Esas No: 2020/3735
Karar No: 2022/9523
Karar Tarihi: 16.05.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2020/3735 Esas 2022/9523 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2020/3735 E. , 2022/9523 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanık ... hakkında hükümlülük, müsadere, iade
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- 5271 sayılı CMK'nun 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu gözetilip, şikayetçi Gümrük İdaresi'nin katılma talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş ise de suçtan zarar görme olasılığına göre kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu kabul edilerek şikayetçi vekilinin davaya katılan olarak 5271 sayılı CMK'nun 237/2. maddesi gereğince katılan olarak kabul edilerek katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyizinin sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
İhbar üzerine sanık ... adına kayıtlı işyerinde sanıkların birlikte bulunduğu sırada usülüne uygun yapılan aramada toplam 1463 adet cep telefonu ile 165 adet IMEİ numarası yazılı kartların ele geçirildiği olayda; her ne kadar sanık ...'ın bu dükkanla bağlantısı bulunmadığından bahisle beraatine karar verilmiş ise de; sanık ...'ın da eşi ... ile birlikte aynı işi yaptığı ve arama esnasında hazır bulunduğu ve diğer sanıkla iştirak halinde atılı suçu işlemesi nedeniyle atılı suçtan mahkumiyeti yerine suçtan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilerek yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II- Sanık ... müdafiinin temyizi üzerine yapılan incelemede ise;
1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak olduğu tespit edilen cep telefonlarının gümrüklenmiş değeri tespit edilerek iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinde yapılan değişiklik öncesi anılan maddede öngörülen hapis cezası üst haddinin 2 yıl olduğu gözetilerek;
Anayasa Mahkemesi'nin 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenen ve 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesinde hüküm altına alınan basit yargılama usulüne ilişkin aynı Yasanın geçici 5/1-d bendinde yer alan “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi, aynı şekilde 16.03.2021 tarihli, 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 14.01.2021 tarih ve 2020/81 E., 2021/4 K. sayılı kararı ile yargılama aşamasında olup, henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış dosyalar yönünden, ceza miktarı üzerinde fail lehine etki doğuracağı, bu nedenle belirli bir tarih itibariyle hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 7188 sayılı Yasanın 31. maddesiyle eklenen Geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, TCK'nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca sanığın eyleminin “Basit Yargılama Usulü” yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre;
Ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre, temel cezada TCK'nın 61.maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 16.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.