
Esas No: 2021/1314
Karar No: 2021/1792
Karar Tarihi: 02.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1314 Esas 2021/1792 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1314
KARAR NO: 2021/1792
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/04/2021
NUMARASI: 2021/52 Esas - 2021/403 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/12/2021
İcra Dairesinin yetkisizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin davalıya su satışı yaptığını, davalının aldığı siparişlerin parasını ödemediğini, bunun üzerine Bakırköy ... İcra Dairesinin ... esas sayılı takip dosyası ile icra takibine başlandığını, borçlunun icra takibine itiraz ettiğini,davalının haksız itirazın iptali ile takibin devamına, itiraza konu edilen alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında ticari ilişki olmadığını, müvekkilinin davacı firmayı tanımadığını ve su siparişi de vermediğini, müvekkilinin Kızılay'da 20 kişilik kapasitesi olan kıraathane işlettiğini, şahıs şirketine ait defterler incelendiğinde böyle bir siparişin verileceği bir işletme olmadığını, müvekkili ile davacı arasında geçerli bir sözleşme de olmadığını, açılan davanın haksız olduğunu, itirazının geçerli olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Davalının yerleşim yerinin Altındağ/Ankara olması ve bu haliyle Bakırköy icra dairelerinin yetki alanı dışında olması sebebiyle HMK madde 6'ya göre yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı, somut olayda davalı sözleşmesel ilişkiyi tamamen inkar ettiğinden yetki konusunda TBKnun 89. maddesinin uygulanamayacağını, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davalının usule uygun tebliğlere rağmen arabuluculuk toplantısına katılmadığını ,bu sebeble davalı lehine arabuluculuk ücreti ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini ,ayrıca kesin yetkinin değil genel yetkinin bulunduğunu, HMK m. 10 gereği seçimlik hakkını kullandığını , davalının mahkemenin yetkisine itiraz etmediğini, icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini,yetkisizlik kararının yerinde olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının itirazının iptaline ilişkindir. Davalı, adresinin genel yetki kuralı kapsamında yerleşim yerinin bulunduğu (Altındağ/ Ankara) Ankara İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmuştur. İtirazın iptali davası bakımından yetkili icra dairesinde takibin başlatılmış olması, özel bir dava koşulu niteliğindedir. Somut olayda para alacağı söz konusu olup, İİK 50, HMK'nun 10 ve TBK 89. maddesi gereğince akdi ilişki inkar edilmekle alacaklı davacı şirketin ikametgahı icra dairesi yetkili bulunmamaktadır. Bu durumda İİK'nun 50 maddesi ve HMK'nun 6. maddesi hükmüne göre, davalı borçlunun yerleşim yerinin bulunduğu Ankara İcra Daireleri'nin yetkili olduğu sonucuna varılmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekili 6325 sayılı yasanın 18/A-11. maddesi kapsamında, davacı aleyhine vekalet ücreti ve arabuluculuk ücretine hükmolunamayacağını ileri sürmüştür. Somut olayda, toplantı hakkında kargo aracılığı ile gönderilen davet mektubunun 29.12.2020 tarihinde davalıya iletildiği, bu şekilde usule uygun olarak toplantıdan bilgilendirilen davalının toplantıya katılmadığı arabulucuk toplantı tutanağına yazılmıştır. 6325 sayılı kanunun 18/A-11. maddesi "Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. " hükmü gereğince davalı lehine vekalet ücretine ve yargı giderine hükmedilmeyecektir. Davacı vekilinin yargı gideri bakımından ileri sürdüğü istinaf sebebi yerinde görüldüğünden yapılan hata/eksiklik nedeniyle yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ,yeniden hüküm verilmesine davanın özel dava şartı yokluğundan usulden reddine ,davalı yararına yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine ,arabuluculuk ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/52 Esas-2021/403 Karar sayılı ve 05/04/2021 tarihli hükmünün, HMK.'nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; "Dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; "Alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin yatırılan 263,38-TL harçtan mahsubu ile bakiye 204,08-TL'nin talep halinde davacıya iadesine, Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına, Davacı ve davalı tarafından yapılan yargı giderlerinin üzerinde bırakılmasına ," Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına , Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 02/12/2021