12. Ceza Dairesi Esas No: 2014/8538 Karar No: 2014/25863 Karar Tarihi: 17.12.2014
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/8538 Esas 2014/25863 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Foça Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen bir trafik güvenliğini tehlikeye sokma davası sonucunda, sanığın 101 promil alkollü olarak araç kullanması sonucu kaza yapması ve güvenli sürüş yeteneğini kaybedip suç işlemesi sebebiyle mahkum edilmesi gerektiği halde beraatine karar verilmiştir. TCK’nın 179/3. maddesi uyarınca alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamaktadır. Bununla birlikte, alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönel
12. Ceza Dairesi 2014/8538 E. , 2014/25863 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname no : 12 - 2013/383456 Mahkemesi : Foça(Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi Tarihi : 10/10/2013 Numarası : 2013/91 - 2013/387 Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü; TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği anlaşılmakla; İncelenen dosyada; 101 promil alkollü olarak araç kullanırken kaza yapan sanığın, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde, beraatine karar verilmesi, İsabetsiz olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.