16. Hukuk Dairesi 2020/1299 E. , 2020/4309 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 30.09.2014 gün ve saatte temyiz eden ... mirasçıları vekili Av. ... vekili Av. ..., ... Genel Müdürlüğü vekili Av. ..., , ..., ..., Hazine vekili Av. ... vekili Av. ... ile aleyhine temyiz istenilen ... Köyü Tüzel Kişiliğini temsilen muhtar .... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirilip, süresinde yapılan inceleme sonucu verilen geri çevirme kararı ile istenilen belgeler de getirtilip dosyasına konulduktan sonra yeniden inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamlarında özetle; "Önceki bozma ilamlarına uyularak yapılan araştırma ve inceleme ve uygulamaların karar vermeye yeterli bulunmadığı belirtilerek; bir kısım davacı ve müdahillerin dayandığı tapu ve vergi kayıtlarının yeniden ve yöntemince mahallinde uygulanarak yerel bilirkişi ve tanıklardan kayıtlarda okunan sınırların gösterilmesinin istenilmesi; bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanıkla kanıtlama olanağının tanınması; yine taşınmazların öncesinin ne olduğu, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş şekli ve süresi hakkında olaylara dayalı olarak beyan alınması; uzman fen bilirkişisinden gösterilen sınırların harita üzerinde işaretlenmesi suretiyle keşfi izlemeye yeterli rapor alınması; bu şekilde dayanılan kayıtlara yöntemince kapsam tayin edilmesi; taşınmazların öncesinin zilyetlikle iktisap edinilebilecek yerlerden olup olmadığının belirlenmesi; zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden iseler taraflar lehine iktisap koşularının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi; taraflar arasında aynı iddia ve kayıtlara dayanılarak görülen davaların birleştirilerek görülmesi gerektiğinin düşünülmesi ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamlarına uyularak ve dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda tüm davacılar ve müdahillerin davalarının reddine, çekişmeli 15, 51 ve 284 parsel sayılı taşınmazların mera olarak sınırlandırılmasına ve özel sicile kaydına, diğer 1 ila 50 (15 parsel hariç), 52 ila 58, 74 ve 83 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahil ... tarafından 18, 32 ve 50 parsele yönelik olarak, müdahil ... tarafından 7, 48 ve 49 parsele yönelik olarak, müdahil.... ile müdahil .... tarafından 10 parsele yönelik olarak, davacı ... tarafından 45 ve 46 parsele yönelik olarak, ... mirasçısı ... tarafından 34, 35, 47 ve 51 parsele yönelik olarak, davacı ... ve müşterekleri ile ... vekili tarafından 16 parsele yönelik olarak, müdahil ... vekili tarafından 11, 20, 22, 23, 27, 36 parsele yönelik olarak, Hazine vekili tarafından 58 parsele yönelik olarak, müdahil ... mirasçıları vekili tarafından 4 ve 43 parsellere yönelik olarak, davacı ve müdahil ... ve müşterekleri vekili tarafından 1, 2, 3 ve 15 parsele yönelik olarak, müdahil ... idaresi ile davacı ... mirasçıları vekili tarafından tüm taşınmazlara yönelik olarak temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddi ile 58 parsel sayılı taşınmaz dışındaki diğer tüm taşınmazlar hakkındaki usul ve Yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına,
2- Dava konusu 58 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazları yönünden ise;
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, müdahil Vakıflar İdaresinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Hazinenin bu parselle ilgili temyiz itirazlarına gelince;
Çekişmeli 58 parsel sayılı taşınmaz, 1.581.000 metrekare yüzölçümüyle ve tarla niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiş olup, kadastro tespitinden önce ... Köyü Muhtarlğınca (eski adı ...), davalı olarak gösterilen ... ve müştereklerine karşı köylerine ait yaklaşık 1000 dönümlük meraya yapılan müdahalenin önlenmesi istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde 1955/90 Esas numarası ile açılan davanın yargılaması sırasında dava konusu taşınmazların 57 ve 58 parsel numarasıyla kadastro tespitinin yapılması nedeniyle, görevsizlik kararı verilerek dava Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.
Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen 05.07.1964 tarih 1959/208-1964/65 Esas-Karar sayılı kararı ile, dava konusu 57 parselin tamamı ile 58 parselin taşınmazın güneyinden 564.200 metrekarelik bölümün davacı ...Köyü adına mera olarak tespitine, geri kalan bölümünün ...ve müşterekleri adına tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün Hazine ve gerçek kişiler tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 19.03.1965 tarihli ilam ile araştırma ve incelemeye yönelik olarak bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda verilen 06.03.1986 tarih 1965/1586 – 1986/11 Esas-Karar sayılı kararla çekişmeli 58 parselin güneydeki bölümünün mera olarak sınırladırılmasına, kuzey bölümünün önceki kararda olduğu gibi kişiler adına tesciline, 57 sayılı parselin de ... ve paydaşları adına tesciline karar verilmiş; bu hükmün davacı gerçek kişiler vekili ile Hazine ve davacı....Köyü vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, bu kez Yargıtay .... Hukuk Dairesinin 18.04.1989 tarih 1987/23426-1989/5676 Esas-Karar sayılı ilamıyla, yerel mahkemenin 05.07.1964 tarihli kararı davacı ... Köyü tarafından temyiz edilmediğinden; dava konusu 58 parselin 1.016.800 metrekare yüzölçümündeki bölümü yönüyle önceki hükmün kesinleştiği belirtilerek, davacı ... Köyünün bu bölümle ilgili temyiz itirazları reddedilmiş; bir kısım davacılar vekiliyle Hazine vekilinin ve Köy Tüzel Kişiliği vekilinin birinci bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yönüyle de dayanılan tapu kayıtlarının yöntemine göre uygulanması, çekişmeli taşınmazların bulunduğu ... Köyünün gelen yazı cevaplarına göre kadim köy olduğu anlaşılmakla yöntemine göre mera araştırması yapılması gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilerek; davalı Hazine ve davacı ... Köyünün karar düzeltme istemleri de reddedilmiştir. Mahkemece bozma sonrasında 1989/943 Esas numarasına kaydedilmiş olan davanın (14.06.1990 tarihinde) 1989/415 Esas üzerinde birleştirilmesine karar verilmiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında davacı vekilinin 11.10.1989 tarihli dilekçesi ile; Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 18.04.1989 tarihli ilamıyla davacı ...Köyünün temyiz itirazlarının reddedilmesi nedeniyle çekişmeli 58 parselin kuzeyde kalan bölümüne ilişkin hükmün kesinleştiğini belirterek, 05.07.1964 tarihli yerel mahkeme kararının bu bölüm yönüyle kesinleştirilmesini talep etmesi üzerine, Mahkemece, talep gibi dava konusu 58 parselin kuzeyde kalan bölümü yönüyle anılan kararın kesinleştirildiği ve söz konusu hükmün 20.11.1989 tarihinde infazı ile 58 parsel sayılı taşınmazın 283 ve 284 parsellere ifraz edilerek, 283 parselin 1.016.800 metrekare yüzölçümüyle .... ve müşterekleri adına tapuya tescil edildiği, 284 parselin ise 564.200 metrekare yüzölçümlü olarak davalı bırakıldığı ve eldeki dosyada bozma ilamı uyarınca yapılan yargılama sonucunda 284 parsel sayılı taşınmaz, mera olarak sınırlandırılmasına karar verildiği anlaşılmakta olup, Dairemizce, yukarıda 2. bentte de açıklandığı üzere 284 parsel hakkındaki hüküm onanmıştır.
Bu açıklamalar ışığında; öncelikle çekişmeli 58 parselin ifrazıyla oluşan 283 parsel sayılı taşınmaz hakkında verilen 05.07.1964 tarihli hükmün kesinleşip kesinleşmediğinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 30/2. maddesinde, Kadastro komisyonlarından gönderilen tutanaklar ile mahalli mahkemelerden devredilen dosyaların muhtevasından malik tespiti yapılamadığı veya dava açan mirasçının dışında başka mirasçıların da bulunduğu anlaşıldığı takdirde, hakimin, re"sen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlü olduğu, taşınmaz malın ölü bir şahsa ait olduğu anlaşılır ve mirasçıları da tespit edilemezse, ölü olduğu yazılmak suretiyle o şahsın adına tescil kararı verileceği düzenlenmiş olup, çekişmeli 58 parsel sayılı taşınmazın da aktarılan davanın kapsamında kalması nedeniyle, kadastro tespitinin tarla niteliği ile yapılmış olmasının ya da malik hanesinin Hazine adına doldurulmuş olmasının hukuken bir önemi bulunmamaktadır. Çekişmeli 58 parsel sayılı taşınmaz hakkında,... Köyü Tüzel Kişiliği tarafından, mera olduğu iddiasıyla gerçek kişiler aleyhine açılan el atmanın önlenmesi davasına, bilahare Hazine dahil olmuş ve dava konusu taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmesi nedeniyle dava Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.
