Esas No: 2020/3189
Karar No: 2021/1499
Karar Tarihi: 31.03.2021
Danıştay 10. Daire 2020/3189 Esas 2021/1499 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/3189
Karar No : 2021/1499
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
2- … Sulama Birliği
VEKİLİ : Av. …
İSTEMLERİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Şanlıurfa ili, Merkez ilçesi, … köyünde bulunan … ada, … parsel numaralı taşınmazın maliki olan davacı tarafından, davalı idareye ait sulama kanalının bakımlarının yapılmaması nedeniyle taşınmazda bulunan fıstık ağaçlarının zarar gördüğünden bahisle uğranıldığı ileri sürülen zarar karşılığı 85.372,40 TL maddi tazminat ile 600,00 TL delil tespiti masrafı olmak üzere toplam 85.972,40 TL'nin yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:Danıştay Onuncu Dairesinin 13/02/2019 tarih ve E:2018/2174; K:2019/1240 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle verilen ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacıya ait fıstık bahçesindeki ağaçların, aşırı ve bilinçsiz sulamalar nedeniyle meydana gelen yüzey sularından ve bölgede derin drenaj sisteminin yetersizliğinden veya alıcı ortamın bulunmamasından dolayı diğer arazilerden gelen yüzey sularının dava konusu parselde göllenmesi nedeniyle kuruduğu, olay neticesinde oluşan maddi zararın toplam 56.871,60 TL olduğu, söz konusu zarardan davalılardan DSİ Genel Müdürlüğünün 1/2 oranında, Harranova Sulama Birliği Başkanlığının 1/2 oranında sorumlu olduğu gerekçesiyle davacının 85.372,40 TL tazminat isteminin; 28.435,80 TL'sinin, davacının 18/05/2011 tarihli dilekçesinin davalı Harranova Sulama Birliği Başkanlığı kaydına girdiği tarihten itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı Harranova Sulama Birliği Başkanlığı tarafından davacıya ödenmesine; 28.435,80 TL'sinin davacının 18/05/2011 tarihli dilekçesinin davalı DSİ Genel Müdürlüğü kaydına girdiği tarihten itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı DSİ Genel Müdürlüğü tarafından davacıya ödenmesine,fazlaya ilişkin maddi tazminat talebi ile 600,00 TL tutarındaki delil tespiti masrafının maddi tazminat olarak ödenmesine hükmedilmesi talebine ilişkin kısmı bakımından davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davalı … Genel Müdürlüğü tarafından, meydana gelen zararın davalı sulama birliği tarafından yapılan aşırı sulama nedeniyle oluştuğu , idarelerinin sorumluluğunun bulunmadığı; davalı … Sulama Birliği Başkanlığı tarafından uygun sulama sistemlerinin yapılması görevinin DSİ Genel Müdürlüğü'ne ait olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda oluşan zararın fazla hesaplandığı, davacı tarafından Mahkeme kararında ödenmesine karar verilen tazminat miktarının uğradığı gerçek zararın karşılığı olmadığı ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmakta olup, davalı idareler tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacıya ait Şanlıurfa İli, Merkez İlçesi, … Köyü, … ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan fıstık ağaçlarının, taşınmazın yakınında bulunan mülkiyeti davalı DSİ Genel Müdürlüğüne ait sulama kanalının bakımlarının zamanında yapılmaması nedeniyle kuruduğu iddiasıyla davacı tarafından oluşan zararının tespiti istemiyle 06/04/2011 tarihinde … Asliye Hukuk Mahkemesine başvurulması üzerine, ... Asliye Hukuk Mahkemesi kanalıyla 08/04/2011 tarihinde yapılan delil tespiti neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda davacının fıstık ağaçlarında meydana gelen toplam zararın 85.372,40 TL olduğu yönünde görüş bildirildiği, davacının 18/05/2011 tarihinde 85.372,40 TL maddi tazminatın ve delil tespit masrafı olan 600,00 TL'nin ödenmesi istemiyle davalı idarelere başvurduğu, davalı idarelerce cevap verilmemesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır. Bu bağlamda hizmet kusuru, özel hukuktaki anlamından uzaklaşarak nesnelleşen, anonim bir niteliğe sahip, bağımsız karakteri olan bir kusurdur. Hizmet kusurundan dolayı sorumluluk, idarenin sorumluluğunun doğrudan ve asli nedenini oluşturmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafın temyiz isteminin incelenmesi;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın davanın reddedilen kısmı usul ve hukuka uygun olup, davacı tarafın temyiz dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarelerin temyiz istemlerinin incelenmesi;
