1. Hukuk Dairesi 2016/15926 E. , 2020/1303 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ile davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl ve birleştirilen dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı, davalılardan Yüksel ile aralarında 05.05.2000 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlediklerini, davaya konu 156 ada 4 parsel sayılı taşınmazda bulunan B blok 1 ve 6 numaralı dairelerin kendisine verilmesi gerekirken vekil tayin ettiği, davalı ... tarafından diğer davalı yüklenici Yüksel"e devredildiğini ileri sürerek 1 numaralı bağımsız bölümün tapu kayının iptali ile adına tescilini istemiş, yargılama sırasında isteğini tazminata dönüştürmüştür. Birleştirilen davada ise, bakiye 19.150,00 TL alacağın 20.04.2004 tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faiziyle birlikte tahsili ile asıl davada talep edilen 15.000,00 TL"ye 20.04.2004 tarihinden itibaren işlemiş 33.678,08 TL reeskont faizinin hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, "Somut olaya gelince; Mahkemece satış bedelinin davacıya ödendiği sonucuna varılmış ise de; davalılardan vekil olan ...tarafından bu konuda yazılı bir belge sunulmamış ve davacı da bedel ödendiğini kabul etmemiştir. Bu durumda satış bedelinin ödendiğini ispatlamakla yükümlü bulunan davalı (vekil) ... ödemeyi usulen kanıtlayamamış, yemin deliline de dayanmamıştır. Öte yandan davalı ... ise, ilk el konumunda bulunduğuna göre, dava konusu dairenin belirlenecek değerinin davalılar ... ve Yüksel"den tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. " gerekçesiyle bozulmuş, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların kabulü ile asıl davada 15.000,00 TL"nin, birleştirilen davada 19.150,00 TL"nin asıl dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Toplanan delillerden, tüm dosya içeriğinden, çekişme konusu 156 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki davacı ...’ın 12/80 payının vekili davalı ... tarafından tevkil edilen diğer vekil dava dışı Ali Doğan tarafından 09.07.2003 tarihinde davalı ..."a satış suretiyle temlik edildiği, taşınmazda 20.04.2004 tarihinde B Blok 1 numaralı bağımsız bölümde davalı ... lehine kat irtifakı kurulduğu ve Yüksel"in 1 numaralı bağımsız bölümü 14.06.2006 tarihinde dava dışı kişiye satış suretiyle temlik ettiği, Dairenin bozma kararına uyulmuş olmakla bedelin davalı vekil ... ile diğer davalı ..."den tahsili konusunda kazanılmış hak oluştuğu, davacının asıl davada faiz istemediği, birleştirilen davada asıl davaya konu ettiği miktarın faiziyle birlikte, taşınmazın değeri olarak mahkemece saptanan 34.150,00 TL"den kalan 19.150,00 TL istediği ve bu bedele 20.04.2004 tarihinden itibaren faiz talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Asıl ve birleştirilen davanın kabul edilmesi kural olarak doğrudur.
Ne var ki, davacı asıl davada faiz istemediği halde mahkemece asıl dava bakımından dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, birleştirilen davada asıl davadaki 15.000,00 TL için istenen faiz bakımından bir hüküm kurulmaması ve bakiye alacak 19.150,00 TL için edinim tarihi olan 20.04.2004 yılından itibaren faiz istendiği halde dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de doğru değildir.
Tarafların temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerinde görüldüğünden kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.