Mera, yaylak, kışlak gibi kamu orta malı niteliğindeki taşınmazların mülkiyeti devlete, kullanım hakkı ise bulunduğu köye ait olup eldeki davanın aktarılan dava niteliğinde bulunduğu da gözetildiğinde, Hazine ve ...Köyü Tüzel Kişiliği"nin yasal hasım konumunda bulundukları kuşkusuzdur. Dava konusu 58 parsel hakkında Mahkemece verilen tüm hükümler Hazine tarafından temyiz edilmiş olup, ...Köyü Tüzel Kişiliğinin 05.07.1964 tarihli hükmü temyiz etmemiş olmasının Hazine açısından aleyhe bir durum yaratması hukuken mümkün değildir. Dairemizin 18.04.1989 tarihli ilamıyla yalnızca, ...Köyü Tüzel Kişiliğinin 58 parselin kişiler adına tesciline karar verilen kuzey bölümü hakkındaki temyiz inceleme isteği reddedilmiş; ancak gerçek kişiler ile Hazine vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek hükmün tamamı, özellikle taşınmazlar üzerinde yöntemine uygun mera araştırması yapılması gereğine değinilerek bozulmuştur. Diğer bir anlatımla, çekişmeli 58 parselin kuzeyde kalan (ifrazla 283 parsel numarası alan) bölümü yönüyle Hazinenin temyiz itirazlarının reddine karar verilmemiş, aksine Hazinenin temyiz itirazları açıkça kabul edilerek ve hükmün tamamı bozulmuştur. Kaldı ki, Dairemizin 18.04.1989 tarihli ilamına konu mahkeme kararı, bir kısım davacılar ...ve müşterekleri (58 parselin kuzeydeki bölümünün adlarına tescil kararının verildiği davacılar) vekili, Hazine vekili ve ...Köyü Tüzel Kişiliği vekili tarafından temyiz edildiğine göre, dava konusu 58 parselin kuzeyde kalan bölümü yönüyle Hazinenin de temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş olması durumunda, gerçek kişilerin temyizi üzerine aleyhe bozma yapılamayacağına ve sözü edilen ilamında bu bölüm hakkındaki hükmün onandığı da açıkça yazılmadığına göre, bozma içeriği itibariyle hükmün, hem 58 parsel hem de 57 parsel yönüyle tapu kayıt uygulaması yapılmasına ve özellikle kadim mera olup olmadıklarına ilişkin araştırma ve inceleme yapılması gereğine işaret edilerek bozulduğu kuşkusuz olup, Mahkemece, Dairemizin 18.04.1989 tarih 1987/23426-1989/5676 Esas-Karar sayılı bozma ilamına yanlış anlam atfedilerek dava konusu 58 parselin kuzey bölümüne (ifrazla 283 parsel) ilişkin 05.07.1964 tarihli hükmün kesinleştirilmesi işlemi yok hükmünde bulunmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, çekişmeli 58 parselin ifrazıyla oluşan 283 parsel sayılı taşınmazın tespit tutanağı yeniden davalı hale getirilerek, eldeki davanın davalıları dışında, tapu maliki olan başkaca kişilerin bulunması halinde bu kişilerin de davada yer almaları sağlanmak suretiyle taraf teşkili tamamlanmalı; tarafların iddia ve savunmaları ile bildirdikleri deliller ışığında ve Dairemizin 18.04.1989 tarih 1987/23426-1989/5676 Esas-Karar sayılı ilamında yazılı şekilde tarafların dayandıkları tapu ve vergi kayıtları uygulanmalı; yöntemine uygun şekilde kadim mera araştırması yapılmalı ve bundan sonra dosya kapsamında bulunan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle işin esası hakkında bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, Dairemizin 18.04.1989 tarih 1987/23426 -1989/5676 Esas-Karar sayılı bozma ilamına yanlış anlam atfedilerek 58 sayılı parsel hakkında verilen 05.07.1964 tarihli mahkeme hükmünün taşınmazın kuzey bölümü yönüyle (ifraz sonucunda 283 parsel numarası alan) kesinleştirilmesi isabetsiz olduğu gibi; eldeki hükümle ifrazla davalı olarak bırakılan 284 parselin mera olarak sınırladırılmasına karar verilmesine rağmen (iş bu Dairemiz ilamının 2. bendinde 284 parsele ilişkin hüküm onanmıştır.) parsel sayısının çok olmasından kaynaklı maddi hataya dayalı olarak hükmün 3. bendinde tespit gibi tesciline karar verilen parsel numaralarının içinde yeniden 58 parselin de yazılması suretiyle infazda tereddüt yaratılması dahi isabetsiz olup, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile, dava konusu 58 parselin 1.016.800,00 metrekare yüzölçümündeki kuzey bölümü yönüyle (ifraz sonucunda 283 parsel numarası alan) usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.