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından yapılan başvuru üzerine ... Asliye Hukuk Mahkemesince 08/04/2011 tarihinde yapılan delil tespiti neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda davacıya ait 201 adet fıstık ağacının kuruması nedeniyle meydana gelen zararın 85.372,40 TL olduğu yönünde görüş bildirilmesi üzerine 85.372,40 TL maddi tazminatın ve delil tespit masrafı olan 600,00 TL'nin ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı, … İdare Mahkemesi'nce yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen ve Mahkeme tarafından hükme esas alınan 15/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda, fıstık ağaçlarının 7'şer metre aralıklarla dikildiği kabul edilerek dava konusu taşınmazda 223 adet fıstık ağacının bulunduğu, aşırı su nedeniyle yaşanan kurumalar neticesinde keşif tarihinde 130 adet ağacın yerinin boş olduğu, 93 adet 24 yaşında ağacın ise sağlıklı olduğu yönünde tespite yer verilmesi üzerine Mahkemenin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla dava konusu taşınmazda 24 yaşında toplam 130 ağacın kuruduğu, bu ağaçların kuruması sonucu oluşan zararın 2011 yılı verilerine göre 89.076,00 TL olduğu, meydana gelen zarardan Kısas Sulama Birliği Başkanlığının (Harranova Sulama Birliği) 1/2 oranında, drenaj sistemi altyapısının yetersizliği nedeniyle suyun arazide göllenmesine sebep olan DSİ Genel Müdürlüğü'nün 1/2 oranında kusurlu olduğundan bahisle davanın kısmen kabulü ile 89.076,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, … Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yaptırılan delil tespitine ilişkin 600,00 TL'nin ise yargılama gideri niteliğinde olması nedeniyle tazminat olarak ödenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle bu kısım yönünden davanın reddine karar verildiği, anılan kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 13/02/2019 tarih ve E:2018/2174; K:2019/1240 sayılı kararıyla, davacının temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına, davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulü ile dava konusu taşınmazda kapama fıstık bahçesinin 7 metre aralıklarla dikilerek oluşturulduğu varsayımından hareketle zararın meydana gelmesinden önce dava konusu taşınmazda 223 adet fıstık ağacının bulunduğu, bunlardan 130 adedinin kuruduğu kabul edilerek zararın hesaplandığı ancak bu bilirkişi raporunun ekinde bulunan 2006 yılına ait Google Earth görüntüsünde 2006 yılında dahi taşınmazın tamamında dikili fıstık ağacının bulunmadığı, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyasında bulunan bilirkişi raporunda ise; 2011 yılında yapılan tespite göre kuruyan ağaç sayısının ise 201 adet olarak belirlendiği, dolayısıyla dosya kapsamında bulunan iki bilirkişi raporu arasında kuruyan ağaç sayısı açısından farklılıkların bulunduğu, iki rapor arasındaki kuruyan ağaç sayısına ilişkin çelişkinin giderilmesi ve davacının gerçek zararının belirlenmesi amacıyla ek rapor alınmak suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek, Mahkeme kararının kabule ilişkin kısmının bozulmasına karar verildiği, bozma kararı sonrası Mahkemece alınan 26/02/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda dava konusu taşınmazda 2006 yılında 176 adet ağacın, 2012 yılında 162 adet ağacın, 2017 yılında ise 93 adet ağacın bulunduğu, bu durumda 2006-2017 yılları arasında kuruyan ağaç sayısının (176-93=83) 83 adet (24 yaşında) olduğu, toplam zararın 56.871,60 TL olduğu yönünde görüş bildirilmesi üzerine Mahkemece bu rapor hükme esas alınarak davanın 56.871,60 TL'lik kısmının kabulüne, geriye kalan 28.500,80 TL'lik kısmının ve 600,00 TL tutarındaki delil tespiti masrafının, maddi tazminat olarak ödenmesine hükmedilmesi talebine ilişkin kısmı bakımından davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
Dava konusu uyuşmazlıkta, 02/08/2011 tarihinde açılan davada davacının talebinin dayanağını ... Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyasında bulunan bilirkişi raporunun oluşturduğu, bu bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazda meydana gelen zararın 2011 yılı ile sınırlı olarak hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Buna rağmen, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda yapılan hesaplamada, dava konusu taşınmazda 2006 yılında 176 adet ağacın, 2012 yılında 162 adet ağacın, 2017 yılında ise 93 adet ağacın bulunduğu, dolayısıyla 2006-2017 yılları arasında kuruyan ağaç sayısının (176-93=83) 83 adet olduğu belirtilerek dava tarihi itibariye henüz kurumayan ağaçların da zarara dahil edildiği, zarar miktarının bu şekilde belirlendiği görülmektedir.
Bu durumda, taleple bağlılık ilkesi göz önünde bulundurulduğunda Mahkemece dava konusu taşınmazda 2011 yılı ile sınırlı olmak üzere kuruyan ağaç sayısına göre zarar miktarının yeniden hesaplanması amacıyla ek rapor alınması suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerekmekte olup, 2006-2017 yılları arasında kuruyan tüm fıstık ağaçları nedeniyle uğranılan zararın hesaplandığı görülen 26/02/2020 tarihli bilirkişi ek raporu hükme esas alınmak suretiyle verilen kararda bu yönüyle hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının maddi tazminatın kısmen reddine ilişkin kısmının ONANMASINA, maddi tazminatın kısmen kabulüne ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.