4. Hukuk Dairesi 2018/4140 E. , 2019/2071 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... mirasçıları ... ve diğerleri aleyhine 06/05/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen .../05/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılardan ..., ..., ..., ..., ... ile gerekçeli karar tebliğ edilen ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Gerekçeli karar başlığına dava tarihi olarak 06/05/2010 yazılması gerekirken 29/06/2017 yazılmış olmasının maddi hatadan kaynaklandığı ve mahallinde düzeltilebileceği anlaşılmakla bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Dava, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan yersiz ödemelerin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılardan ..., ..., ..., ..., ... ile gerekçeli karar tebliğ edilen ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı idare, ilgili kanun kapsamında davalılar murisinin zarar bildiriminde bulunduğunu ve kendisine beyanı üzerine ödemeler yapıldığını ancak gelen ihbar üzerine yapılan incelemede gerçekte olmayan zarar beyanına dayalı olarak devletten tazminat aldığını iddia ederek, haksız ve yersiz olarak yapılan ödemenin mirasçısı olan davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalılardan ..., 1993 yılında terör ve terörden doğan nedenlerden ötürü mülkiyetini terk etmek zorunda kaldığını, zarara uğradığını, haksız yere tazminat almadığını beyanla davanın reddi gerektiğini, Bahattin ve ... ise davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Diğer davalılar adına çıkarılan tebligatlar usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bu davalılar duruşmalara katılmadıkları gibi yazılı beyanda da bulunmamışlardır.
Mahkemece, davanın kabulü ile yapılan fazla ödemenin dava tarihi olan 30/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
...-Davalılardan ... ve ..."in temyizi yönünden; davalılardan ... ve ..."in Mahkemenin 2014/74 esas 2014/135 karar sayılı davanın kabulüne dair ilk kararına karşı temyiz isteminde bulunmaları üzerine Dairemizin 2016/10875 esas 2017/1698 karar sayılı ilamı ile bu davalıların temyiz dilekçelerinin süresinde olmadığından reddine karar verilmiş olup, haklarındaki hüküm bu nedenle kesinlemiştir. Bu nedenle artık bozma sonucu verilen kararı temyiz edemeyeceklerinden temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
...-Mahkemece gerekçeli karar tebliğ edilen ..."ın temyiz itirazları yönünden;
Mahkemece yargılamaya devam edilerek davanın kabulüne dair karar verildiği ve mahkemenin gerekçeli kararının dahili davalı olarak ... adına tebliğ edildiği, gerekçeli karar başlığında ve karar içeriğinde kendisinden bahsedilmediği gibi, yargılama sırasında da davaya dahil edilmemiş ve aleyhine de hüküm kurulmamıştır. Salt gerekçeli kararın dahili davalı sıfatıyla tebliğ edilmesi sonuç doğurmaz. Bu haliyle, ..."ın temyiz dilekçesinin de reddine karar verilmesi gerekmiştir.
...-Davacı ve davalılardan ..., ..., ..., ..., ... ve ..."in temyiz itirazları yönünden;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/.... maddesinde; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi" gerektiği düzenlenmiştir.
Davada birden çok davalı olup, hükümde davanın kabulüyle hükmedilen tazminatın ve yargılama giderlerinin "... davalıdan alınarak davacıya verilmesine," şeklinde ve yine vekalet ücreti, harcın da "...davalılardan müştereken ve müteselsilen " alınması şeklinde hüküm kurulması infazda tereddüt oluşturur,
Davacı, dava dilekçesi ile ödeme tarihi olan .../09/2006 tarihinden itibaren faiz isteminde bulunduğu halde, hükümde infazda tereddüt oluşturacak şekilde dava tarihi denilerek aslında ödeme tarihi olan .../09/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faize hükmedilmiş olması da yerinde görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalılardan ..., ..., ..., ..., ... ve ... yararına BOZULMASINA, davalılardan ... ve ..."in temyiz dilekçelerinin (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle, ..."ın temyiz dilekçesinin ise (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve ..."dan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.