Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/13138
Karar No: 2013/15861
Karar Tarihi: 19.12.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/13138 Esas 2013/15861 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/13138 E.  ,  2013/15861 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.04.2011 gününde verilen dilekçeler ile intifa hakkının terkini istenmesi üzerine dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dava kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 15.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _K A R A R_

    Davacı asıl dava ve birleşen davada, davalı ile aralarında bayilik ilişkisi bulunduğunu ve bu bayilik ilişkisi nedeniyle 575 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 17 yıl ve 1181 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ise 77 yıl süreyle davalı lehine intifa hakkı tesis ettirdiklerini, ancak bayilik ilişkisinin sona erdiğini, intifa hakkının bu nedenle yasal dayanağının kalmadığını, Rekabet Kurumunun 2002/2 - 2003/3 sayılı Tebliğleri gereğince de 5 yılı aşan intifa hakkının terkini gerektiğini ileri sürerek taşınmazlar üzerindeki davalı lehine olan intifa hakkının terkinini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, akaryakıt istasyonunun 1181 parsel sayılı taşınmaz üzerinde olduğu, bayilik ilişkisinin de sona erdiği gerekçesiyle bu taşınmaz üzerindeki intifa hakkının terkinine, 575 parsel sayılı taşınmaz yönünden taraflar arasında bayilik ilişkisi bulunmadığından bu taşınmaza ilişkin istemin reddine dair verilen hüküm Dairemizce, özetle “…Dava, bayilik ilişkisinin teminatını oluşturan intifa hakkının terkini istemine ilişkindir. Davacıya ait 575 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 07.02.2008 tarihinde davalı lehine 17 yıl süreyle intifa hakkı tesis edilmiştir. Aynı tarihte 1181 parsel sayılı taşınmaz üzerinde de intifa hakkı tesis edilmiş, 19.03.2008 tarihinde de 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi imzalanmıştır. Ancak bayilik ilişkisi sona erdirilmiş, sözleşme ilişkisinin sona erdirilmesinden sonra davacı tarafından davalıya gönderilen 11.02.2011 tarihli ihtarnamede de Rekabet Kurumu Kararlarına gönderme yapılarak bayilik sözleşmesi intifa, kira vb. hukuksal ilişkilerin tamamının sona erdirildiği belirtilmiştir. Taraflar arasında çekişmesiz olan tüm bu kanıtlara göre bayilik sözleşmesi ve buna bağlı dikey ilişki kapsamındaki tüm sözleşmelerin sona erdiği sabittir.
    Mahkemece akaryakıt istasyonunun bulunduğu taşınmaz üzerindeki intifa hakkının dikey ilişki kapsamında kaldığı kabul edilmiş, 575 parsel sayılı taşınmaz üzerinde akaryakıt istasyonu bulunmadığından taşınmaz üzerindeki intifa hakkı dikey ilişki kapsamında değerlendirilmemiştir. Ancak, her iki taşınmazdaki intifa hakkının aynı tarihte tesis edildiğine ve daha sonra da bayilik sözleşmesi düzenlendiğine, taraflar arasında başka bir hukuki ilişki de bulunmadığına göre 575 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki intifa hakkının da bayilik sözleşmesinin teminatı olarak tesis edildiğinin kabulü gerekir. Mahkemece aksine düşüncelerle davanın reddi doğru görülmemiştir…” gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ve bu kez; asıl davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dava yönünden ise verilen karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz etmişlerdir.
    Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
    Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, hükmün diğer yönlerinin kesinleşmiş olduğundan söz edilerek “aynı konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde temyiz harçlarının yatıranlara iadesine, 19.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi