Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1145
Karar No: 2021/1820
Karar Tarihi: 02.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1145 Esas 2021/1820 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1145
KARAR NO: 2021/1820
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/10/2018
NUMARASI: 2016/291 Esas - 2018/910 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/12/2021
Davanın reddine ilişkin kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davacılar tarafından yapımı üstlenilen ... inşaatında 09/03/2014-10/03/2014 tarihleri arasında meydana gelen beklenmedik yağış neticesinde oluşan hasardan dolayı 1.960.249-TL'lik zararın ödenmesi talebiyle davalı sigortacıya başvurulduğunu, eksper raporlarında açıkça görülebilecek ciddi çelişkilerin mevcut olduğunu, bazı kalemlerin hatalı olarak sigorta kapsamı dışında bırakılıp hesaplamaya dahil edilen kalemlerin ise tespit edilen birim fiyatlarının düşük belirlendiğini, müvekkillerinin taşkın yapılarını son 25 yıllık taşkın debisine göre tasarlayıp inşa ettiğini, hatta projede olmadığı halde ek önlem olarak çevirme seddesi inşa ettiklerini, hal böyle iken eksperlerin bu durumun aksine tespitlerde bulunduklarını,davalının dava konusu sigorta poliçesini ... inşaatı projesini inceleyerek sigortaladığını, ayrıca projenin DSİ tarafından onaylandığını, taşkın yapıların son 25 yıllık taşkın debisine uygun olarak planlanması nedeniyle onayın yapıldığını, davalının poliçenin yedinci maddesinde düzenlenen muafiyet klozuna göre davalının ortaya çıkan hasar bedelinin %78'ini ödemekle mükellef olduğunu, dava konusu sigortanın bütün riskleri kapsayan sigorta niteliğinde olup, rizikolardan etkilenebilecek bütün menfaatlerin sigortalanması nedeniyle davalının davaya konu ödemeyi yapması gerektiğini, meydana gelen zarar miktarı 2.513.139,75-TL üzerinden %78 oranına göre davalının 1.960.249-TL ödeme yapma yükümlülüğünde olduğunu ileri sürerek 1.960.249-TL hasar bedelinin hasarın meydana geldiği tarihten işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkili şirket tarafından davacının yapımını üstlendiği inşaatın inşaat sigorta poliçesi ile sigortalandığını, 11/03/2014 tarihinde hasar ihbarında bulunulması üzerine görevlendirilen eksperin yaptığı incelemeler sonucunda hazırlanan raporda meydana gelen hasarın muafiyet altında kaldığını bildirildiğini, davacı tarafın itirazı sonrası ikinci bir eksper atandığını, eksperin yaptığı çalışma sonucunda tanzim ettiği raporu ile poliçe özel şartlarında yer alan 31. Maddede öngörülen yapıların yirmi beş yıllık taşkın debisine göre tasarlanma ve inşa edilme koşulunun yerine getirilmediği ve bu maddede belirtilen özel şarta uygun hareket edilmediğinin belirlenmesi üzerine tazminat talebinin poliçe teminat kapsamı dışında kaldığının anlaşıldığını, KDV hariç olmak üzere sigortalının 2.513.139,75-TL tazminat talebinde bulunmasına rağmen eksper tarafından tazminatın 524.847,94-TL olarak hesaplandığını, bu tutara poliçe muafiyeti uygulandığında muafiyetin 1.101.115,20-TL olması nedeniyle hasarın muafiyet altında kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalı sigorta şirketi tarafından inşaat sigorta poliçesi ile sigortalanan davacının yapımını üstlendiği, ... inşaatında yoğun yağış nedeniyle 09/03/2014-10/03/2014 tarihleri arasında meydana gelen hasarın davacı şirket tarafından davalıya bildirilmesinden sonra yapılan iki eksper incelemesinden sonra davalı tarafın hasar bedelinin muafiyet bedeli altında kalması nedeniyle hasarı tazmin etmediği, sigorta poliçesinin 31. Maddesinde düzenlenen özel şarta uygun olarak davacı tarafça sedde inşaatının yapılmamış olması ile hasar tazminat miktarının muafiyet bedelinin altında kalmış olması nedeniyle her iki nedene dayalı olarak ayrı ayrı davalı sigorta şirketinin meydana gelen hasarı tazmin yükümlülüğünün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacılar vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunda eksper ... tarafından hazırlanan ekspertiz raporunda tespitlerin esas alındığını, bilirkişi heyeti tarafından bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, buna karşılık tahkim yargılamasında alınan bilirkişi raporunun ekspertiz raporundan farklı olduğunu, zarara neden olan yağışın son 25 yıllık taşkın debisinin üzerinde olduğunu, dolayısıyla poliçenin 31. Maddesindeki özel şartın uygulanmayacağını, meteorolojiden gelen yazı cevabında yağışın ortalama miktarın çok üstünde olduğu anlaşılmasına rağmen mahkemece eksperlerin şahsi kanaatine göre karar verildiğini, tahkim yargılamasında alınan bilirkişi raporunda müvekkili şirketlerin barajın yapımında kendisine yüklenen edimleri usulüne uygun bir şekilde yerine getirdiğinin, yapının poliçe şartlarına uygun tasarlanmasına rağmen olay günü meydana gelen taşkının önlenemediğini, bundan dolayı hasarın poliçe kapsamında olduğunun tespit edildiğini, taşkın olayının meydana gelmesine çevirme seddesi ve derivasyon yapısının 25 yıllık taşkın debisine göre inşa edilmemiş olmasının değil, o dönem meydana gelen ve 25 yıllık tekerrürlü yağış ortalamasının çok üzerinde olan yağışların neden olduğunu, her ne kadar bilirkişi raporunda 25 yıllık taşkın debisine uygun çevirme seddesi inşa edilmesinin sigortanın bir ön şartı olduğu yönünde değerlendirilmeye yer verilmiş ise de davalı sigorta şirketinin baraj yapımına ilişkin sözleşmeyi detaylı bir şekilde inceleyerek ve kabul ederek rizikoyu üstlendiğini, müvekkili şirket tarafından projede yer almamasına rağmen kendi inisiyatifi ile çevirme seddesini inşa ettiğini, muafiyet oranının hasar başına hesaplanmasının gerektiğini, poliçedeki hükmün açık olduğunu, itirazların varlığına rağmen bilirkişi heyeti tarafından hasarın kapsamının ve değerinin ekspertiz raporunun sonuç kısmında belirtilen miktarın doğru olduğu belirtilmek suretiyle tespit edildiğini, oysa poliçe teminatında kalan bir çok hasarın poliçe dışında kaldığının belirtildiği gibi bazılarının ise eksik hesaplandığını, bedellere KDV ilave edilmediğini, buna ilişkin itirazların karşılanmadığını, eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı sigorta şirketi tarafından inşaat sigorta poliçesi ile sigortalanan davacıların yapımını üstlendiği, ... inşaatında yoğun yağış nedeniyle meydana gelen hasarın sigorta poliçesi kapsamında tazmini istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı şirketler tarafından yapımı üstlenilen ... inşaatında yağış nedeniyle meydana gelen hasarın davalı sigortacıdan tazmini talep edilmiş; davalı sigorta şirketi ise poliçenin 31. maddesi gereğince hasarın poliçe teminatı dışında kaldığını, ayrıca hasarın muafiyet miktarının üzerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ise, hasarın poliçe teminatı kapsamında bulunmadığı, hasar bedelinin ise muafiyet sınırının altında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hasarın poliçe teminatı kapsamında bulunup bulunmadığı, miktarı ve muafiyet kapsamında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen, hasarın meydana geldiği 10/03/2014 tarihini içine alan İnşaat Sigorta Poliçesi'nin 31. Maddesinde "sel, seylap, kretten su aşması / overtopping / su hasarları temin taşkın koruma yapılarının (ön batardo -çevirme seddesi-), batardo, derivasyon kanalı, derivasyon tüneli vb. yapıları) 25 yıllık taşkın debisine göre tasarlanmış ve inşa edilmiş olması kaydıyla geçerlidir aksi takdirde teminat geçersizdir." şeklinde kayıt bulunmaktadır. Diğer taraftan poliçenin 7. Maddesinde sel, seylap, taşkın, tüm su hasarları, kretten su taşması halinde hasarın % 80 sigortacı, % 20 sigortalı tarafından karşılanacağı, % 2 tenzili muafiyet uygulanacağı belirtilmektedir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda; poliçenin 31. Maddesi gereği davacı tarafın ek önlem olarak çevirme seddesi inşa ettiğinin eksper tarafından belirlendiği, +572 metre kotuna yükselen bir sedde taksim batardo yapısı gerekmesine rağmen davacı tarafça çevirme seddesi tepe noktasının +564,53 metre kotunda inşa edilmesi nedeniyle öngörülen yükseklikten 7,5 metre düşük yapıldığı, buna göre öteleme tablosu esas alındığında çevirme seddesinin en fazla dokuz yıllık tekerrürü olan bir debiyi karşılayabileceğinin