Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinin 2007 yılı temmuz ayına kadar diğer sanık ...’ın ise 2007 yılı temmuz ayından sonra müdürlüğünü yaptıkları, sanık ... in ise bu merkezin idare etme, öğretmen alımları ve mali işleri yürütmek ile görevli imza yetkili temsilcisi olduğu, sanık ...’nin ise 2006 Aralık ayından itibaren bu merkezde sekreter olarak çalıştığı, sanık ... in ise sınıf öğretmeni olarak çalıştığı, sanıklar ..., ..., ..., ...’ın bu merkezde eğitim verilmeyen öğrencilerin BEP lerinin velilerin ve öğretmenlerin imzaları taklit edilerek Milli Eğitime teslim ettikleri, BEPlerde usulsüzlük yaparak devletten haksız kazanç sağladıkları , sanık ...’in ise bu kurumda öğretmen olarak çalışmasına rağmen merkezde yapılan usulsüzlükleri ilgili makamlara ihbar etmediği,sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçları işledikleri iddia olunan somut olayda;
1)Sanık ... hakkında suçu bildirmeme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin ve sanık ...’in ,sanıklar ..., ..., ...’nin nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan beraatine ilişkin hükümlere yönelik sanıklar ..., ..., ... müdafinin temyiz talebinin incelenmesinde ;
Sanık ..., ..., ... müdafisinin nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat hükümlerine ,sanık ...’in ise suçu bildirmeme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz dilekçesinde bir neden ileri sürmedikleri, hükümlerin içeriği itibariyle temyiz etmede hukuki yarar bulunmadığından,aynı zamanda katılan Mal Müdürlüğü’nün sanık ...’in üzerine atılı suçu bildirmeme suçu yönünden, suçtan doğrudan zarar görmesi ve davaya katılmasının da mümkün olmadığı; bu suç yönünden usule aykırı olarak verilen katılma kararının da hukuken kararı temyiz hakkı vermeyeceği anlaşılmakla, temyiz inceleme başvurularının 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2)Sanık ...’nin nitelikli dolandırıcılık suçundan, beraat hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanık savunmasının aksine, her türlü şüpheden uzak, mahkumiyetine yeter delil bulunmadığından, sanıkl hakkında bu gerekçeyle verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; O yer Cumhuriyet Savcısının suçun subüt bulduğuna,katılan vekilinin ise eksik inceleme ile karar verildiğine ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
3)Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanık ..., Güngör, Adile ve Haydar’a isnat olunan, 5237 sayılı TCK’nın 204/1. maddesinde düzenlenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun yasada öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, aynı Kanunun 66/1-e, 67/2-a ve 67/3 maddeleri uyarınca, olağan zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu ve zamanaşımını kesen en son işleminde sanıklar..., ... ve ... hakkında yapılan 22/11/2011 tarihli sorgu işlemi olduğunun tespit edildiği, bu bilgiler ışığında, 8 yıl olağan dava zamanaşımı süresinin, en son zamanaşımını kesen işlem olan sorgu tarihinden, inceleme konusu hüküm tarihine kadar gerçekleştiği, sanık ... hakkında TCK’nın 204, 66/1-e ve 67/4 maddelerine göre, hesaplanan 12 yıllık dava zamanaşımının suç tarihi olan 2007 yılından inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
4)Sanıklar ..., ..., ..., hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, beraat hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
İddianame tarihinden önce 14.02.2007 tarih ve 26434 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 9/son maddesindeki "Kurumlarda görev yapan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler, görevleri sırasında suç işlemeleri veya görevleri nedeniyle kendilerine karşı işlenen suçlardan dolayı 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun uygulanması ve ceza kovuşturması bakımından kamu görevlisi sayılır.” hükmü ile aynı Kanunun 9. maddesinin 5. fıkrasının b bendi gereğince "4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümlerine tabidir." hükmü uyarınca;
Sanıklar ..., ..., ..., hakkında soruşturma yapılmasının izne tabi bulunduğu, dosya içinde yetkili makamca verilmiş bir soruşturma izninin bulunmadığından cihetle; sanıklar hakkında yüklenen eylemlerden dolayı soruşturma izni verilip verilmeyeceğinin sorulması, soruşturma izni alınması ve izin koşulunun gerçekleşmesi halinde yargılamaya devamla sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması
Kanuna aykırı olup O yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.