belirlendiği, bu durumda poliçenin 31. Maddesinde belirlenen özel şarta uygun çevirme seddesinin yapılmamış olması nedeniyle teminatın geçersiz olduğu, diğer yandan hasarın poliçedeki muafiyet bedelinin 1.101.115,20 TL olup iş makineleri ve plentleri(CPM) teminatının poliçe kapsamı içine alınmadığı için projedeki iş makineleri hasarlarının poliçe kapsamı dışında olup hasar bedelinin 524.847,94 TL olarak eksper tarafından doğru şekilde hesaplandığı şeklinde görüş beyan edilmiştir. Sigorta tahkiminde düzenlenen bilirkişi heyeti raporunda ise, DSİ’ye ait inşaatlarda batardo kotunun Q25+hava payı veya Q50 nazara alınarak belirlendiğini, bahse konu baraja ait onaylı projede ise kret kotu 572,75m olarak belirtildiğini, 15.10.2014 tarihli ekspertiz raporunda da olması gereken yüksekliğin, 25 yıllık taşkın debisine göre 571,48m 50 yıllık taşkın debisine göre de 572,67m olarak hesaplandığı, bu durumda gerek projenin DSİ tarafından onaylandığı gerekse projede kret kotunun 572,75m olduğu nazara alınarak poliçe şartlarının sağlandığı, bu durumda yapının, poliçe şartlarına uygun tasarlanmasına rağmen olay günü meydana gelen taşkını önleyemediği dolayısıyla hasarın poliçe kapsamında değerlendirilmesi gerekeceği yönünde görüş beyan edilmiştir. Diğer taraftan hükme esas alınan bilirkişi raporu ile bilirkişi raporuna esas alınan 15/10/2014 tarihli eksper raporunda poliçe kapsamında, temizlik / su tahliyesi, kazı kaybı, diğer hasarlar olmak üzere belirlenen toplam 524.847,97-TL hasar bedelinin poliçe muafiyetinin altında kaldığı tespit edilmiştir. Buna karşılık tahkim yargılamasında alınan bilirkişi raporunda; su boşaltma pompaj bedeli, rusubat ve çürüyen doğal zemin kazısı, kazı nakli, enjeksiyon işleri, beton işleri, çevirme seddesi, ilave kazılan baraj gövdesinin dolgusunun yapılması işleri dikkate alınmak suretiyle toplam hasar bedeli 2.193.135,62-TL olarak belirlenmiş, tenzili muafiyet uygulanması sonucunda ödenmesi gereken bedel 653.393,30-TL olarak belirlenmiştir. Bu durumda yapının poliçe şartlarına uygun tasarlanıp tasarlanmadığı ve poliçe teminatı kapsamında değerlendirilmesi gereken hasar kalemleri noktasında hükme esas alınan bilirkişi raporu ile tahkim yargılamasında alınan bilirkişi raporu arasında çelişki bulunmaktadır. Mahkemece bilirkişi raporları arasındaki çelişki ve davacı tarafın bilirkişi raporuna karşı teknik nitelikteki itirazları giderilmeden sonuca gidilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca davacı, zarara neden olan yağışın 25 yıllık taşkın debisinin üstünde olduğunu, inşaat sözleşmesi ve poliçe ile kararlaştırıldığı üzere 25 yıllık taşkın debisine uygun imalatlar yapılsa dahi, imalatların durumundan bağımsız olarak aşırı yağışa bağlı olarak riskin gerçekleşeceğini, zarara neden olan hususun, müvekkili şirketin imalatlarının niteliği değil, sözleşme ile öngörülemeyen ve belirlenen ortalamanın üstünde olan yağıştan kaynaklandığını iddia etmesine, bu konuda meteorolojiden elde ettiği ortalama yağış miktarlarına ve olay günü meydana gelen yağış miktarına dayanmasına rağmen davacının bu iddiası üzerinde durulmamıştır. Bu durumda mahkemece, yargılamada alınan bilirkişi raporu ile tahkim yargılamasında alınan bilirkişi raporu arasındaki çelişkiler ve rapora karşı taraf itirazların giderilip, davacının poliçenin 31. maddesinde belirlenen özel şarta uygun hareket edip etmediği, hasarın ortalamanın üzerinde olan ve öngörülmeyen yağış nedeniyle gerçekleşip gerçekleşmediği iddiasının da araştırılarak uyuşmazlık konusu ile ilgili yeni oluşturulacak bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekmektedir. Bu itibarla davacı vekilinin istinaf başvurusu haklı görüldğünden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 01/10/2018 Tarih 2016/291 Esas 2018/910 Karar sayılı hükmün HMK.'nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; "Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE" İstinaf yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan 133,20-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/12/2021

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi